‘Neron’un FETÖ itirafı
En son yakalanan FETÖ’cü subay olan eski yarbay Karacan, FETÖ’yle gönül bağı olduğunu, 6-7 Temmuz’da örgütteki sorumlusundan emir aldığını, Yenimahalle’deki darbeye hazırlık toplantısına katıldığını anlattı
FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden 13 ay sonra Antalya’da yakalanan Yurtta Sulh Konseyi üyesi eski kurmay yarbay Özcan Karacan, emniyette verdiği ifadesinde çarpıcı itiraflarda bulundu.
Eski Kara Havacılık Komutanlığı Taarruz Helikopter Tabur Komutanı olan ve uçuşlarda ‘Neron’ adını kullanan Özcan Karacan, FETÖ ile ilk temasının askeri lise yıllarına dayandığını söyledi. Karacan gittiği örgüt evlerinde abi denilen insanların arkasında namaz kaldığını söyledi.
Ankesörlü telefonla irtibat
Karacan, yapı içerisine dahil olduktan sonra kendisinden sorumlu ilk abisinin kod isminin Cemal olduğunu belirterek, “Onlar benimle irtibatı kesmeyerek gönül bağımı koparmama bir türlü müsaade etmediler. Bunlar, kullandığım cep telefonumdan ankesörlü telefonla arayarak bana ulaşıyorlardı ve buluşma isteklerini iletiyorlardı” dedi.
Emirler Ünsal Coşkun’dan
Karacan, şöyle devam etti: “Malatya’dayken 6 veya 7 Temmuz’da ankesörlü bir telefondan arandım. Arayan kişi benden sorumlu olan Abdullah kod isimli şahıstı. Benden tatilimi kesip, hemen Ankara’ya gelmemi istedi. Ankara’ya geldim. Şahsın evi Dikmen’deydi. Evinin yakınlarında dışarıda bana ‘Ünsal Paşa (eski Kara Havacılık Okul Komutanı tuğgeneral Ünsal Coşkun) size bir emir verecek, onu üzmeyeceksiniz’ dedi. Pazartesi, Ünsal Paşa’nın odasına gittim. Ünsal Paşa bana, uçacak helikopterler ve pilotların koordine edilmesi emrini verdi.” Karacan darbe gecesi kalkan helikopterlere polis araçlarının vurulması emriyle ilgili şunları söyledi: “(Ünsal) Paşa telefondan aldığı emirleri kuleye iletmek yerine direkt bana söyleyerek pilotlara iletilmesini sağladı. Ben zalimce, hiç düşünmeden mavi lambalı kobraları vurun emrini kesinlikle kendi bilgi kaynaklarımla değil, Ünsal Paşa’nın Genelkurmay’dan aranarak başkanımızın kobra araçlı polislerce sarıldığı, esaret altına alınmak istenildiği ve içeride en az 20 şehidin olduğunu bana aksettirmesi sonucu, bana ilettiği talimatı ilettim. Gece boyunca da tüm helikopterlerle bir şekilde temas etmiş oldum.”
Pişman olduğunu da söyleyen Karacan, “Ben bu faaliyetin bir FETÖ refleksi ile başladığını düşünmeme rağmen geriye kalan tüm faaliyetlerin askeri hiyerarşi ve Genelkurmay Başkanı seviyesinde olduğunu düşünerek hareket ettim” dedi.
Sahte kimlik Suriyelilerden
Karacan, saklanabilmek için İstanbul, Ankara ve Antalya arasında yer değiştirdiğini ifade etti. İstanbul’da ağırlıklı olarak Suriyelilerin yoğun yaşadığı yerlerde kaldığını ve para karşılığı Suriyelilerden Levent İmir adına düzenlenmiş kimlik temin ettiğini anlatan Karacan, Ankara’da polise bu kimliğini göstererek kurtulduğunu söyledi. Karacan, tanınmamak için de saç ve sakal uzattığını, kendisini reklamcı, emlakçı, uçuş eğitmeni, doktora öğrencisi gibi farklı mesleklerden biri gibi tanıttığını kaydetti.
O toplantıya katılmış!
Özcan Karacan, 13 ve 14 Temmuz 2016’da Yenimahalle’de gerçekleştirilen darbeye hazırlık toplantılarında İlkay Ateş, Taha Fatih Çelik, Murat Bolat, Okan Kocakurt ve Özel Kuvvetler personeli ile sivil şahısların bulunduğunu beyan etti. Karacan, toplantıda konuşulanları ise şu sözlerle aktardı: “Eve bizden önce gelmiş Özel Kuvvetlerden olduğunu düşündüğüm kişilerle toplantı yaptık. MİT binasına gidilecek, Başbakanlığa gidilecek ve İçişleri Bakanlığı’na gidilecek. Buralara karadan kendilerinin gideceğini, bizden de bir sonraki gün net olarak ifade edecekleri saatte üzerilerinde olmamız istendi. Yine bu toplantıda tim komutanlarının bir sonraki gün, yani 15 Temmuz gecesi saat 23.00’te Kara Havacılık’ta tarafımızdan tahsis edilecek bir odada son detay brifingin yapılması öngörülerek toplantı sonlandırıldı.”