Normalleşme ne zaman? Hafta sonu yasakları ne zaman kalkacak?
Normalleşme ne zaman? Türkiye genelinde koronavirüsle mücadele devam ediyor. Vaka sayılarındaki artış nedeniyle getirilen hafta içi ve hafta sonu getirilen yasaklar devam ederken gözler kısıtlamanın biteceği normalleşme adımlarının atılacağı tarihe çevrildi. Sosyal medyada normalleşme ile ilgili talepler artarken, internette sıklıkla araştırılan konular arasında kısıtlamalar öne çıkıyor. Peki, Normalleşme ne zaman? Normalleşme takvimi belli oldu mu? Kısıtlamalar ne zaman bitecek? Hafta içi ve hafta sonu yasakları ne zaman kalkacak? İşte konu ile ilgili detaylar...
Milyonlarca kişinin gözü normalleşme ile ilgili atılacak adımlarda. Pek çok kişi kısıtlamaların biteceği, normalleşme sürecine geçiş sürecini araştırıyor. Vaka sayılarındaki artış nedeniyle uygulamaya konulan hafta içi ve hafta sonu yasakları, vaka sayılarındaki düşüşün ardından en çok merak edilen konuların başında geliyordu. Vatandaş da kısıtlamaların biteceği tarihe odaklanırken yetkililerden gelecek açıklamalara odaklandı. Peki, Normalleşme ne zaman? Normalleşme takvimi belli oldu mu? Kısıtlamalar ne zaman bitecek? Hafta içi ve hafta sonu yasakları ne zaman kalkacak? İşte konu ile ilgili detaylar...
NORMALLEŞME NE ZAMAN?
81 il genelinde koronavirüs önemleri kapsamında kısıtlamalar uygulanmaya devam ediyor. Pek çok ilde vaka sayısında düşüş yaşandı. Ve bu düşüşte büyük rol oynayan hafta içi ve hafta sonu yasaklarının ne zaman sona ereceği ile ilgili araştırmalar sürerken, normalleşme süreci ile ilgili yeni kararların Kabine Toplantısı'nda alınacağı belirtiliyor. Kabine toplantısında kısıtlamaların ele alınması bekleniyor. Koronavirüs salgınının son durumuna göre, kısıtlamaların esnetilmesi bekleniyor. İlk olarak sokağa çıkma kısıtlamaları ile ilgili karar görüşülecek. Hafta sonu uygulanan kesintisiz sokağa çıkma yasağının saatlerinin değiştirilmesi formülü öne çıkan konular arasında geliyor. Okulların kademeli olarak yüz yüze eğitime geçmesi için de hazırlıklar yapılıyor. Yüz yüze eğitime Mart ayından itibaren geçilebileceği tartışılıyor. Lokanta ve kafelerin belli kurallarla açılabileceği, buralara HES koduyla girilmesine ilişkin yeni düzenlemeler yapılabileceği sıklıkla konuşulan konular arasında geliyor.
UZMANLARDAN ÜÇÜNCÜ ZİRVE UYARISI!
Ankara Şehir Hastanesi'nde Acil Tıp Uzmanı olarak da görev yapan Doç. Dr. Kayıpmaz, Türkiye'deki koronavirüs seyrine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Koronavirüsle mücadele sürecinde Türkiye'de bir süredir çeşitli kısıtlamaların ve tedbirlerin uygulandığına işaret eden Kayıpmaz, bu kapsamda sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulandığını ve restoran, kafe gibi işletmelerde oturarak müşteri kabulüne izin verilmediğini hatırlattı. Kayıpmaz, "Tüm bu tedbirler, vaka, ağır hasta ve vefat sayılarının düşmesinde büyük bir etken." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de toplumsal bağışıklama için aşılama sürecinin de başladığını anımsatan Kayıpmaz, "Ancak henüz toplumun bir bölümüne yapılabildi. Kişiler aşılandıktan sonra toplumdaki bağışıklık oranı daha yüksek seviyeye çıkıncaya kadar bir süre daha tedbirleri yaşamaya devam etmek durumundadır." uyarısında bulundu.
Kayıpmaz, vaka sayısında bir süre önce görülen azalmanın tedbir ve kısıtlamalara uyuma bağlı olduğunu dile getirerek, "Şu anda biz aşıların etkisini değil, kısıtlama ve kapatmaların etkisini görüyoruz." diye konuştu.
Ocak, şubat ve mart aylarının farklı üst solunum yolu hastalıkları açısından da riskli olduğunun altını çizen Kayıpmaz, "Kış aylarında insanlar daha çok kapalı ortamlarda vakit geçirir, bu ortamlar kötü havalandırılabilir ve bu ortamlarda kalabalık oluştuğunda hastalık kendine yayılmak için gereken fırsatı bulur." ifadelerini kullandı.
Son günlerde azalan seyrin tekrar yükselişe geçtiğinin gözlendiğine dikkati çeken Kayıpmaz, şöyle devam etti:
"Koronavirüs Tablosu'na baktığımızda, yapılan testlere göre pozitiflik oranı 25 Ocak'ta 3,7 iken bu oran 26 Ocak'ta yüzde 3,9'a çıktı ve önceki gün itibarıyla da yüzde 4,1'e yükseldi. Dün de bu oran yüzde 4,20 oldu. Bu durumda salgının durağan eğrisi şu anda başını yukarı doğru az da olsa çevirmiş durumda."
"VAKA ARTIŞLARINDA MUTASYONUN DA ETKİSİ OLABİLİR"
Salgında bu dönmede bir diğer tehlikenin ise mutasyonlu virüs olduğuna değinen Kayıpmaz, Birleşik Krallık'ta gözlenen, sonrasında Güney Afrika ve Brezilya'da ortaya çıkan mutasyonlar olduğunu hatırlattı.
Kayıpmaz, şunları kaydetti:
"Virüs, RNA virüsüdür ve bu virüsler mutasyona uğramaya hazır virüslerdir, devamlı mutasyona uğrarlar. Bu mutasyonlar, şu anda özellikle Birleşik Krallık'ta artan vaka sayılarından sorumlu tutulmaktadır. Bizim ülkemizde de bu mutasyonun gözlendiğini biliyoruz. Şu anda mutasyonun vaka sayıları üzerindeki etkisini tam olarak bilmiyoruz ama araştırılmaya devam ediliyor. Görülen vaka artışlarında elbette mutasyonun da etkisi olabilir. Bununla ilgili olarak Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünde araştırmalar devam ediyor."
TEDBİRLİ OLALIM!
Hayata geçirilen sıkı tedbirlerin etkisiyle sağlık kapasitesi zorlanmadan sürecin yönetilebildiğini anlatan Kayıpmaz, "Tedbirsiz davranışlar içine ve zamanından önce topyekun bir gevşemeye girersek vaka sayıları tekrar yükseliş olarak kendini gösterir. Kış ayları tehlikelidir. Solunum yolu enfeksiyonuna yol açan bütün mikroorganizmalar için de bu geçerlidir. Kış aylarında rehavete kapılmamamız ve tedbirli yaşantımıza devam etmemiz lazım ki üçüncü zirve tehlikesiyle karşılaşmayalım." değerlendirmesini yaptı.
Salgının artış eğiliminin bir miktar yukarı doğru çıkmasının tedbirlere sıkı sıkıya bağlı kalınması gerekliliği açısından önemli bir gösterge olduğunu vurgulayan Kayıpmaz, bazı Avrupa ülkelerinin şu anda üçüncü zirveyi yaşadıklarını söyledi. Kayıpmaz, "Zaten bazı ülkeler, birinci ve ikinci zirvelerini de bizden önce yaşamışlardı. Biz onların zaman olarak biraz daha gerisinde yaşıyoruz. Türkiye'de bir üçüncü zirve tehlikesiyle karşılaşmamak adına tedbirli davranışları sürdürmek durumundayız." dedi.
Doç. Dr. Kayıpmaz, İngiltere'nin kasım ayında daha rahat bir süreç yaşadığını, daha sonra mutasyonlu virüs ve tedbirsiz davranışların da etkisiyle üçüncü zirve ile karşı karşıya kaldığını belirtti. Türkiye'de şu an üçüncü zirve riski olup olmadığına ilişkin Kayıpmaz, "Bunu söylemek için biraz erken ama tedbirleri gevşetir ve tedbirsiz bir yaşantıya apar topar dönersek bu tehlikeyle biz de karşılaşabiliriz. Zamanından önce karşılaşmamız da bizim yine normale dönüş süremizi uzatır." diye konuştu.
Kayıpmaz, kışın ortasında normalleşmeye geçilmesinin riskli olabileceğini ifade ederek, "Şu dönemde birdenbire gevşemeye doğru geçersek, süreç üçüncü zirve tehlikesiyle bizi karşı karşıya getirebilir. Vaka sayıları tedbirlerin etkisiyle bir süre düz çizmeye devam etti, sonra başını biraz yukarıya kaldırmaya başladı. İşte bu bizi endişelendirmeli. Paniğe de kapılmamalıyız ama tedbirsiz davranmamalıyız. Çünkü, mutasyon artık bizim ülkemizde de görülüyor. Özellikle B117 soyundan olan mutasyonun virüsün kişiler arasında daha kolay bulaşmasını sağlayan mutasyon olduğu biliniyor." dedi.