‘O sözler CHP’nin Roboski’si’
Kışanak şaşırtıcı olmadığını söyledi
BDP’li Kışanak CHP’li Güler’in sözlerinin kendileri için şaşırtıcı olmadığını söyledi. Kışanak İmralı görüşmeleri için sürpriz bir olasılığı da gündeme getirdi ve görüşmek için BDP’li kadın vekillerin geçen yaz yaptığı bir başvuru olduğunu hatırlattı.
BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, TBMM’de görüştüğü bir grup gazeteciye İmralı süreciyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. CHP’li Birgül Ayman Güler’in açıklamaları için “CHP’nin Roboski’si (Uludere katliamının yaşandığı Ortasu köyünün Kürtçe adı) oldu” diyen Kışanak, “CHP’nin yeni Anayasa için oluşturulan komisyonda gösterdiği tutum açısından baktığımızda Güler’in açıklamaları şaşırtıcı değil. Özellikle vatandaşlığı Türklük açısından tanımlamaya çalışmaları önemli” dedi. Yakın zamana kadar Kürtlerin varlığının inkar edildiğini hatırlatan Kışanak, “Varsın, ama benden aşağısın” demenin inkardan daha kötü olduğunu söyledi. Gülten Kışanak’ın açıklamaları şöyle:
SPEKÜLASYON: İmralı ile görüşmeler başladığı günden bugüne yazılanların insaflı bir deyimle yüzde 90’ı spekülatif. Ama bunun spekülatif olması, gazetecilerin “biz de yazalım” hevesi ile tanımlamaz. Belli merkezlerden enforme ediliyorlar. Bu bilgiler sızdırılıyor ve ben bu merkezlerin hükümete yakın kaynaklar olduğunu düşünüyorum.
AÇIKLANMALI: Oslo sürecinde Abdullah Öcalan kendi görüşlerini kamuoyuna sürekli aktardı. Muhtemelen şimdi hükümet de kendi yol haritasını kamuoyunda tartıştırıyor ama bunu bitmiş bir müzakere sonucuymuş gibi yapıyor. Çıksın cesaretle “benim yol haritam bu, ben bunları Öcalan’ın önüne koydum, bunların gerçekleşmesini bekliyorum” desin. Ama yol haritasını müzakere sonucu gibi sunması, kamuoyunda beklenti yaratır. Hükümetin bundan ne fayda umduğunu merak ediyorum. Müzakereler iyi gitmezse, bu hayal kırıklığı yaratacak. Bunun sonumluluğunu biliyor mu hükümet?
MAHREMİYET AMA...: Ben kamuoyuna bilgi verilmesini istiyorum. Herkes bu tür görüşmelerin bir mahremiyeti olacağını bilir. Ben de herşeyi naklen yayın yapın demiyorum ama kamuoyunun doğru bilgilenme hakkının giderilebileceği kadar bilgi verilmeli ki, neye göre kaygılanacak, neyi bekleyecek, beklentileri ne olacak... Bunun bilgiye dayalı olarak yaşanması lazım.
KADIN VEKİLLER: Kürt sorunun demokratik çözümü konusunda hızlı bir biçimde rol almanın önemli olduğunu düşünüyor ve en kısa zamanda gitmek istiyoruz. Biz başvurumuzu yaptık, ama bize ulaştırılmış bir yanıt yok. Dört eşbaşkanın başvurusu var ve bir de bu yaz Tatvan’da yaptığımız BDP Kadın Meclisi’nin aldığı karar sonucu, kadın milletvekillerinin tamamı dilekçe verdi. “Biz BDP’li kadınlar bu konuda ön açıcı olmak istiyoruz” diye o konferansta öyle bir karar almıştık.
KIRMIZI ÇİZGİMİZ: Asıl kırmızı çizgi şu, bunun altına çiziyorum: AKP’den, İmralı’da başlayan süreçle ilgili hiçbir bilgi verilmedi ve bizden beklenen nedir ifade edilmedi. Bunun önünde engel yok, bunu neden yapmıyorlar bilmiyoruz. Kırmızı çizgimiz budur.
MUTFAK İYİ DEĞİL: Hükümette Kürt sorunu nedir, PKK nedir, bu sorun nasıl çözülür, bunun tarihi geçmişi nedir konularında bilgi eksikliği var. Sayın Başbakan’ın mutfağı iyi çalışmıyor. Mutfaktakiler, kendi niyetlerine göre bir şey hazırlayarak sunuyorlar. Oysa mutfağın hakikati ortaya çıkarması lazım. Çıplak gerçek, tarihe, sosyolojiye, Ortadoğu’nun siyasetine uygun tabloyu ortaya koyması, siyasi karar vericilerin karar vermesi lazım. Şimdi mutfak siyasi karar verici rolü oynamaya çalışıyor. Geçen süreçte de böyle bir sorun vardı. Bilgi eksikliği, mutfağın rol çalması ve AKP’de Kürt sorununu kendi siyasi hedefinin içerisine görmeleri, doğru tartışmayı ve doğru müzakereyi engelliyor. Biz bunlar düzelsin diyoruz.
OYLARI PATLAR: Kürt sorunu, Başbakanın siyasi programı içerisinde, beklentilerine hizmet verecek şekilde çözülecek bir sorun değil. Kürt sorununu çözen bu ülkede kahraman olur, oyları patlar.
Öcalan’ın koşulları
Mandela ile görüşmeler başladığında, adadan çıkarmışlar, örgütü ile temas kurmasının koşullarını yaratmışlardır. Böyle bir şeyi hayal etmek ve bunun üzerine bir program yapmak büyük hayal kırıklığı yaratır: Öcalan’ın koşulları değişmeyecek, örgütü ile temas kurmayacak... Oradan bir çağrı yapacak ve sihirli değnek değmiş gibi sorun çözülecek, silah bırakılacak. Bu nasıl bir akıl biz anlamakta zorluk çekiyoruz. Öcalan’ın silahları devreden çıkaracak iradesi var, ama onun bunu yapabilecek, bu gücünü kullanabilecek imkanlardan yoksun ederek çözüm çıkarmaya çalışmak akıllıca bir iş değil.
ERBİL OSLO OLUR MU?: Barzani de, Talabani de kolaylaştırmak için katkıya hazır olduklarını açıkladı. Ancak hükümetin ne kadar dikkate aldığını bilmiyoruz. Türkiye’nin katkı istemesi iyi olur ama somut bir şey olsaydı bilgimiz olurdu.