NATO zirvesi için Boğazlar kapanıyor
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, dün, Meclis Dışişleri Komisyonu toplantısına katılarak, dış politikadaki son gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu, vekillerin sorularını yanıtladı
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, dün, Meclis Dışişleri Komisyonu toplantısına katılarak, dış politikadaki son gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu, vekillerin sorularını yanıtladı. Gül'ün açıklamaları özetle şöyle:
* NATO zirvesine 46 devlet katılacak. Eski demir perde ülkelerinden de ilk kez katılım olacak. Toplantıya 5 bin kişi katılacak. En kalabalık heyet ABD'den gelecek. ABD Başkanı Bush zirveden bir gün önce Türkiye'de olacak.
* Toplantı dönemi boyunca Boğazlardan geçişler tamamen duracak. Bu aslında Montrö sözleşmesine aykırı. Ama ilgili ülkelerle görüşüldü. Dostluk çerçevesinde herkes bu kararı benimsedi.
Irak'ta gelişme olacak
* Irak konusunda önümüzdeki dönemde önemli gelişmeler olacak. BM'nin etkisi daha da artacak. Koalisyon güçlerinin BM çatısı altında çalışması gündeme gelebilir. Bu çerçevede başka ülkelerden asker talep edilebilir. Biz de politikamızı bu gelişmeler çerçevesinde yeniden gözden geçireceğiz.
* ABD yeni güç dağıtımlarında bulunmak istiyor. Bu çerçevede İncirlikle ilgili talepleri var. Soruna anlaşmalar çerçevesinde çözüm bulacağız.
7 değil 4 Türk rehine...
* Barzani'ye temsilci gönderdik. Talabani'yi Türkiye'ye çağırdık. Onlarla ilişkilerimizi bozmadan sürdüreceğiz.
* Irak'ta kaçırılan Türkler ile ilgili ayrıntılı bilgi vermiyoruz. Çünkü rehinelerin hayatlarını tehlikeye atmak istemiyoruz. Şu anda 7 kişinin rehin olduğu belirtiliyor ancak bize ulaşan bilgiler bunların 4 kişi olduğu yönünde.
KKTC'yi tanıma talebi var
* İstanbul'daki yapılacak İKÖ zirvesine KKTC ilk kez Kuzey Kıbrıs Türk Devleti olarak davet edilecek. İslam ülkeleri arasında KKTC'yi tanıma talepleri var. Bunu biz istemiyoruz. Rum tarafının referandumdaki "red" kararının ardından dünyada sağladığımız prestijin tadını çıkartmak istiyoruz.
* AB'ye üyelik süreci bizim performansımıza bağlı. Bu 10 yıl da sürebilir. Bu konuda yoğun bir lobi çalışması yapıyoruz. Artık bireysel dostluk ilişkileri de başladı. Türkiye'nin göstereceği performansla bu süreci kısaltacağından endişe duyanlar da var.