Papa: “Türkiye-AB anlaşmasına ilişkin politik spekülasyon yapmadım”
Sığınmacılarla dayanışmasını sergilemek için Midilli Adası’nı ziyaret eden Papa Francesco, kendisiyle birlikte 12 mülteciyi Roma’ya getirmesini, Türkiye-AB arasındaki Geri Kabul Anlaşması’na bir gönderme olarak niteleyenlere cevap verdi.
Papa, İtalya’ya dönüş yolunda, 3 Müslüman Suriyeli aileden oluşan, 6’sı çocuk 12 sığınmacının da bulunduğu uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Söz konusu sığınmacıların tamamen düzenli belgelerle buraya getirildiğini söyleyen Papa, bu fikrin nasıl doğduğunu, “Bir hafta önce bir meslektaşım bana bu öneriyi getirdi. Hemen kabul ettim. Her şey yasal olarak yapıldı. Bu insanların belgeleri düzenli. Vatikan Devleti ile İtalya ve Yunan makamları tüm gerekli vizeleri verdi. Onlar Vatikan’ın misafirleri. Zaten 2 Suriyeli aileye daha önce iki Vatikan kilisesi kucak açmıştı” diye anlattı.
Papa bu jestinin tamamen insani olduğunu da ekleyerek, “Burada Türkiye ve Yunanistan (Avrupa Birliği) arasındaki anlaşmalara ilişkin siyasi bir spekülasyon yok, çünkü bunları çok iyi bilmiyorum, bunları gazetelerde gördüm” diye konuştu.
Bunun küçük bir jest ve denizde sadece bir damla olduğunu söyleyen Papa, “Evet küçük bir jest, ama ihtiyacı olanlara el uzatmak için bunu hepimiz yapmalıyız” dedi.
Midilli’de çok etkileyici bir gün geçirdiğini söyleyen ruhani lider, “O kampta (Moria) ağlanacak şeyler vardı” ifadelerini kullandı.
AVRUPA’YA ENTEGRASYON ELEŞTİRİSİ
Göçmenlere kucak açma meselesine çok değindiği, ancak Avrupa’daki entegrasyondan az bahsettiği hatırlatılan Papa, “Avrupa’da birçok şehirde gettolar oluştu. Müslüman göçmenler Batılı değerlere entegre olmakta zorlanıyor. Neden Hristiyan değil de Müslüman aileleri buraya getirdiniz?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Müslümanlar ya da Hristiyanlar arasında seçim yapmadım. Bu 3 ailenin belgeleri düzenliydi ve buraya gelebilirlerdi. Mesela 2 Hristiyan aile vardı, ama belgeleri düzenli değildi. Hiçbir ayrıcalık yok, onların hepsi Tanrı’nın çocukları. Entegrasyonla ilgili söylediğiniz bir kelime, savaştan sonra aktüel kültürümüzde unutulmuş gibi: bugün gettolar var! Ve saldırı düzenleyen bazı teröristler, o ülkede, Avrupa’da doğmuş kişilerin oğulları ya da torunları. Peki ne oldu? Çünkü bir entegrasyon politikası yoktu. Avrupa, entegre etme kapasitesini yeniden kazanmalı, birçok insan buraya göç etti ve buranın kültürünü zenginleştirdi. Entegrasyona ihtiyaç var.”
“SINIRLARI KAPATMAYIN”
Papa, AB üyesi ülkeler arasında sınır kontrollerinin sıkılaştırılmasına dair bir soruyu ise, “Halkların bazı korkularını anlayabiliyorum. Kucak açma konusunda büyük bir sorumluluk almalıyız, beklentilerden biri de bu insanların nasıl entegre edileceğidir. Her zaman söyledim, duvarlar örmek bir çözüm değildir. Köprüler yapmalıyız. Ancak köprüler, akılla, diyalogla, entegrasyonla yapılır. Sınırları kapatmak bizzat halkı acıtır.
Avrupa acilen kucak açma, entegrasyon, büyüme, istihdam ve ekonomik reforma yönelik politikalar yapmalı. Tüm bunlar, bizi duvarlar örmekten alıkoyacak birer köprüdür” sözleriyle cevapladı.
Papa bu sırada, Midilli’de göçmen çocukların kendisine hediye ettiği, aralarında bir teknenin batışını betimleyen bir resmin de olduğu bazı çizimleri gazetecilere gösterdi ve “Bu çocuklar ne istiyor? Barış. Birisi denizde boğulan bir çocuk, diğeri ağlayan bir güneş çizmiş. Tüm bunlar onların aklında kazılı” diye konuştu.
SURİYE’DEKİ GRUPLARA SİLAH SATANLAR, GÖÇMEN KAMPINDA BİR GÜN GEÇİRMELİ
Savaştan ve yoksulluktan kaçan göçmenler arasında neden ayrım yapmadığı sorulan Papa, “Her ikisi de sömürünün etkisidir. Gerek savaştan gerekse de açlıktan kaçanlara yardım edilmeli. Ben silah kaçakçılarını, mesela Suriye’de çeşitli gruplara silahlar verenleri, o mülteci kampında bir gün geçirmeye davet ederdim. Bunun onlar için sağlıklı olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
