‘Polise silahla direnmeye ifade özgürlüğü’
Yargıtay, bir gösteriye yasada ‘silah’ sayılan malzemelerle katılan gösterici hakkındaki kararı bozdu: ‘Polise direnen sanığın yaptığı da meşru bir düşünce açıklama eylemi sayılmalıdır.’
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, bir gösteriye kanunda silah sayılan malzemelerle katılarak, dağılmamak için polise direnen sanığın eyleminin “meşru bir düşünce ve kanaat açıklama” yöntemi olduğuna hükmetti. Daire bu gerekçeyle sanık hakkındaki davanın 3. Yargı Paketi kapsamında ertelenmesi gerektiğine karar verdi.
Taş attı
Karara konu olay şöyle gelişti: Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme, sanığı “Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme”, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda düzenlenen “dağılmamak için direnme ve gösteriye silah sayılan malzemelerle katılma” suçlarından mahkum etti. Kararda sanığın kanuna aykırı bir yürüyüşekatıldığı, polisin ihtarına ve zor kullanmasına rağmen dağılmamakta ısrar ettiği ve polise kanunda silah sayılan “taş atarak” direndiğini belirtti.
Erteleme kararı
Kararın temyiz incelemesi için gönderildiği Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise çarpıcı bir karara imza attı. Daire sanığın “örgüt adına suç işleme” suçundan aldığı cezayı onarken “görevi yaptırmamak için direnme” suçundan verilen cezayı ise bozdu. Daire, sanığın işlediği iddia edilen “dağılmamak için silahla direnme” suçundan açılan davanın 3. Yargı Paketi kapsamında ertelenmesi gerektiğine karar verdi. Daire kararında, 3. Yargı Paketi (6352 sayılı yasa) ile “düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle” işlenmiş suçlar nedeniyle açılan davaların 5 yıl ertelenmesinin öngörüldüğü hatırlatıldı.
AİHM hatırlatması
Yargıtay kararında AİHM’in “devletlerin rahatsız edici veya kışkırtıcı görüşleri savunmak için düzenlenen toplantı ve gösterilere de izin vermesi gerektiğine” hükmettiği 2006’da Avusturya’yı mahkum ettiği Öllinger kararı ile 2007’de Rusya’yı mahkum ettiği Barankevich kararlarına atıf yapıldı. Kararda “Buna göre, sanığın Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 32/1 ve 33/1. maddelerine uygun olduğu (dağılmamak için direnme ve eyleme silah sayılan araçlarla katılma) kabul edilen eyleminin mutad ve meşru bir düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olduğu” belirtildi.
’Yasadışı gösteriler’ için de beraat yolu açıldı
Yargıtay’ın bu kararı ile devletin izin vermediği bir gösteriye katılmak ve bu gösteride dağılma kararına karşı direnmek “ifade özgürlüğünün” bir biçimi olarak kabul edilmiş oldu. Ancak Yargıtay’ın verdiği karar “silah sayılan araçlarla direnmenin” suç olmadığı anlamına gelmiyor. Yargıtay, bu suçların “düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle” işlendiğini, dolayısıyla 3. Yargı Paketi kapsamında ertelenmesi gerektiğine karar verdi. Ancak Yargıtay’ın AİHM kararlarını baz alarak yaptığı yorum yasadışı gösteri davalarında da beraat kararları çıkmasının önünü açıyor. Karar, bir eylemde molotof atmanın veya başka silahlar kullanmanın cezasız kalacağı anlamına ise gelmiyor. Ceza Kanunu’nda ve diğer ilgili kanunlarda bu tür patlayıcıları taşımaya ağır cezalar öngörülüyor.