Polisin savunması, ailesini çileden çıkarttı
Dayaktan ölen Ali İsmail’i ayağıyla hafifçe dürtmüş...
04.02.2014 - 03:26 |
Eskişehir’deki Gezi eylemlerinde öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın Kayseri’deki duruşmasında sanık polis Saldoğan, ‘’Yere düşmüştü, hafifçe ayağımla dürterek kalkmasını istedim. Şahıs arkamdan küfür etti” dedi. Aile tepki gösterdi.
Geçen yıl 2 Haziran’da Eskişehir’de yapılan Gezi Parkı protestoları sırasında saldırıya uğrayıp 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz’ın ölümüyle ilgili açılan davanın dün Kayseri’de görülen ilk duruşması gergin başladı. 1’i polis olmak üzere 5’i tutuklu 8 kişinin kasten adam öldürmek ve bu suçu kolaylaştırmaktan 10 yıl ile ömür boyu hapis arasında ceza istemiyle yargılandığı davada, Ali İsmail’in ailesi duruşma salonuna alkışlarla girdi. Yer yokluğu zaman zaman gerginliğe neden olduğu duruşmada sanık avukatlarıyla müdahil avukatları arasında tartışma yaşandı.
‘Polis gaz sıkmasaydı, ölmezdi’
Müdahil avukatları sözlerine “Gezi direnişi” diye başladı. Eskişehir Baro Başkanı, “Polis gaz sıkmasaydı, Ali İsmail o sokağa kaçmaz, öldürülmezdi. Bu çok önemli, Vali bizi dinlemedi, sorumludur. Bütün halkın, herkesin Ali İsmail’e borcu var, adil bir yargılama istiyoruz” dedi.
Polisler ‘İyi stres attık’ demiş
Duruşmada savcı iddianameyi okudu. Ali İsmail’in annesi Emel Korkmaz da kucağında oğlunun resmi, kafasını sallayarak ve ağlayarak dinledi. İddianamede sanıkların ‘’Ali İsmail bize küfrediyordu’’ dediği yer aldı. Tanıklara göre ise Ali İsmail ‘’Yapmayın etmeyin’’ diye yalvarıyordu. İddianamede tanıkların “Ali İsmail’i döven polisler ‘İyi stres attık’ dedi” sözlerine de yer verildi.
‘Sopayla kimseye vurmadım’
Sanık polislerden Hüseyin Engin ise Ali İsmail’i tanımadığını, kimseye vurmadığını öne sürdü. Sanığın çapraz sorguda müdahil avukatının ‘’Elinizdeki sopayla göstericilere vuruyor musunuz?’’ sorusuna verdiği “Talimat olursa gereğini yaparım” yanıtı tepkilere neden oldu. Müdahil avukatı teşhis sırasında Engin’e neden bıyığını kesip, gözlük taktığını sordu, yanıt alamadı. Engin, İsmail koşarken vuranlardan biri olduğu iddiasını reddetti.
‘Ben başkasını kovaladım’
Sanık polis Yalçın Akbulut çapraz sorgu sırasında şöyle konuştu: “Yerde yatan şahıs küfür ediyordu. Talimatım da olmadı, müdahalem de. Ben geri döndüğümde, yerde yatan şahıs yoktu. Benim gördüğüm şahıs 1.75 boyudaydı, Ali İsmail ile alakası yok. Koyu renk kapüşonu vardı peşinden koştuğum şahsın. Ali İsmail 1.60 boyunda, kot pantolonlu, tişörtlüydü.”
‘Ailesine sabır diliyorum’
Sanık polis Mevlüt Saldoğan ise, duruşmadaki ifadesiyle Ali İsmail’in abisi Gürkan Korkmaz’ı çileden çıkarttı. Saldoğan ifadesinde şunları söyledi: ‘’TEM’de çalıştım, meslek hayatım boyunca ne olursa olsun Ali İsmail gibi bir gencimizi kaybettiğimiz için çok üzgünüm, buradan baş sağlığı diliyorum, ailesine de sabır diliyorum. Olay günü sabahına kadar 72 saat bilfiil görev yaptım. Olay gecesi AKP önünde görev aldık, bize önce söylenen Çevik Kuvvet arkasında bir gözaltı yapılacaksa onu yapmamızdı.”
‘Bana küfür etti’
“Cadde üzerine kurulan barikatın arkasından taş, sopa, demir, sapanla saldırılar oldu. Barikatı açmak için Çevik ile harekete geçtik. Saldırı olunca geri çekildik. Çevik Kuvvet’in önünden kaçanlar bize saldırdı. Daha sonra sıralı amirlerimizden biri, elinde telsizle o bölgedeki grubu oradan gözaltı yapılmadan uzaklaştırmamız istendi. Sokağa giriş nedenimiz oydu. Benim vurduğum şahıs kesinlikle Ali İsmail değildi. Şahıslara ‘bırakın dokunmayın’ dedim, yere düşmüş vaziyetteydi, hafifçe ayağımla dürterek kalkmasını istedim. Şahıs arkamdan küfür etti. ‘Küfretme, ayıp, erkek insana küfür etmek yakışmaz’ dedim.’’
‘Bu şekilde saldıranlar vahşi yaratıklardır’
Kayseri 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, sanıkları dinledikten sonra, baba Şahap, anne Emel, ağabey Gürkan ve abla Aylin’e söz verdi. Sırayla söz verilen İsmail’in ailesi sırayla şöyle konuştu:
Dava sürerken baygınlık geçiren baba Şahap Korkmaz: “Ortada bir vahşet ve cinayet var. Oğlum polisten darbe yedikten sonra kaçıyor, çelme takıp düşürüyorlar, sonra da tekmelerle, sopalarla dövüyorlar. Hastanede her tarafı mosmordu. Kafasında 2 kırık vardı. Sırtına boya sürülmüş gibi, 3 dişi sökülmüştü. Bunu yapan kesinlikle insan değildir. Bu şekilde saldıran vahşi yaratıktır. Ona bir kez tokat atmadık. Oğlum huzurevini ziyaret eder, çocuklara kitap alırdı.”
‘Beni güldürdüler’
Anne Korkmaz: “Ben Ali İsmail için hem ayakta hem dik duracağım. Ali İsmail bırakın küfürü en ufak lanet bile etmezdi. Savunmalarını adam gibi yapsınlar. 8 aydır ağlıyorum, yaptıkları savunma ile beni güldürdüler. Ali İsmail vatansever bir çocuktu. Sabahtan beri yüzlerine oğlumun fotoğrafını tutuyorum. Oğlum Eskişehir’e gitti. Eğitmen olacaktı. Binlerce çocuk yetiştirecekti. Katilleri savunacak avukatlarına sesleniyorum, ellerini vicdanlarına koyup öyle savunma yapsınlar.”
‘Hangi dinde yazıyor!’
Ağabey Avukat Gürkan Korkmaz: “Ben de Eskişehir’de okudum. Eskişehir’de okuyanlar avukat, doktor, hakim öğretmen olur. Eskişehir’e giden kefeniyle aile evine dönmez. İnsan diye tabir edilen şu yaratıklar, tasarlayarak, kardeşi öldürmüşlerdir. Oruç tuttuklarını namaz kıldıklarını söylüyorlar ama böyle adam öldürmek hangi dinde, hangi mezhepte yazıyor. Bu dava Korkmaz ailesinin değildir. O sokağa kim girse öldüreceklerdi. Bu Türkiye’nin davasıdır. Hak ettikleri cezaya çarptırılmasını istiyorum. İddianame çok komik. Ağzımıza bal çalar gibi bir polis tutuklu. Kardeşimi öldüren 3 kişi hala tutuksuz ve silahla dolaşıyorlar. Bunların da en ağır cezayla cezalandırılmalarını istiyorum.”
Sanıklara jandarma duvarı
Kayseri Kapalı Cezaevi’ne önceki gün duruşmayla ilgili nakledilen tutuklu polis memuru Mevlüt Saldoğan, fırın sahibi İsmail Koyuncu ve akrabaları Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatanseven, Ebubekir Harlar cezaevi aracıyla eski adliye binasının mahkum girişine kadar getirildi. Jandarmanın adeta etten duvar ördüğü kapıdan 5 tutuklu, yüzlerini gizleyerek duruşma salonuna götürüldü.
Haberin Devamı
