PKK tarihi bir karar eşiğinde
PKK’ya yönelik operasyonlar örgütü tarihi bir kararın eşiğine getirdi. Murat Karayılan ve ekibi Kandil’deki kampların başka yere nakledilmesi konusunda Suriyeli ve İranlı yetkililerle temasa geçti
Kazan Vadisi ve Hakkâri Saldırısı sonrasında başlayan takip operasyonuyla büyük darbe yiyen PKK yönetimi, operasyonların Kuzey Irak’a uzamasından endişe ediyor. Türkiye ile Kürt Bölgesel Yönetimi arasındaki ilişkilerin son dönemde ciddi anlamda ivme kazanmasını kaygıyla izleyen Murat Karayılan ve ekibi Kandil bölgesindeki kampların başka ülkelere taşınması konusunda görüşmelere başladı. İstihbarat birimlerine ulaşan bilgilere göre örgütün kamplarının taşımak için Suriye ve İran istihbaratıyla temasa geçti, örgütün taşınmasına sıcak bakan ilk ülke ise Suriye oldu. Suriye Gizli Servisi El Muhaberat ile temasa geçen örgüt yönetimine Şam yönetiminin ‘yeşil ışık’ yaktığı öğrenildi. Beşar Esad yönetiminin Suriyeli muhalif subayların kurduğu ‘Özgür Suriye Ordusuna’ Türkiye’nin destek verdiğini öne sürerek bu talebi olumlu karşıladığı ifade ediliyor.
Öcalan 16 yıl boyunca örgütü Şam’dan yönetmişti
Abdullah Öcalan ve örgütün üst düzey yöneticileri 1982’e Suriye gizli servisi El Muhaberat’ın denetiminde Şam’a yerleşmiş ve Öcalan tam 16 sene boyunca kanlı terör örgütünü buradan sevk ve idare etmişti. Bu süre zarfında Suriye yönetimi örgüte siyasi, lojistik ve ekonomik anlamda ciddi destek vermiş ve Öcalan’a o tarihlerde Suriye ordusunun denetiminde olan Lübnan’da 5 kamp kurmasına müsaade edilmişti. Mahsun Korkmaz Akademisi’nin de yer aldığı bu kamplarda uzun yıllar boyunca örgütün lider kadroları ve savaşçıları yetiştirildi.
Terör örgütü PKK kısa zamanda Suriye rejiminin Türkiye’ye karşı yürüttüğü örtülü savaşın en önemli aracı haline gelirken gerilla savaşının alanını genişletmek için 1983’ten itibaren El Muhaberatın yönlendirmesiyle Irak’ın kuzeyinde üstlenmeye başladı. Dönemin Suriye Cumhurbaşkanı Hafız Esad’ın çağrısı üzerine Şam da bir araya gelen Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesut Barzani ile PKK lideri Abdullah Öcalan burada bir anlaşma yaptı. Bu anlaşma ile Mesut Barzani örgüt militanlarının konaklayacağı kamp alanları, yiyecek ve silah temin edilmesi konusunda PKK’ya yardımcı olma sözü verdi. Bu tarihten itibaren örgütün kampları aşamalı olarak Kandil bölgesine taşındı. Örgüt 1989 yılına gelindiğinde gerilla savaşını önemli ölçüde K.Irak’tan yönetmeye başlamıştı.
TSK ve Emniyet işbirliği örgütü sıkıntıya soktu
Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı muharip unsurlarla İçişleri Bakanlığına bağlı polis ve Jandarma’nın eşgüdüm içerisinde hareket etmesi örgütün ağır kayıplar vermesine neden oluyor. Jandarma Özel Harekât timleri ile Polis Özel Harekât birimlerinin kış şartlarına rağmen operasyonlara ara vermemesi örgütün kırsaldaki varlığına ciddi anlamda darbe vururken, örgüt yöneticileri operasyonların Kuzey Irak’a da uzanmasından endişe ediyor. Ankara ile Irak’ın kuzeyindeki Kürt Bölgesel Yönetimi arasındaki ilişkilerin giderek yumuşamasından rahatsız olan PKK yönetimi, Özel kuvvetler ve özel harekât timlerinin olası bir kara harekâtına girişmesinden ciddi anlamda kaygı duyuyor. PKK yönetiminin bu nedenle kampları ve militanları daha güvenli olan başka ülkelere taşımak istediği ifade ediliyor.
*****
KCK ANA DAVASI
Sanık Kürtçe konuştu hakim mikrofonu kapattı
Terör örgütü PKK’nın şehir yapılanması olarak bilinen KCK’ya ilişkin görülen davada, tutuklu 104 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada Mahkeme başkanı Menderes Yılmaz, sanıklardan Mustafa ve Osman Ocaklı’yla ilgili iddiaları okudu. Dosyadaki deliller arasında sanıklardan Nejdet Atalay’ın ikametinde yapılan aramada ele geçirilen bir belgede, “Mehmet Aktar’ın dükkanı referandum günü açıktı. Uyarı cezası almışlar. Mustafa Ocaklı’nın referansıdır” diye yazıldığını belirten mahkeme başkanı, bu konuda savunma yapmaları için sanıklara söz verdi.
İddalarla ilgili sanıklar Kürtçe savunma yapmak istedi ancak Mahmkeme Başkanı buna izin vermeyerek, mikrofonun kapatılması talimatını verdi. Daha sonra sanıklardan Veysi Akar ve Mustafa Ocaklı haklarındaki iddialar ile ilgili Kürtçe yazılı savunmalarını mahkemeye sundu. Mahkeme Başkanı, savunmaları inceledikten sonra sanıklara iade etti. Sanık avukatlarından Mehmet Emin Aktar, mahkemenin savunma dilekçelerinin içeriğinin bilinmeden iade etmenin doğru olmadığını savundu. Sanık avukatları, Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetiminden Mustafa Ocaklı’nın o bölgede ekmek fırını işlettiğini gösteren bir belgeyi mahkemeye sundu. Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının tahliyeye ilişkin taleplerinin ardından, tutuklu 104 sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.