Mutlu ve Çapkın için 3’er kez müebbet talebi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheliler hakkında, “Anayasayı İhlâl”, “Cebir ve Şiddet Kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ve Türki Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” ve “6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 4. Maddesi” kapsamında 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 30’ar yıla kadar hapis cezası istendi.

Kumpas örneği

İddianamede Hüseyin Çapkın döneminde Ergenekon, Taşhiye, Selam Tevhid, OdaTv, Balyoz ve 7 Şubat Mit krizi soruşturmalarının yapıldığı ve bu soruşturmalar yürütülürken Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli müdür, amir ve memurlar hakkında kumpas davaları açıldığı anlatıldı. İddianamede ayrıca 17 ve 25 Aralık soruşturmalarının Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yürütüldüğü ve bu birimde görevli müdür, amir ve memurlar hakkında kumpas davaları açıldığı vurgulandı.

‘Usülsüz işlem’

Kumpas soruşturmalarının yapıldığı o dönemde örgüt için ‘en mahrem’ kabul edilen İstanbul Emniyet Müdürü olarak görev yapan Hüseyin Çapkın’ın personel atamalarını örgütün stratejileri doğrultusunda yaptığının belirtildiği iddianamede, kumpas soruşturmalarının devam etmesini, sızmamasını sağlamak amacıyla örgüte mensup olmayanların ilgili operasyonel birimlere atamalarını yapmadığı belirtildi. Çapkın’ın bu şekilde yapılan usulsüz işlemlerin açığa çıkmamasını sağladığı kaydedildi.

Örgüt üyelerini korudu

İddianamede Çapkın’la ilgili şu değerlendirmelerde bulunuldu; “Soruşturmaları yürüten emri altında bulunan astı konumundaki örgüt mensupları ve faaliyetleri konusunda uyarılmasına karşın örgüt mensuplarını koruyarak, sahip çıkarak belirtilen soruşturmaların örgütün nihai amacı doğrultusunda devam etmesini ve sonuçlanmasını sağlamak amacıyla sahip olduğu kamu gücünü adeta silah olarak kullandığı, silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda astları ile birlikte anılan örgütün yargı ve mülki yapılanmasında yer alan mensuplarıyla fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiği tespit edilmiştir” Çapkın’ın soruşturmalardan habersiz olduğu yönündeki ifadelerinin hayatın olağan akışına ve yerleşik devlet teamüllerine aykırı, suçtan kurtulmaya yönelik savunmalar olduğu ve itibar edilmemesi gerektiği anlatıldı.

‘175 personeli değiştirdik’ dedi ama değiştirmedi

İddianamede MİT Müsteşarı Fidan’ın ifadeye çağrılmasından sonra, eski vali Hüseyin Avni Mutlu’nun talimatıyla 175 personelin görev yerinin değişikliğinin yapıldığı bilgisi çıktığı ancak bununla kamuoyunda değişiklik yapıldı algısı yaratılmak istendiği anlatıldı. Özellikle emniyetin Vatan yerleşkesinde örgüt dışında personelin sızmaması için örgüt dışı kimsenin atamalarının yapılmadığı, usulsüz işlemlerin açığa çıkmamasının sağlandığı ve operasyonel birimlerde görevli personelin yine operasyonel birimlerde görevlendirildiğine dikkat çekildi.

‘Sus, sesini çıkarma’

“H.G. isimli şahsın ifadesinde ise 2014 yılında Vali Mutlu’nun eşiyle birlikte İzzet Baysal Huzurevinin ziyareti sırasında huzurevinde bağış amacıyla toplanan ve huzurevinde kalanlardan toplanan paraların müdür tarafından Gülen örgütüne aktarıldığını söylediğini, ancak Mutlu’nun “Sus, sesini çıkarma, seni buradan gönderirler” şeklinde cevap verdiğini anlattı.

‘Gezicilere destek verdi’

Hüseyİn Avni Mutlu’nun İstanbul Valisi olduğu dönemde Gezi Parkı eylemleri sırasında attığı tweetlere de yer verilen iddianamede, “Eylemcilere destek verir nitelikte sosyal paylaşım sitesi üzerinden mesajlar gönderdiği, açıkça eylemcileri haklıymış gibi göstererek eylemlerin devamı yönünde tavır aldığı, FETÖ/PDY ile birlikte hareket eden birçok yasadışı örgüt mensubunu bu yaklaşımıyla cesaretlendirdiği...” ifadelerine yer verildi.

‘Paşa Akın Öztürk’

Ayrıca Mutlu’nun telefonundaki kişi listesi üzerinde yapılan incelemelerde ise, darbe girişiminin kilit isimlerinden tutuklu eski Orgeneral Akın Öztürk olduğu değerlendirilen “Paşa Akın Öztürk” adına kayıtlı bir numara olduğu belirtildi. Mutlu’nun HTS kayıtlarında ise, FETÖ örgütün para kasası Dilaver Azim, Kuzey Irak sorumlu imamı Talip Büyük, Gülen’in sağ kolu Mustafa Özcan, Türkiye imamı Şerif Ali Tekalan’la telefon görüşmelerinin bulunduğu tespit edildi.