'Ne sıfatlarına ne de makamlarına yakıştıramıyoruz'
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Moskova’da Rus Haber Ajansı Tass’da bir basın toplantısı düzenledi.
Çiçek, bir soru üzerine 1915 olaylarıyla ilgili, Tarihte yaşanmış her olayın bir an önce ortaya çıkarılmasını her zaman arzu eden bir ülkeyiz. Buna kim katkıda bulunacaksa da onlarla işbirliği yaparız biz. Tarihimizle de yüzleşmeye hazırız. Ama herkes de hazır olmalıdır. 1915 tarihi Birinci Dünya Harbi’nin en sıkıntılı ve en çok acının yaşandığı bir tarihtir. Adı üstünde dünya savaşı ve bu savaşın çok önemli bir kısmı önceki devletimiz olan Osmanlı topraklarında cereyan ediyor. 20 milyondan fazla insan bu savaşta hayatını kaybetmiş; her milletten her dilde insan Bunun içinde Türkler var, Ermeniler var Araplar var, Ruslar var Almanlar var, Balkan ülkeleri var. Yani çok sayıda etnik kökenden ve inançtan insan hayatını kaybetti. Biz bu acıların tamamını paylaşıyoruz. Ama diğer acıları bir tarafa bırakıp sadece ’acıyı Ermeniler çekti’ tarzındaki bir yaklaşım son derece istismarcı bir yaklaşımdır dedi.
Tarihte yaşanmış acılardan husumet çıkarılmaya ve bir politika oluşturmaya çalışılması halinde her ülkenin tarihini araştırmak gerektireceğini ve dünyanın daha da yaşanmaz bir hale geleceğini belirterek şunları söyledi
Yaşanan acılardan husumet çıkarmak ve bundan bir politik çıkar elde etmek söz konusu olacaksa, birçok ülkenin ilişkisi farklı bir boyutta Avrupa Birliği’ni (AB) izah edemezsiniz. Çünkü yüzyıl savaşlarını yapmış olanlar, bugün AB’nin omurgasını oluşturuyor. Geçmişte savaş yapmış olanlar bugün fevkalade dostane ilişkiler içerisinde. Yaşanan acıları, barışı ve işbirliğini engelleyecek ve toplumlar arasında nefret söylemlerine, ayrımcılığa imkan verecek politikalara itibar edilmemesi lazım.
Kaldı ki soykırım kavramı hukuki bir tanımdır ve bunun hangi koşulları içereceği 1948 soykırım sözleşmesinde vardır. O sözleşmedeki unsurlar gerçekleşmeden, bu ispat edilmeden, bilimsel olarak da hukuken de ispat edilmeden bir toplum soykırım yaptı diye suçlanması ne ahlakidir, ne hukukidir ne de barışa katkı sağlar.
Bu konulara parlamentoların alet olmasının son derece yanlış olduğunu da belirten TBMM Başkanı Çiçek, parlamentoların uluslararası ceza mahkemesi olmadığının altını çizdi. Aksi takdirde bir başka ülkenin politikasını beğenmeyen bir ülkenin o ülkeyi bu tür suçlamalarla karşı karşıya bırakabileceğini söyledi.
Çiçek, Papa’nın açıklamaları ile ilgili ise isim vermeden, Din adamı konumunda olan kişilerin daha barışçıl söylemler yerine, ayrımcı, gerçeklerle bağdaşmayan, tek yanlı tutumları ise asla kabul edilecek bir durum değildir. Hele hele ayrımcılığın, nefret söylemlerinin ırkçılığın ve aşırıcılığın ivme kazandığı günümüz dünyasında bu tür tek taraflı ve adil olmayan, barışa katkı sağlamayan söylemler bir çok yeni yanlışların yeni sıkıntıların da kaynağını oluşturur. O nedenle biz bunları asla tasvip etmiyoruz, doğru bulmuyoruz. Ne sıfatlarına ne de makamlarına yakıştıramıyoruz' eleştirisi yaptı.
Daha sonra Moskova’daki Türk iş adamları ve öğrenciler ile Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği’nde bir araya gelen TBMM Başkanı Cemil Çiçek, iş adamlarının sıkıntılarını dinledi. Moskova’da açılması planlanan Yunus Emre Kültür Merkezi ile ilgili elinde çok güncel bilgiler olduğunu müjdeleyen Çiçek, kültür merkezinin açılması için bina arayışlarını bitirdiklerini ve uygun binayı tespit ettiklerini belirterek binanın adresini paylaştı.