Peki o zaman kim dinledi?
Emniyet, MİT, Genelkurmay ve Türk Telekom, Tümgeneral Reha Taşkesen'in telefonlarının dinlendiğini yalanlıyor. Kulislerde konuşulan ise dinlemenin 'dinci bir grup' tarafından yapıldığı. Deşifrelerin Başbakan'a ve Özkök'e iletildiği de iddialar arasında
Kara Harp Okulu Komutanlığı görevinden istifa eden Tümgeneral Reha Taşkesen'in telefonlarının kim tarafından dinlendiği hâlâ açıklık kazanmadı. Genelkurmay'ın ardından Emniyet, MİT ve Telekom'dan da "Paşa'yı biz dinlemedik" açıklamaları geldi. Ancak kulislerde Taşkesen'in telefonlarının Emniyet içindeki 'dinci bir grup' tarafından illegal olarak dinlendiği konuşuluyor. Ayrıca Taşkesen'in telefon konuşmalarının deşifrelerinin Başbakan Erdoğan'a bir dosya olarak iletildiği, Başbakan'ın dosyayı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'e ilettiği, Özkök'ün de 'gereğinin yapılması' için dosyayı Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a gönderdiği iddia ediliyor. Ancak askeri kaynaklar doğrulamıyor.
Özkök de şikayetçi
Genelkurmay Başkam Orgeneral Özkök de telefon dinleme olaylarına kendilerinin de maruz kaldıklarını 2003 yılında Çankaya Köşkü'nde verilen 29 Ekim resepsiyonunda açıklamıştı. Dinlenmenin önüne geçmekte zorlandıklarını, bu nedenle kriptolu telefonlar kullandıklarını söyleyen Orgeneral Özkök, şöyle konuşmuştu:
"Sıkıntılarımız çok büyük. Bunların başında da güvenli iletişim geliyor. Güvenli iletişimin tam olarak sağlanmasının zor olduğu anlarda yüz yüze görüşüyoruz. Her türlü tedbiri alıyorsunuz, ama yine de konuşmalarınızı güvenli bir ortamda yapamıyorsunuz. Eskiden sizi dinleyenler, yakınlarınızda bir yerlerde karargah kurup bunu yapıyordu. Şimdi çok uzaktan da olsa dinleme imkanları bulunuyor. Biz de bu yüzden kriptolu telefonlar kullanıyoruz. Başbakan, bakanlar ve kuvvet komutanlarımızla aramızda kriptolu telefonlar var. Gerektiğinde kuvvet komutanlarımızla görüntülü telefonlarla günlük toplantılar yapıyoruz."
Askerin şebekesi var
Türk Silahlı Kuvvetleri özellikle savaş koşullarını dikkate alarak 1995 yılında bir proje başlattı. TSK Entegre Muhabere Sistemi (TAFICS) adı verilen sistem ile TSK'nın tüm birliklerini kapsayacak şekilde bir telefon ağı kuruldu. TAFICS, TSK'ne, devlet birimlerine ve harp zamanı görev alacak kuruluşlara hizmet vermek üzere planlanan milli ve askeri statejik bir sayısal entegre muhabere şebekesi olarak tanımlanıyor. TSK'nın telefon ağı Türk Telekom hattından tamamen ayrı çalışıyor. Bu projenin geliştirilmesinde Telekom'un özelleştirilmesi projeksiyonunun yanısıra, özellikle yabancı istihbarat kuruluşlarının TSK'nın gizli içerikli görüşmelerini elde etmesi endişesi de bulunuyordu.
Emniyet
Bilgimiz yok
Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, haftalık bilgilendirme toplantısının ardından bir gazetecinin sorusu üzerine, "Dinleme konusu hukuk sistemimizde düzenlenmiştir. Telefonlar sadece hakim kararıyla dinlenir. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bu konuda ilgisi ve bilgisi yoktur' dedi. Çalışkan, Emniyet Genel Müdürlüğü ile TSK arasında koordinasyon ve işbirliğinin çok iyi bir düzeyde devam ettiğini vurguladı.
MİT
Çalışma yok
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı, "Teşkilatın, adı geçen konu hakkında hiçbir çalışmasının bulunmadığını" bildirdi. MİT Müsteşarlığının konuya ilişkin yazılı açıklaması şöyle:
"Taşkesen'in telefonlarının dinlendiği yolunda medyada yer alan yoğun haberler bağlamında teşkilatımızın, adı geçen hakkında hiçbir çalışmasının bulunmadığını açıklama ihtiyacına gerek görülmüştür."
Türk Telekom
Başvuru yok
Türk Telekomünikasyon Genel Müdürü Paul Doany, Taşkesen'in telefonlarının dinlenmesi konusunda resmi bir talep olup olmadığı konusunda, "Herhangi bir resmi, yazılı, orijinal, otantik bir iddia söz konusu değil" dedi ve ekledi: "Bize bununla ilgili bir yasal başvuru geldiği zaman yükümlülüklerimiz çerçevesinde bu hatlara erişimi sağlamak durumundayız. Türk Telekom personelinin bir tanesi eline telefonu alıp bu hatları doğrudan dinliyor değil."
Genelkurmay
Dinleme yok
Genelkurmay Başkanlığından önceki gün yapılan açıklamada da şöyle denilmişti: "Genelkurmay teknik dinleme yapmaya yetkili olmadığı gibi, böyle bir imkan ve kabiliyete de sahip değildir. Bu konudaki bilgisizce suçlamalar iddia sahiplerine ağır sorumluluk yüklemektedir. Anılan emekli general muhtelif komutanlık kademelerine ulaşan ihbar belgelerinin incelenmesi sonucu kendi öz iradesiyle istifa yolunu seçmiştir."
'Bu bir Watergate'tir
Taşkesen ise olayı ABD'deki Watergate skandal ma benzeterek, şunları söyledi: "Askeri Istihbarat'ın beni dinlemesi imkânsız. Genelkurmay da yapmamış. O halde kimler yaptı? TSK, ABD'deki Watergate-Telekulak skandalının bir benzeriyle karşı karşıyadır. TSK'yı kimlerin dinlediği hemen bulunmalıdır. Benim yadırgadığım konu şudur: TSK bu olayı sadece bir bayan ilişkisiyle sınırlayıp basit bir düzeye indirerek gündeme getirdi. Hukuk dışı dinleme olayına TSK dahil hiç kimse dikkat etmedi.