O savcıya görev değişikliği!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı yeni görevlendirmeler tartışılmaya devam ederken 1 Mayıs ve Gezi eylemlerinde verdiği özgürlükçü kararlarla dikkat çeken Savcı Hüseyin Aslan'ın da görev alanının değiştirildiği ve artık toplumsal olaylara bakamayacağı ortaya çıktı.

ATANDIKTAN SONRA KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER YAPTI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, atandıktan sonra yapacağını açıkladığı yeni iş bölümü çizelgesi ile başsavcılığın çalışma sisteminde köklü değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerden biri de toplumsal olaylara bakmakla görevli savcı Hüseyin Aslan'ın görev alanının değiştirilmesi oldu. İş bölümü çizelgesine göre Aslan, genel soruşturmalarla yani hırsızlık, gasp gibi mala karşı işlenen suçlarla, yaralama suçları ve sahtecilik suçlarına bakmakla görevlendirildi.

TEK BÜRODA TOPLANDI

İş bölümü çizelgesinde toplumsal olaylarla ilgili soruşturmalarda farklı düzenlemeler de getirildi. Ekonomik Suçlar, Kaçakçılık-Narkotik Suçlar ve Örgütlü Suçlar Soruşturma bürolarının görev alanlarına giren suçların birbirlerine yakın ve ilgili suçlar olması nedeniyle, bu üç büronun, "Kaçakçılık, Toplumsal Olaylar ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu" adı altında tek bir büroda toplanıp birleştirildiği kaydedilen Başsavcılık talimatında birleştirilen bürolardaki soruşturma evraklarının da yeni kurulan büroya devredileceği, bu büroya gelen evraklardan örgütlü suç kapsamında olanlarının otomatik tevziye tabi tutulmadan önce ilgili cumhuriyet başsavcı vekili tarafından inceleneceği ve büroda görevli savcılara bizzat tevzi edileceği aktarıldı. Talimatta, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununda düzenlenen suçlarla ilgili soruşturmaların da "Kaçakçılık, Toplumsal Olaylar ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu" tarafından yürütüleceği vurgulanarak, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'da düzenlenen suçların da, bundan sonra bu büro tarafından yürütüleceği bilgisi verildi.

GEZİ VE 1 MAYIS KARARLARI

Aslan, Gezi eylemlerinin yayılmaya başladığı ilk gün olan 31 Mayıs'ta gözaltına alınan 74 sanık hakkında yürüttüğü soruşturmada verdiği takipsizlik kararında, izinsiz de olsa barışçıl gösteriye katılan kişiler hakkında dava açılmasının AİHM kararlarına aykırı olduğunu belirtmişti. Kararda, Gezi Parkı eylemlerinin hukuka aykırılığı mahkeme kararı ile ortaya konulan yayalaştırma projesine karşı demokratik hakkın kullanılması olduğu vurgulanmıştı.

Savcı Aslan'ın 1 Mayıs'la ilgili hazırladığı iddianamede Taksim'in gösterilere yasaklanmasını eleştirmiş ve Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu belirtmişti. Aslan'ın iddianamesinde İstanbul Valiliğinin Taksim'i yasaklama kararının "hakkın özüne aykırı" bir müdahale olduğu görüşleri dile getirilmişti.