‘Operasyon tüm partilere’
MHP’nin İstanbul milletvekili adayıyken hakkındaki kasetler nedeniyle partisinden ayrılmak zorunda kalan bağımsız milletvekili İhsan Barutçu: “İktidar, MHP ve Baykal tezgahını ortaya çıkarırsa kendisini de aklar.”
Son dönemde sık sık gizli ses ve görüntü kayıtlarının sızdırılması akla önceki seçim döneminin ‘kaset’ mağdurlarını getirdi. Partisinden ayrılmak zorunda kalan eski MHP’li İhsan Barutçu, son gelişmelerle ilgili, “Basit insanlar ‘oh olsun‘ der, biz erdemli kişileriz, Türkiye’yi düşünürüz. Düşmanımızın bile böyle durumlar yaşamasını istemeyiz” diye konuştu.
‘Dizayn operasyonu’
Barutçu, MHP’lilere kaset operasyonunu yapanlarla, iktidarın ‘paralel yapı’ dediği odağın aynı olup olmadığı sorusunu şöyle yanıtladı: “Şantaj, tehdit veya operasyon olarak nitelendirdiğimiz hadisenin şahsımıza veya MHP’ye dönük olmadığını söylemiştik. Bu kapsamlı ve Türkiye’ye dönük bir operasyondur. İktidar partisinin bakan veya bürokratlarının da bu tür tehdit ve şantajlarla karşılaşabileceğini o zaman da söyledim. Ancak dikkate alınmadı. Bütün partilere dönük sistematik bir operasyon ve dizayn operasyonu var. Bu kutuplaşma Türkiye’nin yarınlarını tehdit edecek boyuta geliyor.”
Cemaat mi yaptı?
“Aziz Yıldırım operasyonunu yapan cemaattir” diyen Barutçu, “MHP’lilere yönelik kaset operasyonunun arkasında kim vardı?” sorusuna ise, “Kanaatler o tarafa doğru gidiyor. Sayın Başbakan burayı adres gösterince bu süreçte her mağdur olan aynı bakış açısıyla o tarafı görüyor” dedi.
Cemaatten tanıdıklarının kaset skandalında kendisine, “Bizim dahlimiz yok” dediğini anlatan Barutçu, “Bu sözlere inandınız mı?” sorusuna, “O arkadaşlarımızın sözüne itibar ederiz ama bütünen de kabul etmeyiz. Tereddütlerimiz vardır. İktidar bu konuyla ilgili samimiyetini göstermek için, özellikle MHP ve Baykal’la ilgili operasyonun mesullerin ortaya çıkarmalı.
O zaman önemli bir hadiseyi gerçekleştirmiş olur, kendilerini de aklama açısından” dedi.
‘ENTERESAN ŞEYLER DUYUYORUM’
“Çok enteresan şeyler duyuyorum” diyen Barutçu sözlerini şöyle sürdürdü: “Ordu tandanslı, iktidar cenahında bulunan bazı milletvekilleri TSK’nın içindeki bazı üst kademedeki komutanlara dönük komplo ve şantajların uzun süre takip edilerek yapıldığını, tezgaha düşürüldüklerini söylüyor. Bilen kişiler tarafından söyleniyor. Hakikaten ürkütücü. Sadece 2010’da başlayan bir süreç değil, öncesinde yapılmış. Kim vurduya giden, derdini anlatamayan bir çok insan var. Sadece kendilerine değil, çocuklarına yönelik benzer şantaj unsurlarını kullananlar olmuş. İktidar bunu yapan unsurları tespit etsin. Polisin içinde mi, MİT’in içinde mi,TİB’in içinde mi, neredeler? Bunların bulunması lazım.”