Öcalan'ı boşa düşürüyorlar!
Erdoğan’ın Siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, "İmralı zabıtlarını" yorumladı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başdanışmanı, AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, İmralı görüşme tutanaklarını değerlendirirken, "Süreç açısından yayınlanan metin yok hükmündedir" dedi.
Akdoğan, tutanakların yayınlanmasını, "sabotaj", "vahim bir durum" olarak nitelendirdi.
Ankara'nın gündemine oturan, Milliyet Gazetesi'nde önceki gün yayınlanan İmralı görüşme notları, Akdoğan'ın tepkisini çekti. Yalçın Akdoğan, dün Star Gazetesi'nde çıkan köşesinde "Sabotörler iş başında" başlıklı yazısında konuyu değerlendirdi. Akdoğan'ın yazısı özetle şöyle:
"... Yalan yanlış şekilde tutulan bazı notların veya değerlendirmelerin basınla paylaşılması ve çözüm sürecinin muhtevası olarak takdim edilmesi çok büyük bir aymazlıktır...
Öcalan, BDP'lilerle saatlerce bir sürü konuyu konuşmuş, bir sürü laf etmiş olabilir. Bunların ne kadarının doğru yansıtıldığı ayrı bir konu, ama önemli olan bunlar değil, Öcalan'ın hazırlayarak verdiği 'taslak metin'dir...
Öcalan'ın BDP ve Kandil'e sunduğu taslak metin ile burada konuşulanlar arasında uçurum olması pekala mümkündür. Böyle bir görüşme notunun basına sızdırılması, asıl Öcalan'ın sunduğu metni boşa düşürmekte ve anlamsızlaştırmaya çalışmaktadır.
Süreç açısından dün yayınlanan metin tamamen keenlemyekün (yok hükmündedir).
Ayrıca Öcalan'ın BDP'ye sunduğu taslak metin ise, devlet tarafından kabul edilmiş falan da değildir. Hatta Öcalan bile bunun bir dayatma metni olmadığını söyleyerek Kandil ve BDP'nin görüşünü beklediğini vurguluyor. Hal böyle iken başka bir muhtevanın çözüm mutabakatı gibi sunulması son derece yanlıştır, açık bir sabotajdır...
Haberin muhtevasındaki konular, daha öncelikli olarak sabotaj maksadı taşıdığını gösteriyor.
Aslına bakarsanız, BDP ve Kandil'in bu sürece hararetle destek vermediği ve makul bir muhtevada anlaşılmasından rahatsızlık duyduğu izlenimi giderek güçleniyor. Bunun emareleri BDP ve Kandil'in söylemlerinde kendisini göstermeye başladı.
Görüşmenin hemen ardından Pervin Buldan'ın yaptığı açıklamadaki 'Devletin elinde tutsaklar var' vurgusu açık bir tahrikti. Öcalan'ın kaçırılan askerler ve görevlilerin bırakılmasına yönelik bir tavsiyede bulunduğu ve bunun üzerinden kamuoyunda olumlu bir hava estirmek istediği anlaşılıyordu. BDP temsilcisinin açıklaması bu olumlu havayı tamamen tersine çevirmiştir. Bunun üzerine Duran Kalkan, bir açıklama yaparak kaçırılanların karşılıksız bırakılmayacağını, devletin adım atması halinde bunun gündeme geleceğini söylemiş, Öcalan'ın çağrısı yine boşa düşürülmüştür.
Dün Milliyet'te yayınlanan haber ise bunun üçüncü halkası olmuştur.
Daha önce söylediğim gibi Kandil böyle bir zamanda çözüme ulaşılmasını peşinde koştuğu hayallere aykırı görüyor.
2014'ten itibaren yaşanacak üç seçimin silahların gölgesinde geçmesini isteyen ve Suriye'de bir oldu bitti yapmaya çalışan PKK, makul bir zeminde sorunun aşılmasından rahatsızlık duyuyor...
Terör belasından kurtulmak gibi milli bir meselede basının daha duyarlı olması, bu tür sabotajlara alet olmaması gerekir. Bu, haberciliği aşan, psikolojik harekata alet olunan vahim bir durumdur."