PKK'nın bölgesel terör ağı yapılanması raporu açıklandı

Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak, "PKK'nın bölgesel terör ağı yapılanması" raporuna ilişkin, "Raporun, PKK'nın son 10-15 yılda yapısında ciddi bir değişim ve dönüşüm olduğu, bölgede bir terör ağı oluşturduğu ve şemsiye örgüt haline geldiği, burada model olarak da El Kaide tarzı bir örgüte evirildiği yönünde bir tespiti var." dedi.

Çolak, bir otelde düzenlenen tanıtım toplantısında, Polis Akademisi olarak eğitim ve araştırmaya önem verdiklerini söyledi. Son 2 yıl içerisinde 9 rapor hazırlandığına dikkati çeken Çolak, bugün de terör sorununun baş aktörü olan PKK ile ilgili bir rapor hazırlandığını kaydetti. Raporun çok önemli konulara değindiğini ifade eden Çolak, şunları kaydetti:

"Raporun, PKK'nın son 10-15 yılda yapısında ciddi bir değişim ve dönüşüm olduğu, bölgede bir terör ağı oluşturduğu ve şemsiye örgüt haline geldiği, burada model olarak da El Kaide tarzı bir örgüte evirildiği yönünde bir tespiti var."

"Yabancı terörist savaşçılar Batı için de büyük bir tehdit"

Çolak, çok önemli bir çalışmanın ortaya konduğunu dile getirerek, "Diğer önemli bir tespit ise Suriye'de bu şemsiye örgüt formatı içinde hem Türkiye'de hem de çok farklı sol fraksiyon temelinde terör örgütlerini ve Batı'da anarşist grupları da içine alarak bir faaliyet yürüyor. Şu anda yabancı terörist savaşçılar diyeceğimiz PKK'nın altında çarpışan grup ve kişiler var. Aslında raporun tartıştığı temel konulardan biri, uluslararası bir terör örgütü haline gelmesi ve sadece bölge için bir tehdit değil zamanla özellikle içinde barındırdığı bu yabancı terörist savaşçılar nedeniyle Batı için de büyük bir tehdit haline gelmekte olduğu." dedi.

Mardin Valisi Mustafa Yaman ise toplantının tarih, sanat ve kültür şehri Mardin'de yapılmasından memnuniyet duyduğunu kaydetti. Bölgede huzur ve güven ortamının her geçen gün arttığını kaydeden Yaman, şöyle konuştu:

"Artık ilimiz ve bölge insanımızın morali daha yüksektir. Bu çalıştay ve raporunda bölgemizin huzuruna katkı sağlayacağına inancımız tamdır."

"PKK'nın bölgesel terör ağı yapılanması" raporu

Raporun içeriği hakkında bilgi veren UTGAM Direktörü Yrd. Doç. Ömer Arslan, terör örgütü PKK'nın çeşitli dönemde yenilenme ve dönüşüme gittiğini kaydetti. Bu süreçte örgütün bir şemsiye örgüt haline gelmeye başladığını ifade eden Aslan, örgütün içindeki kollarda geçişgenliğin yaşandığını, beyin merkezi ile kollar arasındaki bağın kopmadığını aktardı.

"PYD, PKK’nın kadrolarını, militanlarını, ideolojisini ve hedeflerini kullandı"

PKK'nın PYD ve Esed ile bağlantısına değinen Arslan, geçmişte Suriye rejimi, Beşşar Esed ve Esed'in babasının örgüte alan tanıdığını, PKK'ya elaman temini için imkan ve teşvik verildiğini söyledi. PKK'nın Suriye'de yıllardan beri var olduğunu, PYD'nin ise hazır bir ortamda kurulduğunu belirten Arslan, şunları belirtti:

"PKK uzantılarının Suriye’de yeşermesi için gereken zemin Suriye’de zaten mevcuttu. Günümüze kadar PKK’ya katılan Suriyelilerin 7 ile 10 bin civarında olduğu tahmin edilmekte. Bu sayı PKK militanlarının yüzde 20’sini teşkil etmektedir. 2004-2008 yılları arasında öldürülen PKK’lılar arasında Suriyelilerin oranı yüzde 10 ile 20 arasındadır. Bu ve yukarıdaki bilgiler değerlendirildiğinde, PYD 2003 yılında kurulduğunda, PKK’nın kendisine bıraktığı, demografik, sosyal ve siyasal olarak hazır zeminde hareket etti. Diğer bir deyişle, PYD bölgede ayrı bir parti veya siyasi bir örgüt olarak PKK’nın yerini almadı, sadece PKK’nın ismini kullanmadan kadrolarını, militanlarını, ideolojisini, hedeflerini benimsedi ve kullandı."

Suriye'nin kuzeyinde PYD'nin güçlü hale gelmesinde Batı desteğinin çok önemli bir rolü olduğunu aktaran Arslan, PYD'ye diplomatik, siyasi ve mali destek verildiğinin açık olduğunu bildirdi. Batı ve önde gelen Avrupa ülkelerinin PKK’nın yabancı savaşçı teminine karşı önlem alamadığının altını çizen Arslan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Halihazırda PKK’nın yanında savaşan her çizgiden, sayıları beş yüze yakın anarşistin ve Marksist devrimcilerin er yada geç muhtemel suç bağlantılarıyla ve kafalarında tehlikeli fikirleriyle Avrupa’ya dönecekleri gerçeğini unutmamak gerekir. Suriye’nin kuzeyinde YPG/PKK’nın yanında savaşan bu Batılı, Marksist veya anarko-sosyalist, yabancı terörist savaşçılardan bir kısmının bile ülkelerine dönmeyerek doğrudan Türkiye’ye karşı savaşmaları ise bir başka krize neden olabilir. ABD eski Şam Büyükelçisi Robert Ford’un da dikkati çektiği gibi, önemli bir kısmı NATO üyesi ülkelerden gelen bu yabancı terörist savaşçıların bir başka NATO üyesi ülkeye karşı savaşan ulusaşırı bir terör örgütünün yanında o NATO üyesi ülkeye karşı savaşmaları NATO ve Batı ittifakı için de bir kriz anlamına gelecektir."