Gazete Vatan Logo

'Polis Gezi'de göğsünü siper etmeseydi...'

AVRUPA Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan Taksim Meydanı’nın da görev yapan Çevik kuvvet ekipleriyle beraber sahur yaptı. Bağış Gezi Parkı olayları ile ilgili, "Mısır’da yaşananlar bizim burada Gezi Parkı olayları çerçevesinde yaratılan o fırtınanın ne kadar hassas olabileceğini, buradaki polis ekiplerimiz göğüslerini siper etmemiş olsaydı Türkiye’de doğabilecek kargaşayı da bize göstermektedir" dedi.

Atatürk Kültür Merkezi’ne gelen Vali Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, burada Taksim Meydanı’nda görev yapan Çevik kuvvet ekipleriyle sohbet ettikten sonra beraber Atatürk Kültür Merkezi binasında sahur yaptı. Sahura daha sonra Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da katıldı. Sahur sonrası Egemen Bağış, Vali Avni Mutlu ve İstanbul İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın açıklamalarda bulundu.

DARBEYE DARBE DEMEYEN VAHŞETE DE VAHŞET DİYEMEZ



Bağış, bir gazetecinin "Mısır’da yaşanan olaylarda Avrupa Birliği’nin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki sorusuna, darbeye darbe demeyenlerin vahşete de vahşet demelerinin durumu net bir şekilde açıkladığını belirterek "Bu gün dünyada demokrasi ve insan hakları denince mangalda kül bırakmayanların, Mısır ve Suriye de takınmış oldukları durum gerçekten insanoğlunun sorgulaması gereken bir tutumdur. Ben bunların bir kısmına demokrasi münafıklığı diyorum. Lafa gelince demokraside her türlü üst perdeden demeçleri veriyorlar ama AB’nin kuruluş felsefesinin en önemli temel taşı olan demokrasi ve insan haklarına gelince başka ülkelerde bunu maalesef göz ardı ediyorlar. Tabi darbeye darbe diyemeyenlerin vahşete de vahşet diyememeleri aslında bütün olayı çok net şekilde ortaya koymaktadır" şeklinde konuştu.

MISIR’DA BİR AN ÖNCE SEÇİM YAPILMALI

Türkiye olarak Mısır halkının yanında olduğunu söyleyen Bağış, Mısır’da bir an önce yapılacak seçimle halkın iradesinin yeniden sağlanmasının gerektiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mısır’da olması gereken Sayın Mursi ve diğer tutukluların bir an önce serbest bırakılması ve Mısır halkının sandığa giderek kimin tarafından yönetilmek istiyorlarsa onu iktidara taşımasıdır. Biz Mısır halkının yanındayız. Biz herhangi bir siyasi partinin ve herhangi bir siyasi görüşün savunuculuğuna soyunmuş değiliz. Ama İslam dünyasının bu kadar önemli bir ülkesinin şu anda yaşadığı bu kargaşa sadece Mısır’ın sorunu değildir. Tüm İslam aleminin sorunudur. Bu yüzden Mısır’ın bir an önce huzura kavuşabilmesi için çarenin demokrasi parametresi içerisinde değerlendirilmesi gerekir. Beğensek de, beğenmesek de Adabiye Meydanı’nda gösteri yapanlarda bizim kardeşlerimiz, Tahrir Meydanı’nda gösteri yapanlarda bizim kardeşimiz. Bu gün onların bir çatışmaya girmesi en çok Mısır’a zarar verir, ondan sonra da en çok bizi üzer. Bu yüzden Mısır’da bir an önce demokrasi çerçevesinde bir ortak çözümün bulunması ve Mısır’da gerçekleştirilecek bir seçimle Mısır halkının kendi iradesinin tecelli etmesini çok önemsiyoruz."

TÜRKİYE MAĞDUR İNSANLARIN UMUDU ZALİMLERİN DE KABUSU HALİNE GELDİ

Batılı ülkelerin ve bazı Müslüman ülkelerin Mısır’daki olaylara duyarsız kalmasını eleştiren Bağış, Türkiye’nin Mısır’da mağdur insanların umudu olan bir ülke konumunda olduğunu belirtti. Bağış şunları söyledi:

"Gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. 70 yıl boyunca diktatörlerin iki dudağı arasında inim inim inleyen Mısır halkı daha demokrasiye geçişte bir yıl olmamışken seçilmiş bir Cumhurbaşkanı’nın tarumar edilmesi, göz altına alınması, darbeyle görevden uzaklaştırılmış olması, halkın yüzde 65’inin onayını almış bir anayasanın yürürlükten kaldırılması gerçekten düşündürücüdür. Ve bu değerlere sahip çıkması gereken batı dünyası da maalesef İslam dünyasındaki bazı devletlerin de bu konuya duyarsız kalması çok düşündürücüdür. Ama olaylar şunu ortaya koymuştur. Mısır’da gösteri yapanların açtıkları pankartlarda kullandıkları fotoğraflara bakarsanız bir kendi seçilmiş liderlerinin fotoğraflarını bir de Başbakanımız Sayın Erdoğan’ın fotoğraflarını görürsünüz. Bu da şunu çok net bir şekilde ortaya koyuyor; bu gün Türkiye bütün mağdurların umudu bütün zalimlerin de kabusu olmuştur. Bu da Türkiye olarak bizim geldiğimiz noktayı ortaya koymuştur."

MISIR’DAKİ OLAYLAR TÜRKİYE’DEKİ DEMOKRASİ VE MİLLİ İRADENİN ÖNEMİNİ ARTTIRDI

Gezi Parkı’ndaki olaylardaki polis ekiplerinin başarılı çalışmaları sonucunda büyümeden sona erdiğini ve Mısır’daki olayların Türkiye’deki demokrasi ve milli iradenin önemini artırdığını söyleyen Bağış, "Mısır’da yaşananlar bizim burada Gezi Parkı olayları çerçevesinde yaratılan o fırtınanın ne kadar hassas olabileceğini, buradaki polis ekiplerimiz göğüslerini siper etmemiş olsaydı, Türkiye’de doğabilecek kargaşayı da bize göstermektedir. Burada bu kardeşlerimizin göğüslerin siper etmesi başka bir ülkede olabilecek ölçüden çok daha az Türkiye’nin bunu atlatmasına vesile olmuştur. Bu genç kardeşlerim delikanlı olmalarına rağmen büyük bir olgunluk göstermiştir. Çok daha ağır geçebilecek çok daha vahim neticelerle sonuçlanabilecek süreci çok bilinçli bir şekilde ülkemizin atlatmasına vesile olmuştur. Ama Mısır’da yaşananlar demokrasimizin ve milli irademizin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Milletçe hep beraber demokrasimize sahip çıkmalıyız. Önümüzdeki yılda 3 ayrı seçimimiz olacak hem yerel hem Cumhurbaşkanlığı seçimlerimiz hem de genel seçimlerimiz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları tercihlerini ortaya koyma fırsatına sahiptirler bu yüzden demokrasimize sahip çıkalım" dedi.

"ŞU AN BİZLERİ KAYGILANDIRACAK HER HANGİ BİR DURUM YOK"

Bir gazetecinin ileriki günlerde provokasyonların artacağı yönündeki duyumların bulunduğu yönündeki soruya Vali Mutlu, "Biz şehrimizin güvenliği için 24 saat görevimizi yapmaya devam ediyoruz. Bu konuyla ilgili gelebilecek her türlü istihbaratı oluşabilecek her türlü yeni durumu gözeterek dikkatlice görevimizi yapmaya devam edeceğiz. Bu konuyla ilgili şu anda bizleri kaygılandıracak her hangi bir net husus bulunmamakla birlikte, şüphesiz ki dikkatlice görevimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Şehrimizde yaşanmış ve hepimizi üzmüş bu olumsuzlukların bir daha yaşanmaması konusundaki dikkatli güvenlik güçleri görevlerini sürdürmeyi devam edecektir" şeklinde konuştu.

TAKSİM NORMALLEŞİNCE BİZİM DE BURADA GÖREVİMİZ BİTECEK

Hüseyin Çapkın ise Taksim’in normalleşme aşamasında olduğunu ve normale döndüğünde alandan ayrılacaklarını belirterek, yasal dışı çizgileri aşan gruplar olduğunda ise polisin tekrar meydandaki yerini alacağını söyleyerek, "Bilindiği gibi 2 aydan beri Taksim’de çevik kuvvet ekipleri var. Taksim her geçen gün daha da normalleşiyor. Normalleştikten sonra burada olmayacağız. Yasal çizgileri aşmaya çalışan grup ya da kişiler olduğu sürece polis, halkımızın huzurunu sağlamak için oralarda olacak. Arkadaşlarımızla beraber hep iç içeyiz. Bu gece de çevik kuvvetle birlikte Sayın Valimizle birlikte sahurda bir araya gelmiş oluyoruz. Bende yaklaşmakta olan Ramazan Bayramı’nın mutluluklar getirmesini temenni ediyorum" dedi.

EMNİYET PERSONELİMİZİN DURUMU İYİ

İki gün önce Taksim de yaşanan olaylarda burnu kırılan İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ender Sevim hakkında da konuşan Çapkın, "Göstericilerin attığı taşla burnu iki yerden kırılan arkadaşımız bir buçuk saatlik bir ameliyat geçirdi. Sağlık durumu şu an normal" dedi.

Haberin Devamı