Önce soruşturma sonra intihar!
Emniyet Müdürü'nün intiharında yeni detay...
Fişleme skandalı ortaya çıktıktan 1 hafta sonra intihar eden Tunceli’nin Hozat ilçesi Emniyet Müdürü Çağlar Şan’ın ölümünden birkaç gün önce ilgili memurlara soruşturma açtığı ortaya çıktı.
Tunceli’nin Hozat ilçesinde ortaya çıkarılan fişleme skandalı sonrasında başlatılan adli ve idari soruşturma sırasında intihar ederek yaşamına son veren Emniyet Amiri Çağlar Şan, savcılıkta verdiği ifadesinde, iddialarla ilgili işlemlerin hızlı biçimde ilerlemesi için elinden geleni yaptığını söyledi. Şan’ın, fişleme belgelerinin bulunduğu ve demirbaşa kayıtlı olmadığı anlaşılan harici bilgisayar belleğiyle ilgili memurlar hakkında soruşturma başlattığı da ifadesiyle ortaya çıktı.
Tanık sıfatıyla ifade
Milliyet gazetesinden Tolga Şardan, kamuoyunda büyük tartışma yaratan fişleme skandalın ortaya çıktığı sırada Hozat İlçe Emniyet Amiri olarak görev yapan Çağlar Şan’ın savcılıkta verdiği ifadeye ulaştı.
Fişleme skandalının üzerine kalacağını gerekçe göstererek intihar ettiği öne sürülen Şan, olayın ortaya çıktığı 16 Kasım’dan 4 gün sonra savcılığa ifade verdi. Olayla ilgili adli soruşturma başlatan Hozat Cumhuriyet Savcısı Önder Şeker’e “tanık” sıfatıyla ifade veren Şan, açıklamalarında önemli bilgiler verdi.
‘Soruşturma açtım’
Olayın kamuoyuna yansımasının ardından, savcılıkça İlçe Emniyet Amirliği’ne yazılan müzekkere sonrasında amirlikteki tüm bilgisayarları kontrol ettirdiğini anlatan Şan, “Yapılan kontrolde; terör mücadele, güvenlik ve genel bilgi toplama büro amirliği hizmetinde kullanılan bilgisayara takılı olan harddiskte bir kısım belge olduğunu polis memurlarının tespit ettiğini öğrendim. Bunun üzerine derhal savcılığa bilgi verdim” ifadesini kullandı.
Kendisinin verdiği bilgi üzerine savcılığın kararıyla amirlikte arama yapıldığını anlatan Şan, “Ben daha önce bu belgeyi hiçbir şekilde görmedim. Ayrıca, olayın çıkması üzerine suça konu belgenin çıktığı harici diskin demirbaş listesinde olmadığını öğrendim. Bu konuda ilgili memurlar hakkında soruşturma açtım” dedi.
Amirlikteki aramada çok sayıda doküman ve bilgisayar bulunduğunu belirten Şan, “Göreve başladıktan sonra tüm bu belgeleri inceleyip içlerinde suç unsuru olup olmadığını tespit etmem mümkün değildir. Zaten böyle bir görevim de yoktur” diye konuştu.
Suça konu belgelerin bulunduğunu öğrendikten sonra işlemlerin hızlı şekilde ilerlemesi için elinden gelen tüm gayreti gösterdiğini anlatan Şan’ın, “Suç konusu belgelere ait klasörün oluşturulması tarihleri benim göreve başladığım tarihten öncedir. Klasörün oluşturulma tarihinin 25 ocak 2011, değiştirme tarihinin 21 Nisan 2010, içerik oluşturma tarihinin 15 Eylül 2007, son kaydetme tarihinin 21 Nisan 2010, son yazdırma tarihinin 24 Aralık 2008 olduğu görülecektir” ifadelerini kullandığı anlaşıldı.
Bana bildirilmedi
Kendisinin daha önce ne resmi yazışmada ne de bilgisayar ortamında böyle bir belge görmediğini anlatan Şan, “Görev yaptığım süre içinde ne yazılı ne sözlü olarak herhangi bir makam veya kuruluştan bu tip belge düzenleme konusunda talimat, emir ve telkin almadım. Ben bu bilgisiyarı hiçbir zaman kullanmadım” dedi.
Kendisinin, söz konusu harici belleğin bilgisayara takılarak kullanıldığını hiç görmediğini anlatan Şan, “Suça konu bilgilerin çıktığı harddiskin demirbaş kayıtlarında olmadığı, suçun ortaya çıktığı tarihten önce bana hiçbir şekilde bildirilmemiştir” diye konuştu.