"ÖSO'ya düşmanlık yapanlar TSK'yı hedef alıyor"
Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) Türkiye'nin sınır güvenliği için Afrin'e düzenlenen Zeytin Dalı Harekatı'na katıldığını belirterek, "ÖSO'ya düşmanlık yapanlar cephede terör örgütüne karşı fiilen çatışan TSK'yi zayıflatma amacı taşıyor." dedi.
Sofuoğlu, bazı çevrelerin ÖSO'yu karalama çabalarını AA muhabirine değerlendirdi.
PYD/PKK'ya terör örgütü demeyenlerin ÖSO'ya terör örgütü demesinin, hakaret etmesinin kabul edilemez olduğunu anlatan Sofuoğlu, "Çanakkale'de bizimle omuz omuza savaştıkları için onların dedelerine de mi it sürüsü diyorsunuz?" ifadelerini kullandı.
Ebubekir Sofuoğlu, ÖSO'ya yönelik hakaret içerikli ifadeler kullanmanın her şeyden önce nezakete aykırı olduğuna dikkati çekerek şunları söyledi:
"ÖSO'ya hakaretler savurmak siyasi parti liderlerine, sözcülerine hiç yakışmayan bir tutumdur. ÖSO bugün Türkiye'nin çıkarlarına uygun ve Türkiye ile birlikte hareket eden bir yapıdır. Bu grup herhangi bir terör olayına bulaşmamışsa o zaman bunları eleştirmemizin gereği yok. Tam tersine kendilerine teşekkür etmemiz gerekiyor. Türk ordusu ile birlikte mücadele ediyorlar. O zaman 'ÖSO'ya terör örgütü diyerek Türk ordusunu sakatlamak amacıyla mı hareket ediyorsunuz?' sorusunu sormak lazım. ÖSO'ya düşmanlık yapanlar cephede fiilen savaşan TSK'yi zayıflatma amacı taşıyor. Böyle davranarak Türkiye'nin bir müttefikini eksiltmiş oluyorlar. Dünyanın süper gücü olarak tanımlanan ABD, 'DEAŞ terör örgütüne operasyon yapacağız.' diye 65 ülkeyi kapsayan bir koalisyon kurmuştu. Bu yetmiyormuş gibi bir de içeriden kendine partnerler buldu. ABD yanına müttefik alınca sorun yok, Türkiye alınca mı sorun oluyor?"
"ÖSO hem kendileri hem de bizim için savaşıyor"
Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "ÖSO bizim Kurtuluş Savaşımızdaki Kuvayi Milliye güçleri gibi bir oluşumdur." sözlerini hatırlatarak, ÖSO'nun Türk ordusunun yanında durmasının faydasına değindi.
Kendi topraklarının güvenliği için savaşan ÖSO'nun Türkiye'nin güvenliğine de büyük katkısı olduğuna değinen Sofuoğlu, ''Cephemizde şehit veriyorlar. ÖSO Zeytin Dalı Operasyonu'nda 16 şehit, 100 gazi verdi. TSK ve onunla birlikte cephede çatışmalara katılan ÖSO, toplamda 646 teröristi etkisiz hale getirdi. Burseya Tepesi düştü. Diğer mevzilerin de düşmesi için Türk ordusu ile birlikte çalışıyor." ifadelerini kullandı.
Sofuoğlu, Zeytin Dalı Harekatı'nın düzenlenmemesi durumunda PYD'nin ABD'den aldığı silahları Türkiye'ye karşı kullanacağını bütün dünyanın bildiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Büyük Kürdistan hayalini kuran PYD, o silahlarla bize saldıracaktı. Bizim topraklarımızı Kuzey Kürdistan diye adlandırıyorlar. Bize savaş açacağı sır değil ki saldırıya da geçmişlerdi. Hendek ve çukur operasyonlarını hatırlayın. Biz bu savaşı kendi topraklarımızda gördük, yaşadık. Kendi topraklarımızdan bu terörü temizledik. Şimdi sınırlarımızda tehlike haline gelen bu teröre operasyon düzenliyoruz. ABD'nin vermiş olduğu 5 bin tır, 2 bin uçak malzeme ve eğitim desteğiyle kurmayı düşündükleri bir orduyla Türkiye'ye operasyon başlatacaklardı. Hatta başlamışlardı, atışlar yapılıyordu bile."
"Terör örgütü PYD'yi vurduk diye canları yanıyor"
Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, geçen yıl Fırat Kalkanı Harekatı'nda El Bab'taki DEAŞ'a karşı TSK ile ÖSO'nun birlikte savaştığına değinerek, o zaman sesi çıkmayanların, hedef PYD olunca bir ağızdan karalama kampanyası başlattıklarını söyledi.
Sofuoğlu, "ÖSO şimdi PYD'ye saldırıyor diye canları yanıyor. Açıkça PYD'yi destekleyemedikleri için ÖSO'ya hakaret ediyorlar. Türk Silahlı Kuvvetleri de orada aynı işi yapıyor. O zaman TSK'ye de hakaret etmiş oluyorlar." tespitinde bulundu.
Türkiye'nin PYD/PKK'ya silah bırakması için yıllarca sabır gösterdiğini ifade eden Sofuoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi biz bu PYD'yi ortadan kaldırmak için olmadık sabırlar gösterdik. Oslo süreçleri, Habur'dan bunların teslim oluşları, Habur'u faciaya dönüştürmeleri, çözüm süreci, Abdullah Öcalan ile görüşmeler, Kandil'e heyet göndermeler, yani yapmadığımız bir şey kalmadı. Tüm bu çabalarımıza rağmen ülkemizi işgal etmeye kalkıştılar. Dünyada PYD/PKK ilişkisini, bu örgütün sözcüsü siyasi parti, bir kısım muhalefet ve bizim Türk Tabipleri Birliği ile Mimarlar Odası'ndan başka reddeden kimse yok.
Bir gazetede, ÖSO'nun Nurettin Zengi Tugayları adını bir teröristten aldığını yazıyor. 12. yüzyılda Haçlılara karşı şanlı mücadeleler veren büyük mücahit Nureddin Zengi'yi terörist diye tanımlamak büyük bir cehalettir. ÖSO'nun Sultan Murad Tugayları da ismini Osmanlı'dan almıştır. Türkiye'nin Suriye'de ÖSO ile teröre karşı mücadele vermesi tarihin, vicdanın, aklın, diplomasinin, uluslararası ilişkilerin resmen, fiilen, vicdanen de kabul edebileceği bir şeydir."