Nişanyan: 'Can güvenliğime yönelik...'
Cezaevi yönetimine dilekçe veren Sevan Nişanyan, kendisine 'can güvenliği' gerekçe gösterilerek tecrit uygulandığını belirtti.
Dilbilimci, yazar Sevan Nişanyan "can güvenliği" gerekçesiyle günlerdir tecrit altında tutulduğu Şakran Cezaevi'nden naklini istedi.
İzmir Aliağa İlçesi'ndeki, Şakran 1 Nolu T Tipi Cezaevi'nde bulunan gazeteci-yazar, dilbilimci Sevan Nişanyan'ın, başka bir cezaevine naklinin yapılmasını istediği bildirildi. Geçen 27 Mayıs'ta cezaevi yönetimine dilekçe veren Sevan Nişanyan, kendisine 'can güvenliği' gerekçe gösterilerek tecrit uygulandığını belirtip, şunları söyledi:
‘Can güvenliğime tehdit hissetmedim’
"Can güvenliğime yönelik herhangi bir tehdit hissetmedim ve hissetmiyorum. Herhangi bir özel güvenlik talebim olmadı. Bu iddialar yalandır. 250 hükümlüyle beraber olduğum açık cezaevinde ve 110 hükümlüyle aynı koğuşu paylaştığım Buca'da, diğer hükümlü ve tutuklulardan saygıda herhangi bir kusur görmedim. 3 Nisan tarihli dilekçemde, araştırma ve yazı faaliyetimi daha rahat sürdürebilmek ve inanç farkından doğabilecek rahatsızlıkları asgariye indirmek için ayrı koğuşa alınmayı talep ettim. Bunun, can güvenliği kaygısıyla ilgisi olmadığı açıktır. Haftalık spor faaliyetine diğer mahkûmlarla beraber katılma talebim, İdare ve Gözlem Kurulu'nun 12 Mayıs tarihli kararıyla 'güvenlik' gerekçesi ileri sürülerek reddedildi. İleri sürülen güvenlik kaygısının hayal mahsulü olduğu veya birtakım akıl dışı korkulardan kaynaklandığı bence şüphesizdir. Eğer şahsıma yönelik gerçek bir tehdit duyumu alınmış ise, bu bilginin acilen benle ve avukatımla paylaşılması, idarenin yasal görevidir. Böyle bir bilgi varsa ve benden gizleniyorsa, ileride bana yönelik bir saldırıda, bilgiyi saklayan cezaevi yönetimi ağır hukuki sorumluluk taşıyacaktır. Güvenlik tehdidine ilişkin somut bir bilgi yoksa yapılan uygulamalar, beni temel bazı haklarımdan mahrum etmeye yönelik kasıtlı veya kasıtsız bir girişim olarak değerlendirilecektir."
‘Abartılı ve taciz edici uygulamalar’
Abartılı ve taciz edici olarak nitelediği diğer mahkûmlarla ilişkilerde bulunmasını önlemeye, spor ve kurs gibi sosyal etkinliklere katılmasını yasaklamaya yönelik aşırı, abartılı ve taciz edici uygulamalara son verilmesini de dilekçesinde talep eden Nişanyan, şayet bununu mümkün olmaması halinde daha makul koşulların bulunduğu başka bir cezaevine sevkinin sağlanmasını istedi.
Nişanyan'ın avukatı Murat Akçi de Şakran'ın güvenliğin üst düzeyde olduğu bir cezaevi olduğu için müvekkilinin diğer mahkûmlarla ilişkilerde bulunmasında sıkıntı yaşandığını belirterek, "Bu konuda başka bir ilçedeki kapalı cezaevine sevkinin daha iyi olacağını düşünüyoruz. Kendisinin belli bir cezaevi talebi yok. Bunu Torbalı Cezaevi'ndeyken aldığı disiplin cezası nedeniyle dün (salı) savcılığa verdiği ifadesinde de tekrar dile getirdi" dedi.
Kendi arazisine ev yaptırmıştı
Nişanyan, İzmir'in Selçuk İlçesi'nin mahalleye dönüştürülen Şirince Köyü'ndeki 60 metrekarelik arazisine yaptırdığı tek odalı taş ev 'kaçak yapı' olduğu gerekçesiyle 2 yıllık hapis cezası almıştı. Cezasını çekmek için geçen 2 Ocak'ta İzmir Torbalı Açık Cezaevi'ne teslim olan Nişanyan, burada bir gardiyanın hırsızlık yaptığını kamuoyuyla paylaşması gerekçe gösterilerek açılan soruşturma sonrası Buca Kapalı Cezaevi'ne nakledilmişti. Ancak, burada 'yer yok' gerekçesi ile, 'taş zeminde yatırıldığını' iddia eden Nişanyan, bunu bir internetteki bir haber sitesinde paylaşınca, Aliağa Şakran Kapalı Cezaevi'ne nakledilmişti.