'New York Times diye bir paçavra varmış'
İstanbul'un fethinin 562'nci yılı dolayısıyla Yenikapı'da düzenlenen Fetih Şöleni için Türkiye'nin en büyük sahnesi hazırlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kutlamalara katılımı büyük coşku yarattı
Bu şehrin minarelerini ezansız bırakma Yarabbi. Bu aziz şehrin mihraplarını secdesiz bırakma Yarabbi. Değerli kardeşlerim bugün fethin 562'nci yıldönümünü farklı kutluyoruz. İstedik ki çok farklı bir kutlama olsun. Bu şehri ezanla, namazla buluşturan Fatih Sultan Mehmet Han'dır. Bu şehri Müslümanlıkla buluşturan dili dualı anlı secdeli yüreği imanlı Fatih'in ordusudur.
"İSTANBUL'UN SEMT İSİMLERİNİN PEK ÇOĞU..."
İstanbul'un her karışı sadece şehit kanlarıyla değil, şehit bedenleriyle örülü bir şehirdir. İstanbul'un fethinde şehit olan askerler Fatih'in emri üzerine kanlarının aktığı yere devredildiler. Bugün Rumelihisarı'ndan Aksaray'a kadar tüm yollar, tüm sur dipleri, tüm ormanlar şehit bedenlerini misafir ediyor. İstanbul'un bugünkü semt isimlerinin pek çoğu şehrin fethinde görev alan komutanlardan geliyor. Kocamustafapaşa, Davutpaşa, Bebek, Kuzguncuk ve daha pek çok semtin ismi fethin yadigarıdır.
İstanbul’un bağrında 562 yıldır yanan fetih ateşini söndürmek isteyenlere asla izin vermeyeceğiz. Bu ülkeyi bölmek, bu milleti parçalamak için her yola başvuranlara yol vermeyeceğiz.
Hatırlayın eski Türkiye'yi. Bu ülkede insanlar, inançlarından dolayı tahkir ediliyordu. Fetih nasıl bitmeyen bir süreç ise buna karşı mücadele de bitmeyen bir süreç.
Başörtülü anneler, sakallı babalar evlatlarının en mutlu günlerinde yanlarında olamıyordu.
"NEW YORK TIMES DİYE BİR PAÇAVRA VARMIŞ"
Biz çalışırken, biz ilerlerken karşımızdakiler de boş durmuyor. Önümüzü kesmenin istikametimizi değiştirmenin, hepsinden öte bu hesap içerisinde her fırsatı değerlendiriyorlar. Amerika'da New York Times diye bir paçavra var. Bu gazete daha önce de defalarca yaptığı gibi, geçtiğimiz günlerde bizimle ilgili bir yazı yayınladı. Neymiş, Türkiye'nin üzerinde kara bulutlar varmış. Ülkemizde şu anda her türlü fitnenin başını çeken iyi yayın organı üzerinden bizi eleştirmeye kalkmışlar. Bu gazete bugün bizim için yazdıklarını 1896’da Abdülhamit için yazıyordu.
Pensilvanya'nın kimlerle ilişki içinde görüyor musunuz? ABD'de ne işin var, Mekke'ye Medine'ye gitseydin ya, şimdi, imamlar da kaçıyor.
Boşuna sizi çok seven Pensilvaya’daki kuklanız üzerinden “mezar sizi bekliyor” mesajları göndermeyin.
Bizi asla ilk kıblemizden vazgeçiremeyeceksiniz, son ezan susmadan, son bayrak inmeden, tüten son ocak sönmeden amacınıza ulaşamayacaksınız.
