O isim seçimde sürpriz yapacak!

Sabah gazetesine değerlendirme yapan Yayman, "Seçimleri ilk turda Erdoğan kazanır ve CHP'de genelbaşkanlık el değiştirir" dedi.

İşte o röportaj:

*Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ilk açıklandığı zaman muhafazakâr karakteri ön planda idi ama daha sonra daha çok; Atatürk'e, laikliğe, cumhuriyete hatta "Yurtta sulh cihanda sulh"a vurgu yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aday yapılması proje olarak doğru, isim ve yöntem yanlış. Bu proje seçimin birinci turunda değil, ikinci turunda çatıda değil, tabanda yapılmalıydı. Yalova modeli yani.

*Neden?

Ekmeleddin İhsanoğlu'nun sokakta bilinirliği yok. CHP'nin karar alma süreçlerinde konuşulmamış tartışılmamış olması ciddi bir tartışmaya neden oluyor.

Daha da önemlisi Cumhuriyet Halk Partisi ya da Milliyetçi Hareket Partisi kendi iradeleriyle İhsanoğlu'nu aday yapmış değiller. İhsanoğlu'nun aday yapılmasının sebebi "Tayyip Erdoğan olmasın" yaklaşımıdır.

İHSANOĞLU'NUN SEÇİM STRATEJİSİ HATALI

*Yurtta sulh, cihanda sulh mesajı ne anlama geliyor?

"Yurtta sulh cihanda sulh" mesajı ve Anıtkabir ziyareti ilginç oldu. Ekmeleddin beyin böyle bir profil çizmesi öngörülmemişti. Muhafazakâr camiadan oy alacak bir kampanya stratejisi yürütmesi gerekiyordu ama bir anlamda Ekmeleddin İhsanoğlu muhafazakârlardan oy almak yerine sosyal demokratların oyunu küstürmeme için bir strateji benimsedi.

Ekmel bey, Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmamak için daha çok sosyal demokrat tabana, Alevilere mesaj verme yoluna gitti.

*Peki, o zaman muhafazakârların oyunu nasıl alacak? Burada stratejik bir hata mı oldu?

Orada problem var, stratejik hata yapıldı. İhsanoğlu'nun seçilebilmesi için CHP-MHP tabanının tamamının oyunu almak yanında AK Parti'den de oy alması gerekiyor.

*Ekmeleddin İhsanoğlu'nun seçilebilmesi için kimden oy alması gerekiyor?

İhsanoğlu'nun muhafazakâr camiadan oy alması gerekiyor. Muhafazakâr kitleden oy alması için de o kesime mesaj vermesi gerekiyor. Eğer dindarlık esası üzerinden bir kampanya yürütmüş olsaydı o zaman, Saadet Partisi'nden aday gösterilmesi gerekiyordu. Mesele sadece dindar olmak değil… Öyle olsaydı Yaşar Nuri Öztürk ya da eski bir diyanet işleri başkanı aday gösterilebilirdi.

İnsanlar din motivasyonuyla oy verecek olsalar Saadet Partisi birinci parti olurdu. Demek ki insanlar salt dindarlık saikiyle oy vermiyorlar.

*Türkiye içindeki AK Parti'nin iç politikaları hem de Ortadoğu'ya yönelik politikaları nedeniyle bazı kesimler, Batılı ülkeler arasında bir çatışma oldu. Mısır'daki darbe, Suriye'deki savaş ve İsrail bunun bir örneği. Burada bir ''Modern İslam'' tanımı yapıp siyasette bir mühendislik çalışması olabilir mi?

Yanlış haritalar yüzyıl sonra yeniden kanla düzeltilmek isteniyor. Arap Baharının bir emperyalist plan olduğunu düşünmüyorum.

Sisi, Mısır'ı on yıl değil, binyıl da yönetse yeniden Mısır halkının dediği olacaktır. Bu çok kanlı, trajik olabilir ama sonuçta halkın dediği olacaktır. Bu anlamda geçmişte yapılan yanlış hesaplar nasıl yüzyıl sonra konsolide edildiyse bugünde yapılan yanlışlar ileride yeniden düzeltilecektir.

Bu anlamda ''Modern İslam'' projesi Ekmeleddin bey üzerinden Mısır üzerinden geliştirilecek projelerin Türkiye özelinde toplumsal karşılığının olmadığını düşünüyorum.

''MODERN İSLAM'' MÜHENDİSLİK ÇALIŞMASI TUTMAZ

*Bu girişimler daha önce de olmuştu…

Türkiye'de bu tartışmalar geride kaldı. Asıl mesele "Erdoğan gidecek" söylemidir. Bunun Anadolu'da karşılığı yoktur. 12 yıldır bunu yapıyorlar, başaramadılar. Hatırlayalım Abdüllatif Şener istifa edip Cumhurbaşkanı adayı olacaktı, Erkan Mumcu tek başına iktidara geliyordu. DYP- ANAP birleşmesi Erdoğan'ın iktidarını sona erdirecekti. Cumhuriyet mitingleri yapılırken CHP, MHP koalisyonu kurulmuştu, kabine belliydi.

Ne oldu? Hiçbiri olmadı. Ak Parti'nin rakibi de alternatifi de yine kendisi.

*Seçimler yaz dönemine denk geliyor. Oy kullanma oranı nasıl olacak?

Bu seçimin kaderini belirleyecek iki unsur var. Birincisi katılım. İkincisi ise, yurtdışı oylar. Eğer katılım yüksek olursa farklı, düşük olursa farklı bir sonuç olacak. İki buçuk milyona yakın yurtdışında oydan bahsediliyor. Bu oyların görece Tayyip Erdoğan'a daha yakın olduğu düşünüldüğünde bu iki unsurun Erdoğan'ın köşke çıkışını kolaylaştıran unsurlar olacağını düşünüyorum.

10 AĞUSTOS'TA KILIÇDAROĞLU GİDER

Cumhuriyet Halk Partisi tabanında kopma ne kadar olur?

Cumhuriyet Halk Partisi tabanında bir kopma olacağını düşünmüyorum. Ancak sandığa gitmede sorun yaşanabilir. CHP'de farklı bloklar var ulusalcı damar gittikçe güçleniyor. 10 Ağustos'tan itibaren Cumhuriyet Halk Partisi'nin yeniden bir iktidar mücadelesi başlayacaktır. Seçim sonucuna göre Cumhuriyet Halk Partisi'nde kurultay tartışmaları başlayacaktır. 10 Ağustos'tan sonra Kemal Kılıçdaroğlu Cumhuriyet Halk Partisi'nin başından ayrılmak zorunda kalabilir.

İHSANOĞLU ANADOLU'DA HEYECAN YARATMADI

*Peki, Milliyetçi Hareket Partisi'nin Orta Anadolu'dan oyu İhsanoğlu'na mı yoksaTayyip Erdoğan'a mı dönme ihtimali var?

Ekmeleddin İhsanoğlu'nun milliyetçi - muhafazakar tabanda bir heyecan yarattığını düşünmüyorum. Daha erken ama Ekmeleddin İhsanoğlu'na dair ilk izlenimler düşük profil kaldı. İhsanoğlu'nun Türkiye'yi Tayyip Erdoğan'dan daha iyi bir Cumhurbaşkanı olacağına toplumu ikna etmesi gerekiyor.

Başta Avrupa Birliği meselesi olmak üzere, çözüm süreci, azınlıklar, Alevilik meselesi, dindarların hak talepleri konusunda ikna edici, tutarlı ve güven verici sözler söyleyebilirse farkındalık yaratabilir.

*Neden?

Çünkü aslı varken insanlar taklide gitmezler. Dindarlık ve muhafazakarlıkta bir yarış olacaksa insanlar neden Erdoğan'ı bırakıp, başka birine oy versinler.

BİRİNCİ TURDA ERDOĞAN YÜZDE 53-54'LE SEÇİMİ ALIR

*Birinci turda seçim bitebilir mi? Sizin tahmininiz nasıl bir sonuç olur?

Birinci turda seçimin sonuçlanacağını düşünüyorum. Birinci turda Tayyip Erdoğan %53-54 oyla seçilecektir.

*HDP ne yapar?

Selahattin Demirtaş, bu seçimlerin sürpriz ismi olacaktır. %10'a yaklaşacağını düşünüyorum. Bu aynı zamanda HDP için 2015 seçiminin test sürüşü anlamına gelecektir.