Önce karısını sonra kendini vurdu!

İstanbul’da kıskançlık nedeniyle cinnet getirdiği iddia edilen çevik kuvvet polisi Mehmet Temiz önce 2.5 aylık eşi Ebru Temiz’i vurdu. Ardından da başına bir el ateş ederek yaşamına son verdi.

Polis intiharları tırmanıyor. Son iki haftada yaşanan intiharlar emniyet teşkilatında yasa neden olurken, bir polis intiharı da önceki gece Küçükçekmece’de meydana geldi. Bu kez bir polis memuru beylik tabancasıyla önce eşini öldürdü, daha sonra da kendi kafasına sıkarak intihar etti. Atakent Mahallesi Halkalı Toplu Konutlar 1. Bölge 1. Etap’ta önceki gün 23.30 sıralarında meydana gelen olay iddiaya göre şöyle gelişti:

Eşi hamileydi

Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde görevli Kahramanmaraş doğumlu 24 yaşındaki 3 yıllık polis memuru Mehmet Temiz 2,5 aylık hamile olduğu iddia edilen eşi Ebru Temiz ile kıskançlık nedeniyle tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine cinnet getiren polis memuru Temiz, bebek bekleyen eşini beylik silahıyla vurdu. Genç kadın olay yerinde hayatını kaybetti. Polis memuru da bir el başına ateş ederek intihar etti.

Tayin günüydü

Arkadaşları 6 ay önce evlenen çiftin kıskançlık yüzünden sık sık tartıştıklarını söylerken, meslektaşları ise Temiz’in eşini ve kendini öldürdüğü günün aynı zamanda çevik kuvvette görev süresi dolan polislerin görev yerlerinin değiştirildiği gün olduğunu belirttiler. Temiz’in TOMA’cı olarak çalıştığını ifade eden polisler, istemesine rağmen görev yerinin değişmediği için moralinin bozuk olduğunu dile getirdi. Öte yandan bazı meslektaşları da fazla çalışma süresi nedeniyle Temiz’in eşiyle arasının açıldığını ve bu nedenle çiftin kavga ettiğini anlattı.

86

Emniyet Genel Müdürlüğü’ne göre 2011 yılında 25, 2012 yılında ise 22 polis intihar etti. Emniyet-Sen’in verilerine göre 2013 yılında şimdiye kadar 39 polis yaşamını kendi eliyle sonlandırdı. Son üç yılda ise çeşitli rütbelerde 86 emniyet mensubu hayatına son verdi.

UZMANLAR YORUMLADI

‘Çalışma koşulları bezdiriyor’

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Alkan: Polislik zor bir meslek. Çalışma koşulları da bir hayli sıkıntılı, mesai saatleri yoğun. İnsanların belli tahammül güçleri var. Tahammül güçleri bitince de hem kendilerine hem de başkalarına zarar verebiliyor. Polis olurken, polis adayının ruh sağlığının yerinde olup olmadığına dair muayeneler yeterince yapılmıyor. Polis olduktan sonra ruh hastası olduğu için meslekten ihraç edilen kişiler var.

Disiplin yönetmeliği öldürüyor

Emniyet-Sen Genel Başkanı İrfan Çelik: İntiharların önü alınamıyor. Daha doğrusu kimse bu iş için kılını kıpırdatmıyor. 2013 yılındaki 39. intihar oldu. Sendika olarak 39’dan fazla olduğunu, gözden kaçırdığımızı düşünüyoruz. Ölen kadını ne olarak sayacağız. Bu da polis intiharlarının parçası sayılmıyor mu? Bu sene ölen 5’inci kadın. İntihar eden her 10 polisten 4’ü eşini de öldürüyor. Disiplin yönetmeliği değiştirilsin, çalışma saatleri düzenlensin polis intiharları ilk hafta yüzde 50 oranında yarıya iner. İntiharların bir numaralı etkeni disiplin tüzüğüdür. Türkiye’deki polislerin yüzde 64’ü disiplin cezası alıyor. Bu ciddi bir buhran oluşturuyor. Günlerce sokakta yatıyor, eve gitmiyorlar. Türkiye’de hiçbir polis memuru çalışma şartlarından memnun değil.

Her polisin derdi farklı

Polis Akademisi Öğretim Görevlisi Tuğrul Özşengül: Polis alımlarında son üç yıldır ciddi stres ve psikolojik testler uygulanıyor. Eskiden yazılı sınavdan kalınırken, artık pek çok kişi psikolojik stres testlerini geçemiyor. Birbirinden farklı konularda birçok sorun yaşanıyor. Her polisin derdi farklı. Kimi ailevi, kimi maddi, kimi mesleki nedenlerden intihara yönelebiliyor. Silahlı bir meslek olması ve polislerin silahlarını sürekli yanlarında taşıması intiharı kolaylaştırıyor

Sosyal hayatları yok

Polis Akademisi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Mehmet Arıcan: Mesleki koşul, hiyerarşi sistemi, memurluk kademesinde en altta olmanın yarattığı ezilmişlik duygusu ve sosyal hayatın neredeyse yok denecek kadar az olması intihar sürecinde etkili oluyor. Büyük şehirlerde görev yapan memurlar ekonomik ve iş yoğunluğundan bunalıyor. Diğer meslek gruplarındaki memurlar gibi ek iş yapma imkanları da olmayınca, kendilerini çaresiz hissediyorlar.