Polisler: Çarşı’dan şikayetçi değiliz
Çarşı davasında ‘müşteki’ 4 polis şikayetçi olmadı. Bir sanık, “Başbakanlık bürosunu bastılar iddiası yalan. O taraftakileri Beşiktaş’a yönlendirdik. Polis teşekkür etti, çay ikram etti...” dedi
Çarşı davasına dün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sekiz tutuksuz sanık ve avukatlarının katıldığı duruşmaya Avrupa Uluslararası Af Örgütü’nden Barbara Neppert ve Almanya’da futbol davalarında uzman 2 kadın avukat da izleyici olarak katıldı.
“Çarşı Michelangelo’dur”
İlk duruşmada ifadeleri alınmayan 8 sanığın ifadeleri alındı. Sanıklardan Ayhan Güner, “Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’ni basma” ve “darbecilik” iddialarını kabul etmezken tam tersine polisin kendilerinden aracılık yapmalarını istediğini: “Spor polis büroya bizzat gittim. Başbakanlık binasının oraya gitmem istendi. Tüm emniyet amirleriyle görüştüm, arabuluculuk yaptım. Taraftar arasında ‘abi’ olarak görüldüğüm için bunu yaptım, polis bize teşekkür etti, çay kahve ikram etti. Başbakanlık bürosunu bastılar iddiası tamamen yalandır. O taraftaki tüm insanlar Beşiktaş’a yönlendirildi. Burada 35 kişi yargılanıyor, ben 32’sini daha önce hiç görmedim. Burada Çarşı ve sokaktaki insanın mücadelesi itibarsızlaştırılıyor. Çarşı grubu darbeci değildir. Gezi rönesanstır, Çarşı da Michelangelo’sudur...”
İfade veren diğer sanıklardan Hakan Boran “Ben darbeci değilim. Olaylar esnasında Beşiktaş’ta bulunmamın nedeni Beşiktaş’ın benim yaşam alanım olması. Taksim’e hiç çıkmadım” dedi. Diğer sanıklar da suçlamaları reddetti.
Polis: Karşılaşmadık
İddianamede Çarşı Grubu’ndan şikayetçi olan dört polis memuru mahkemede şikayetçi olmadıklarını söyledi. Polis memuru İsmail Koyutürk, olaylar sırasında Çarşı Grubu’yla karşılaşmadıklarını belirtirken, “Ben Beyoğlu SDP binasının yakınlarında başka bir olayda yaralandım. Çarşı ile ilgili ifademiz alınmadı. Şikayetçi değilim” dedi. Müşteki polisler Rasim Sümer, Hanifi Karadağ ve Ahmet Özen Çarşı grubuyla bir problemlerinin olmadığını ve şikayetçi olmadıklarını belirttiler. Mahkeme mütalaasını hazırlaması için dosyanın duruşma savcısı Abdullah Mirza Coşkun’a gönderilmesine karar verdi. Duruşma 26 Haziran’a ertelendi.
Bomba değil uyuşturucu!
Duruşmada dinlenen tanıklardan polis memuru Hasan Can, sanık Erdem Işık’ın evinde yapılan aramada ele geçirilen pet şişesinin iddia edildiği gibi bomba düzeneği olmadığını, uyuşturucu içmek için kullanıldığını ve tutanağa bu şekilde geçirdiklerini ifade etti. Bu düzeneğin de Erdem Işık’ın ağabeyine ait olduğunun tespit edildiğini söyleyen polisler, ağabey Işık’ın bu konuda yargılandığını belirtti.