‘Örgütün amiral gemisi’
“1987 yılında tamamen FETÖ’nün kontrolüne geçtiği” kaydedilen Zaman Gazetesi için hazırlanan iddianamede “örgütün amiral gemisi” tanımlaması yapıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kapatılan Zaman Gazetesi yöneticisi ve yazarlarına yönelik yürüttüğü soruşturmasını tamamladı. Aralarında gazetenin eski yazarı Mümtazer Türköne’nin de bulunduğu 30 kişi hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme”, “Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme”, “Silahlı Terör Örgütüne üye olma” suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istendi.
İddianamede Zaman Gazetesi’nin Feza grubu çatısı altında 3 Kasım 1986 tarihinden itibaren Ankara’da yayımlanmaya başladığı ve 1987 yılında tamamen örgütün kontrolüne geçtiği belirtilerek, “Zaman’ın bu örgütün medyadaki ‘amiral gemisi’ haline geldiği” ifadeleri yer aldı. İddianamede gazetenin bu dönemlerde yeterli tiraja ve gelire sahip olmadığı daha sonra halktan toplanan ve “himmet” adı verilen kayıt dışı bağışlarla ayakta kalabildiği belirtildi. FETÖ’nün, medyayı adeta bir “silah” olarak kullandığı belirtilerek manipülasyonlarla algı oluşturarak toplumu yönlendirmeye başladığı ve örgütü destekleyebilecek tarzda düşüncelere sahip kişileri yazar olarak gazeteye aldıkları dile getirildi. Ayrıca, FETÖ’nün medyasının kendilerine yönelik yapılan operasyonlardan sonra yürüttükleri saldırı kampanyalarının başarısız olması nedeniyle askeri darbe çağrışımı yapacak bir yayın politikasına yöneldikleri belirtildi.
O reklamlar da iddianamede
İddianamede, Zaman gazetesinin 2013 yılı Kasım ayında “Kardeşlik Zamanı” başlıklı sloganıyla hazırladığı reklam afişi, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden 9 ay 10 gün önce yayınlanan gülen bebekli Zaman gazetesi reklam filmi ve Sızıntı dergisinin 2016 yılı Mayıs ayı kapağıyla darbe çağrışımı yapıldığı kaydedildi.
‘Yazılarıyla görevlerini icra ettiler’
İddianame şüpheli köşe yazarları için “Basın ve ifade özgürlüğünün sınırlarını aşarak askeri darbe çağrısında bulunmaktan çekinmedikleri, bu şekilde örgütsel hedef ve amacı tamamlayan yazılarla örgüt hiyerarşisi içerisindeki görevlerini yerine getirdikleri” ifadeleri yer aldı.