Öğrenciyi yaka paça...
Dicle'de kız öğrencinin, bir kolundan polis bir kolundan Tuğluk çekti.
BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak, Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nde meydana gelen olayları değerlendirdi, "çözüm sürecine denk gelmesi provokatif olduğunu düşündürtüyor" dedi.
"Polisin saldırganlarla yanyana fotografları vardır" diyen Kışanak, bu fotoğrafların incelenmesi gerektiğini ve İçişleri Bakanlığı'nın bu konuda soruşturma açması gerektiğini söyledi.
BİR KOLUNDAN POLİS BİR KOLUNDAN TUĞLUK ÇEKTİ
Bağımsız Van Milletvekili Aysel Tuğluk, Dicle Üniversitesi'ndeki (DÜ) bıçaklı kavgaya ilişkin, "Dicle Üniversitesi'nde bir kesim tarafından provokasyon ve tahrik söz konusu. Bunun arkasındaki güçlerin kim olduğunu tespit etmek güvenlik kuvvetlerine düşüyor" dedi. Basın açıklamasından sonra ilginç anlar yaşandı. Üniversitedeki kavgada polis tarafından gözaltına alınan bir öğrenciyi vekil Tuğluk tutarak kurtarmaya çalıştı. Öğrencinin bir kolundan polis bir kolundan Aysel Tuğluk çekti.
Dicle Üniversitesi'nde rektörlüğün eğitime 3 gün ara verildiğini açıklamasından önce gün boyu gerginlik sürdü. Sabah saatlerinde 3 öğrencinin bıçakla yaralandığının duyulmasının ardından karşıt görüşlü öğrenciler farklı bölgelerde toplanıp yürüyüş yapmak istedi. Sağ görüşlü öğrenciler Tıp Fakültesi Hastanesi acil servis önünde toplanırken, sol görüşlü öğrenciler Fen Edebiyat Fakültesi önünde toplandı.
POLİS MÜDAHALE ETTİ
Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nde iki karşıt grup öğrenci arasında iki gün süren olayların ardından dün sabah öğrenciler arasında bıçak, taş ve sopaların kullanıldığı kavga çıktı. Kavgada 3 öğrenci bıçakla yaralanırken, birinin hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi.
Dicle Üniversitesi'nde Bilge Gençlik Kulübü önceki gün Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen 'Peygamber Efendimiz' konulu konferansla ilgili bildiri ve afiş dağıtılması yüzünden iki öğrenci grubu arasında taşlı sopalı kavga çıktı. İlk gün 1'i polis 4 kişinin yaralandığı olaylar, dün düzenlenen konferans sırasında da devam etti. Polisin havadan ve karadan gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale ettiği olaylar gün boyu sürdü.
BIÇAKLI KAVGA ÇIKTI
Dicle Üniversitesi'nde iki gündür süren olaylar bugünde devam etti. Kampus içinde iki öğrenci grubu arasında taşlı ve sopalı kavga çıktı. Bıçaklarında kullanıldığı kavgada 3 öğrenci yaralandı. Yaralılar Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılıp tedavi altına alındı. Yaralılardan birinin durumunun ağır olduğu belirtildi.Olay nedeniyle üniversiteye çok sayıda polis ekipleri sevk edildi.Polis, kavgaya karışan bazı öğrencileri gözaltına alırken, sıkı güvenlik önlemleri alındı. Üniversitede gerginlik sürüyor.
ŞÜPHELİ PAKET PATLATILDI
Bu sırada Fen Edebiyat Fakültesi bahçesinde iki şüpheli çanta olduğu görüldü. Bomba olabileceği şüphesiyle çantalar bomba uzmanı ekipleri tarafından fünye ile patlatıldı. Çantaların içinden öğrencilere ait ders kitapları çıktı.
ÜNİVERSİTE ALANINA KİMSE ALINMADI
Üniversitede olayların sürmesi üzerine öğle saatlerinden itibaren kampus alanı girişlere kapatıldı. Hastalar dışında içeriye hiç kimes alınmazken, öğrenci ailelerinin kampüs girişine gelerek bekledikleri görüldü.
'EĞİTİME 3 GÜN ARA VERİLDİ'
Dicle Üniversitesi Rektörlüğü, 3 gündür yaşanan olaylara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bugüne kadar ülkemizin en huzurlu ve en güvenli üniversitelerinden biri olan ve kamuoyunda yaptığı sayısız bilimsel, kültürel, sosyal ve sportif faaliyetlerle takdir gören üniversitemizde, son iki-üç gün içerisinde ülkemizin içinde bulunduğu çözüm sürecini akamete uğratmak isteyen kesimlerce sıkıntı ve gerginliklere yol açacak eylemler düzenlenmektedir. Yönetimimiz bu konuda son derece duyarlı olup öğrencilerimizin zarar görmemesi için gerekli hassasiyeti göstermektedir. Olayların seyri tüm yönetim kadromuz tarafından yakından takip edilmekte olup, gerekli önlemler alınmaktadır. Bu çerçevede, öncelikle öğrencilerimizin sağduyulu davranıp, tahriklere kapılmaması, eğitim ve öğretimin huzurlu bir şekilde devam etmesini engelleyenlere fırsat vermemeleri son derece önem arz etmektedir.
Bu amaçla; dekanlarımız ve okul Müdürlerimizle yapılan Senato toplantısında, 10-13 Nisan 2013 tarihleri arasında üniversitemizde eğitim-öğretime ara verilmesi kararı alınmıştır."
Dicle Üniversitesi'nde yaşanan olaylardan sonra aralarında BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, Batman Milletvekili Ayla Akat, Diyarbakır Milletvekilleri Nursel Aydoğan, Emine Ayna, İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in de aralarında bulunduğu, BDP'nin kadın örgütlenmesi olan Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH), akşam saatlerinde BDP il binası önünde bir basın açıklaması yaptı.
'BURADAN HÜKÜMETİ UYARIYORUZ'
BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Hizbullah'ın yeni dönem için Kürt halkı ile dayanışma içerisinde olacaklarına dair özeleştiri verdiğini belirterek, "Biz burdan hükümeti uyarıyoruz. Gerçekten, bu süreç ve Dicle Üniversitesi'ndeki saldırılarla ilgili özel bir şey ifade etmek istiyoruz. Hizbullah'ın yeniden böylesi bir provokatif bir saldırı içerisinde olamasının, özellikle 90'lı yıllarda Kürdistan'da yaşanan kirli savaşı, Hizbulah'ın yaptıklarını yeniden canlandırmaktadır. Kürt halkı açısından bu tarih, karanlık bir tarihtir ve büyük trajedilere neden olmuştur. Hizbullah, yeni dönemde bir özelleştiri vererek Kürt halkı ile dayanışma içerisinde olacağını ifade etmiştir. Ama bugün farklı başka bir süreç içerisine girmiştir. Buradan uyarıyoruz onları; 90'lı yıllarda yaşananların bugün yeniden gün yüzüne çıkması, bunu Kürt halkına yeniden aynı acıları yaşatmanın hatırlatılması bile büyük bir zülümdür. Buna kimsenin hakkı yoktur. Bu çevreleri uyarıyoruz. Eğer bu gençler onlardansa, bunu biran önce durdurmaları ve bir özeleştiri vermelerini, aksi durumda kendilerinin sorumlu olacaklarını ifade etmek istiyoruz" dedi.
'DİYARBAKIR EMNİYETİ'NİN SİCİLİ TEMİZ DEĞİL'
Dünden beri Dicle Üniversitesi'nde gerçekleşen saldırıların, öğrenci olmayan ve Diyarbakır dışından gelen kişilerin neden olduğunu öğrendiklerini ifade eden Tuncel, şöyle dedi:
"Dünden beri Kürt öğrencilere yönelik gerçekleşen olayları protesto etmek üzere sayın Aysel Tuğluk ve Mülkiye Birtane arkadaşımız oradaydı. Saldırıyı protesto ederken başka bir saldırıyla karşı karşıya kaldılar. Bu saldırıyı kınıyor, sorumlularının yakalanmasını istiyoruz. Şimdiye kadar BDP'li kadın vekillere yönelik saldırılar cevapsız kalmıştı. Hükümet ve İçişleri Bakanlığı, bu davaları sonuçsuz bırakmıştı. Umarım bu kez öyle olmaz. Emniyet birimleri saldırıları önleyeceklerine, ne yazık ki öğrencilere yönelik saldırı gerçekleştiriyor. Diyarbakır emniyetinin bu konudaki sicili ne yazık ki temiz değil. Sadece üniversitede değil, Dicle Nehri'nde cesedi bulunan Murat İzol ve bir çok faili meçhul cinayet son günlerde Diyarbakır'da yaşandı. Başbakan, 'bizim dönemde faili meçhul cinayetler işlenmedi' diyor ama malesef Diyarbakır'da çok var. Emniyet birimleri, Kürt öğrencilerine yönelik bu yaklaşımından vazgeçmelidir. Yoksa son dönemde yaşanan tüm faili meçhul cinayetlerden Diyarbakır emniyetini sorumlu tuttuğumuzu ve tüm bu sürecin takipçisi olacağımızı söylüyoruz."
'BİRİLERİ KÜRT-TÜRK ÇATIŞMASI ÇIKARMAYA ÇALIŞIYOR'
Türkiye'de barış sürecinin en aktif çalışanları olacaklarını dile getiren Tuncel, şunları söyledi:
"Aysel arkadaşımızın durumu iyidir. Kendisi de iyidir ama o halde buraya çıkmak istemedi. Daha önce Ayla Akat, Pervin Buldan ve Sevahir Bayındır arkadaşlarımız da yaralandı. Ama bütün bu soruşturmalar takipsizlikle sonuçlandı. Bu ülkede, Kürt kadınlarına saldırabilirsin, ayağını kırabilirsin, kadınların örgütlü mücadelesini engellebiilirsin. Devlet bu konuda her türlü olanağı sağlıyor. Rektör de bir kadınmış. Kadın rektörün bu olayları engelleyeceğine, olayların bu noktaya getirilmesi de ayrı bir sorun. Buradaki saldırıların ilk olmadığını ve tek olmadığını biliyoruz. Türkiye'deki üniversitelerde okuyan Kürt öğrencilere yönelik çok ciddi saldırılar olduğunu, tesadüf olmadığını da biliyoruz. Birileri Kürt-Türk çatışması çıkarmaya çalıştığını biliyoruz. Özellikle Kürt halk önderi sayın Abdullah Öcalan'ın başlattığı süreçle birlikte bu saldırıların arttığını da biliyoruz. Hükümete ve İçişleri Bakanlığı'na seslenmek istiyoruz. Bu üniversitelerde ortaya çıkan faşist saldırları engellemek sizin sorumluluğunuzdadır. Bugüne kadar saldıranlar değil, saldırıya uğrayan öğrenciler hakkında soruşturma açıldı, hatta bir çok Kürt öğrencileri okuldan atıldı, yada kaydını almak zorunda bırakıldı. Böylesi bir ortamda nasıl bir barıştan, nasıl bir çözümden bahsedebiliriz. Siz eğer üniversitelerde Kürt öğrencilere yönelik saldırıları engellemezseniz, bu sürecin sağlıklı yüremesinin hiç bir koşulu da yoktur.