Polemiğe Numan Kurtulmuş da katıldı
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer'in "Cumhurbaşkanı muhatabımız değildir" açıklamalarına ilişkin konuştu
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, TÜSİAD'ın açıklamasıyla ilgili olarak yöneltilen bir soruyu , "Talihsiz, anlamsız bir açıklama oldu. Hangi amaçla söylendiğini bilmiyorum ancak hangi amaçla söylenmiş olursa olsun hiçbir amaca hizmet etmeyen son derece anlamsız bir cümledir" şeklinde yanıtladı.
Kurtulmuş, Vefa İlim ve Kültür Derneği tarafından bu yıl 9'uncusu düzenlenen 'İlim Yayma Ailesi Geleneksel 1 Ocak Buluşması'na katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Topkapı'daki 1453 Sosyal Tesisleri'nde gerçekleşen buluşmaya Numan Kurtulmuş'un yanı sıra İstanbul Valisi Vasip Şahin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, İlim Yayma Vakfı yöneticileri ile dernek yöneticileri ve vakıf öğrencileri katıldı. Programın sonunda Kurtulmuş gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
"HİÇBİR AMACA HİZMET ETMEYEN SON DERECE ANLAMSIZ BİR CÜMLEDİR"
Bir gazetecinin "Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Haluk Dinçer'in "Cumhurbaşkanı muhatabımız değildir" açıklamalarını hatırlatması üzerine Numan Kurtulmuş, "Talihsiz, anlamsız bir açıklama oldu. Hangi amaçla söylendiğini bilmiyorum ancak hangi amaçla söylenmiş olursa olsun hiçbir amaca hizmet etmeyen son derece anlamsız bir cümledir" değerlendirmesinde bulundu.
Açıklamanın garip ve çelişkili bir açıklama olduğunu söyleyen Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Türkiye'de halkın oyuyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı var. Türkiye'de devletin bütün yönetiminden sorumlu olan, Bakanlar Kurulu'ndan da devletin diğer idari mekanizmalarından da hepsinden sorumlu olan, devletin bütün üst düzey mekanizmalarının yürütülmesinde birinci derecede sorumlu olan sayın Cumhurbaşkanımızdır. Kısa bir süre önce halkın oyuyla Cumhurbaşkanımızın seçilmiş olması Cumhurbaşkanımızın gücünü biraz daha artırmıştır. TÜSİAD ise iş dünyasında belli çevreleri temsil eden bir işadamları derneğimizdir. Onlar da seçimle iş başına geldiler. TÜSİAD Başkanı'ndan beklenen, kendisinin bu ülkenin birinci derecede denetiminden sorumlu olan TÜSİAD'ın çalışmalarını ona arz etmesidir. Nihayetinde Cumhurbaşkanımızın Türkiye'deki bütün derneklerin, vakıfların çalışmalarını kolaylaştıracak tedbirlerden de sorumlu olduğu ortadadır. Burada hem aklın gereği hem de Türkiye'deki anayasal sistemin gereği bütün sivil toplum kuruluşlarımızın bu anlamda kendi çalışmalarını güçlendirmek için o çalışmalar içerisinde Cumhurbaşkanımızı görmek istemeleridir. Bunu anlayamaydık. Yani, 'Cumhurbaşkanımız muhatabımız değildir' sözü, hiçbir maksada hizmet etmeyen, TÜSİAD'ın çıkarlarını hiçbir şekilde korumayan ve Türkiye'deki demokratik sistemin içerisine katkı sunmayan anlamsız hatta 'absurd' bir cümledir. Eğer TÜSİAD bunu, Cumhurbaşkanımızı 'tanımıyoruz' manasında söylüyorsa kusura bakmasınlar Cumhurbaşkanımız da TÜSİAD'ı tanımaz. O zaman burada tartışma konusu olan Cumhurbaşkanımız olmaz, TÜSİAD olur. Ben Haluk Bey'in bunu kastetmediğini ümit ediyorum. Bir yanlış anlaşılmaya vesile olan açıklama olduğunu ümit ediyor ve en kısa zamanda bunu tenzih etmesi, açıklaması gerekir diye düşünüyorum."
"FEVKALEDE NORMAL VE DEMOKRATİK BİR SÜREÇTİR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 19 Ocak'ta Bakanlar Kurulu'nu toplamasıyla ilgili bir soruya ise Kurtulmuş, şu şekilde yanıt verdi:
"Türkiye anayasal bir hukuk devletidir. Bu Anayasa içerisinde, Anayasımızın sayın Cumhurbaşkanımıza vermiş olduğu bir yetki var. Sayın Cumhurbaşkanı istediği zaman Türkiye'de bakanlar kurulunu toplar, çağırabilir, bakanlar kurulu toplantısına da gidebilir. Bu Anayasamızın Cumhurbaşkanına verdiği son derece normal bir yetkidir. Sayın Cumhurbaşkanı bunu hangi sıklıkla kullanır, kendisi gelmeyi mi yoksa çağırmayı mı tercih eder? Bunları bilmiyoruz çünkü bu Cumhurbaşkanımızın yetkisi dahilinde olan birşeydir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın katılacağı bir bakanlar kurulu toplantısı için bir tarih belirlenmiştir. Bu ilk toplantı, 19 Ocak'ta Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapılacaktır. Bu fevkalede normal ve demokratik bir süreçtir. Buradan bir tartışma çıkmaz. Türkiye'deki mevcut anayasal sisteme halel getirecek herhangi bir uygulama çıkmaz. Hele hele sayın Cumhurbaşkanımız ile hükümet arasında ayrışmaya vesile olabilecek herhangi bir şey çıkmaz. Kimse bundan boş yere heveslenmesin."