Öğrenci mi, öğretmen mi, sistem mi?
ÖSS ve LGS'ye giren öğrencilerin yüzde 10'unun "sıfır puan" alması eğitimde alarm zillerinin yeniden çalmasına neden oldu. Uzmanlar nedenleri masaya yatırdı, tartıştı...
Sistem deyip işten sıyrılmamalı
* Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer: Sadece sistem deyip bu işten sıyrılmamak gerekiyor. Öğretmen, öğrenci ve veli de sorumluluğu üzerine almalı. Eğitim sistemi bugün artık çökme noktasına gelmiştir. İktidarların eğitime çarpık yaklaşımları, günü kurtaran seçmene selam niteliği taşıyan yaklaşımları, ders geçme sistemi bir bütün olarak bu süreci olumsuz yönde etkilemiştir.
Öğrenciler sisteme kurban ediliyor
* Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan: Bu vahim tablo, ülkemizdeki eğitim sistemindeki yaraların ne kadar derin olduğunu gözler önüne seriyor. Öğretmen açığı, öğretmensiz okulların fazlalığı, ücret politikalarının çarpıklığı, bütçeden ayrılan payın düşüklüğü, eğitimde fırsat eşitsizliğinin yaşanması bu siyah beyaz fotoğrafın başlıca nedenleri.. Sıfır puan alan öğrencilerle dolu sınavların sonuçları iyi irdelenmeli; ayrıntılı olarak soruşturulmak, sorgulanmalıdır.
Sıfırı çeken öğrenci olamaz
* Özel Okullar Derneği Başkanı Rüstem Eyüboğlu: 'Sıfır çeken öğrenci' yanlış tabir. Çünkü sıfır çeken öğrenci olmaz. Sınav sistemimiz yanlışların doğruları götürmesine dayalı. Eğitim sistemimiz öğretmen merkezli. Oysa, sistem öğretmen, öğrenci ve veli saç ayakları üzerine oturmalı. Aksaklık buradan başlıyor. Ve eğitim kalitesi her geçen gün düşüyor.
Sistem öğrencileri kendisine benzetti
* Final Dergisi Dersaneleri sahibi İbrahim Taşel: Sınavlardaki başarısızlığın altında yatan bir neden de kentleşme. Öğrenci bize tıpkı bir bilgisayarın hard diski gibi geliyor. Onun suçu yok. Sistem, onu tembelliğe, boşvermişliğe itiyor; sadece sınava endeksliyor ve sonunda da kendine benzetiyor.
Ailelere de büyük görev düşüyor
* YTÜ. Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Mehmet Bayhan: Ailelere de büyük görev düşüyor. Küçük yaştan itibaren aileler çocuklarının eğilimlerini öğrenmeli ve onları o yönde desteklemeli. Öğrencilerin sıfır çekmesiyle ilgili olarak MEB müfettişleri her yıl raporlar hazırlıyor. Ama bu raporlar ciddiye mi alınmıyor, yoksa içeriklerinde mi bir yanlışlık var. Çünkü sıfır çekenler her yıl artıyor.
Herkes mühendis doktor olamaz
* Eğitim Danışmanı Mikail Ozan: Herkes biliyor ki, müfredatta gereksiz bilgiler de veriliyor. Sanatsal zekaya sahip bir çocuğun hem aile, hem çevre tarafından mühendis veya doktor olması için zorlanmasını asla kabul edemiyorum.
Matematik çoook zayıf
Sonuçlarıyla Türkiye'deki eğitim sisteminin çöküşüne işaret eden Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKÖSYS) aynı zamanda yeni kuşağın "matematiksiz" yetiştirildiğini de gösterdi. 1999 yılında yapılan sınavda adaylar matematik testinde 6 net ortalaması yakalarken, bu yılki sınavda ortalama 1.1'e kadar geriledi.
Sezer sıfıra el koydu
Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Denetleme Kurulu'nun hazırladığı "Temel Eğitim Programı" raporunda Milli Eğitim Bakanlığı ilköğretim öğrencilerinin düzeylerini belirlemek için yapılan sınavlarda ortaya çıkan sonuçları değerlendimediği için eleştirildi. Türkiye'de yapılan çalışmalar sonunda ortaya çıkan tablo şöyle aktarıldı:
Öğrenciler dökülüyor
MEB'in, 2002 Nisan ayında değişik bölgelerindeki 573 ilköğretim okulunun 4,5,6,7 ve 8. sınıflarında eğitim gören 112 bin öğrenciye; Türkçe, Matematik, Fen Bilgisi ve Sosyal Bilgiler alanlarında çeşitli testler uyguladığı belirtilen raporda "Bu çalışma sonucunda öğrenim başarısının ülkenin bütününde düşük olduğu ve bölgeler arasında görülebilen farklılıkların az olduğu ortaya çıkmıştır" denildi. Raporda, Fen Bilgisi dersi örnek seçildi ve şu değerlendirmeler yapıldı:
* 0 ile 43.1 puan arası: 29.7
* 43.11 üe 48.9 arası: 21.3
* 48.91 üe 56 arası: 25
* 56.1 ve üstü: 24
Rapora göre, öğrencilerin yaklaşık üçte biri, en alt düzey olan birinci dilimde yer alıyor. Bunlar test kapsamının bütününde yetersiz. Beşte birini oluşturan ikinci dilim, kavramlar arasında ilişki kuramıyor. Üçüncü dilimde yer alan dörtte birlik dilim ise kavramlar arasında ilişki kurabiliyor ancak gözlem yapma, genelleme yapma gibi zihinsel süreçlerde yetersiz. Yani öğrencilerinin sadece yüzde 24'ü, yeterli görüldü. Bu öğrencilerin de tamamen yeterli olmaktan uzak olduğu bilgisi rapora yansıdı.
Köşkten öneriler
DDK raporunda sıralanan önerilerden bazıları şunlar:
* Milli Eğitim Bakanlığının temel eğitimde uzun ve orta dönem hedefler ile uyumlu,
* Bilgisayar okur yazarlığı ve bilgisayar destekli öğretim verecek öğretmen sayısının meslek içi eğitim ve yeni atamalarla yeterli düzeye ulaştırılması.
* Okullaşma oranı düşük yörelerde okul yapımına öncelik verilmesi.
* 8 yıllık kesintisiz ilköğretim uygulamasının sürdürülmesi, lise ve dengi okulların da sisteme alınarak zorunlu eğitim süresinin uzatılması çalışmalarına hız verilmesi.
Tek sınav hazırlığı
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in açıkladığı ortaöğretime girişte tek sınav uygulaması için yönetmelik çalışmaları başladı. Buna göre Liseye Giriş Sınavı, Özel Okullar Sınavı, Devlet Parasızlık ve Bursluluk Sınavı, Askeri Liseler Sınavı ve Polis Koleji Sınavı ayrı ayrı yapılmayacak. LGS'yi kazananlar Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri, Anadolu Teknik, Anadolu Liseleri, Anadolu Meslek, Anadolu Öğretmen, Anadolu Sağlık Meslek, Anadolu İmam Hatip liseleri ve kurumlara bağlı meslek liselerinin yanı sıra özel okullar ve askeri okullarla süper liseler ve düz liselere de girebilecek. Ancak, öğrenci gireceği sınavda başarılı olursa lise öğrenimine devam edebilecek. Başarısız olanlar genel liselere alınmayacak, ama isteği doğrultusunda bir meslek lisesine girebilecek. Ancak hiç sınava girmeden meslek lisesine kayıt yaptırmanın mümkün olup olmayacağı konusunda henüz bir netleşme olmadığı ifade ediliyor.