Necip Hablemitoğlu kimdir, ne zaman ve nasıl öldü, kim öldürdü? Necip Hablemitoğlu suikastı nasıl oldu?
Necip Hablemitoğlu suikastının katil zanlılarından firari emekli albay Levent Göktaş için Interpol tarafından kırmızı bülten çıkarıldı. Söz konusu gelişmenin ardından “Necip Hablemitoğlu kimdir, nerede ve nasıl öldü? Necip Hablemitoğlu suikastı nasıl oldu?” sorularına yanıt aranmaya başlandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlarını Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltı kararı verilen 9 kişiden, emekli binbaşı Fikret Emek, emekli yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, emekli astsubay Kamil Metin, Bülent Kutsal, Altan Bora, Memiş Aytekin ve Osman Tuncer'in Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındığı öğrenildi. Emekli Albay Mustafa Levent Göktaş ile Tan Dervişoğlu’nun yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğü belirtildi. Türkiye’nin talebi üzerine bugün firari emekli albay Levent Göktaş için Interpol tarafından kırmızı bülten çıkarıldı.
Necip Hablemitoğlu kimdir, nerede ve nasıl öldü?
28 Kasım 1954'de Ankara'da dünyaya gelen Hablemitoğlu, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulundan mezun oldu.
"Dilde, Fikirde, İşte Birlik" isimli aylık dergiyi yayımlayan Hablemitoğlu, uzun yıllar basın danışmanlığı yaptıktan sonra doktorasını tamamladığı Ankara Üniversitesine öğretim üyesi olarak atandı.
Orta Avrupa ve Balkanlar'da Türk eserleri, Türk azınlıkları ve Türk şehitlikleri konularında eserleri olan Hablemitoğlu, çalışma hayatına ilişkin çok sayıda kitap ve makaleye imza attı.
Dönemin Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından Alman Vakıflarının faaliyetlerinin durdurulması için açılan davada, Hablemitoğlu'nun kaleme aldığı "Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası" çalışması, dosyanın delilleri arasında yer aldı.
Bu araştırmasında Hablemitoğlu, Alman vakıfların Türkiye'de yasal olmayan çalışmalar yaptığını, etnik-mezhepsel ayrılıkları körüklediğini ve İzmir'deki altın madeni karşıtlarını finanse ettiğini yazdı.
FETÖ'nün sözde "cemaat" olarak bilindiği yıllarda bu yapıya yönelik eleştiri ve tespitleriyle dikkatleri çekti.
Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in, elebaşı Gülen'in yargılandığı Ankara 2 Nolu DGM'ye sunduğu deliller arasında Gülen'in CIA ile bağlantısını ortaya koyan Hablemitoğlu'nun "Etki ajanları, nüfuz casusları ve Fethullahçılar" başlıklı raporu da yer alıyordu.Bu raporda, Gülen cemaatinin devlet içine sızarak kritik kadroları tuttuğunu vurgulayan Hablemitoğlu, 24 Haziran 1999'da Mehmet Ali Birand'ın sunduğu 32. Gün programında ise Gülen'in örgüt lideri olduğunun, uzun yıllar önce yetiştirmeye başladığı örgüt mensuplarıyla bu amaç uğrunda çalıştığının altını çizdi. Ölümünün ardından basılan "Köstebek" isimli kitabında, Gülen cemaatinin silahlı örgüt halini almaya başladığı tespitini daha o yıllarda yapan Hablemitoğlu, elebaşı Gülen'in iktidarı ele geçirdikten sonra Türkiye'ye Humeyni gibi dönmeyi planladığını yazdı. Hablemitoğlu'nun kitabı, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hazırlanan iddianamelerin "FETÖ/PDY'nin yapısı" başlığı altında anlatılan bölümün referansı oldu.
Necip Hablemitoğlu suikastı nasıl oldu?
Bundan 17 yıl önce, 18 Aralık 2002'de evinin önünde Necip Hablemitoğlu'nu başından vuran katilin, 15 santimetre mesafeden ateş açtığı belirlendi. Olay yerinde bulunan iki boş kovandan birinin ABD yapımı Ruger, diğerinin ise Alman yapımı Geco marka silahlara ait olduğu tespit edildi. Etkileri nedeniyle bu mermilerin o tarihte Türkiye'de satışı yasaktı. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen faili meçhul kalan Hablemitoğlu dosyası, 15 Temmuz darbe girişiminden önce yeniden raftan indirildi. Dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Necip Cem İşçimen'in yürüttüğü soruşturmada, Hablemitoğlu suikastına ilişkin detaylar yeniden incelendi, ulaşılan bilgiler, cinayetin FETÖ tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğini ortaya koydu. Örgüt mensubu bir polisin, "Necip Hablemitoğlu cinayeti ile alakalı 18 Aralık 2002'den sonrası ve 6 aylık CDR verilerini şirketlerden istemişler. Onlar da ne var ne yok vermiş. İlgili tarihle alakalı" şeklindeki yazışması, zaman aşımına üç yıl kalan dosyaya delil olarak konuldu. Böylece darbe girişiminden bir gün önce kabul edilen ve Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince 8 Haziran 2018'de karara bağlanan FETÖ çatı davasının iddianamesinde, Hablemitoğlu'nun örgüt tarafından öldürüldüğüne işaret edildi.