Projeye jüri de taklit diyor!
Yarışmanın jürisinden de eleştiri geldi
Çamlıca’ya yapılacak cami için hazırlanan yarışmayı kazanan projeye yarışmanın jürisinden de eleştiri geldi. Jüride yer alan Prof. Dr. Suphi Saatçi, proje için, “Hem taklit hem geriye dönüş. Yeni ne var, göremedim” dedi.
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Çamlıca’ya hem Asya hem de Avrupa kıtasından görülecek devasa bir caminin yapılması için düzenlenen yarışmadan birinci çıkmadı. Projeye karar veren İstanbul Cami ve Eğitim-Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği, mimar Bahar Mızrak ile mimar Hayriye Gül Totu’nun imzasını taşıyan ve yarışmada ikinci seçilen projeyi kabul etti. Ancak Osmanlı mimarisinin klasik çizgilerini yansıtan proje ünlü mimarlar ve şehir planlamacıları tarafından pek de beğenilmedi. Proje bir eleştiri de jüride yer alan Mimar Sinan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Suphi Saatçi’den geldi.
- TAKLİT VE GERİYE DÖNÜŞ: “Hem taklit hem geriye dönüş. Beğendiğim proje değil. Favorim de değildi” sözleriyle projeyi eleştiren Saatçi,”Uygulanacak proje, hem taklit hem geriye dönüş. Burada yeni ne halka var, yeni hangi yorum getirilmiş, onu göremedim. Sinan bile kendisini taklit etmemiş, tekrara düşmemiştir. En son geliştirdiği Selimiye çizgisinden sonra bizim camilere baktığımız zaman Sultanahmet bile geriye gidiştir. Zaten mimarlık dünyası da taklidi kabul edemez. 60 senedir Kocatepe yarası kapanmadı, hala tartışılıyor. Bu proje, daha büyük boyutta tartışılır, tartışılacak. Başları ağrır diye düşünüyorum. Çünkü, Kocatepe hala tartışılıyor. O zaman da şartnameye klasik olsun diye madde koymuşlardı, bugün de aynı madde vardı” diye konuştu.
- ÇAĞDAŞ OLMALIYDI: “21.yy’da yaşıyoruz. Çağdaş bir yorumun, çağdaş dönemde uygulanması daha doğru olurdu. Çağdaş mimarlığımızın günümüzde böyle bir tekrara düşmesi, ‘her kubbe, her minare eskidir’ anlamındaki tarzı doğru değil” diyen Saatçi, şöyle devam etti: “Çağdaş çok güzel projeler, iki tane ikinci var. Diğer projeye niye kimse bakmıyor. Seçilen proje için, ‘halkımız buna alışık, halk bunu istiyor. Başka türlü camiye cami demiyor’ diyorlar. İkinci gelenlerden diğeri daha çağdaş bir yorum. Ben olsam onu uygularım.”
- KUBBE ZORUNLU DEĞİL: Saatçi, Türkiye’nin zengin bir cami mimari birikiminin olmasına rağmen bir türlü çağdaş bir caminin yapılamadığına dikkat çekerek, “Kubbe gökden inmiş kutsal birşey değil ki. İslam’dan önce de kubbe vardı. Camiyi böyle yapmak doğruysa o zaman herkesin Fuzuli gibi şiir yazması gerekir” dedi.
‘Eleştirilere saygı duyuyoruz!’
Projeye karar veren İstanbul Cami ve Eğitim-Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk de, beğenmeyen olduğu gibi beğenenin de olduğunu, her türlü düşünceye saygı duyduğunu belirterek, “Bundan sonra projenin statik, elektrik, sıhhi tüm detaylı projeleri bitecek. Sonra ruhsatı alacağız. Bu da inşaata başlanabilir demek. Ama bunların ne kadar süreceğini şu an bilemiyorum. Sonrasında da, inşaatı için ihale yapacağız. Dernekler, ihale kanununa tabi değil ancak en güzeli ve şeffafını yapacağız” dedi. Külünk, ‘şu anda böyle birşey yok’ diyerek, Başbakanın arzu etmesi halinde projeyi kendisine sunabileceklerini de kaydetti.