Mutlu: Ne İsa’ya ne Musa’ya yaranabildim
FETÖ davası sanığı eski İstanbul Valisi Mutlu gözyaşları içinde ifade verdi, “Darbe gerçekleşseydi, bu yapı beni Silivri Cezaevi’ne kapatacaktı. Bugün bu mahkemede bu iddialarla yargılanacaktım. Ne Musa’ya ne İsa’ya yaranabiliyorum” dedi
FETÖ’nün mülkiye yapılanması kapsamında tutuklanan eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın da aralarında bulunduğu 14’ü tutuklu 15 eski vali ve kaymakamın yargılamasına devam edildi. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Silivri’de görülen duruşmanın ikinci gününde Mutlu savunmasını tamamladı.
Telefon konuşmaları
FETÖ ile ilişkisinin asla olmadığını söyleyen Mutlu, örgütte sorumlu düzeydeki beş kişiyle yaptığı telefon konuşmalarıyla ilgili şunları söyledi: “Şerif Ali Tekalan, Mustafa Yeşil, Talip Gül, Mustafa Özcan ve hatırlayamadığım bir kişidir. Bu kişiler rektörler ve valilik itibariyle tanışıyorum. Rehberimdeki kişi sayısı 3 bin 200’dür. Vali olarak herkesle görüşmem çok normaldir.”
Mutlu, Akıncılar Üssü davasının sanığı Akın Öztürk ile yaptığı iki görüşmenin ise bayram ve kandil nedeniyle olduğunu anlattı.
‘İngiliz biri zannederdim’
Görüştüğü bazı kişilerde Bylock çıkmasını bimesinin mümkün olamayacağını söyleyen Mutlu, “ByLock’un ne olduğunu önceden sorsalar İngiliz biri filan derdim. Bylock’u bu hadiseden sonra öğrendim” dedi.
17-25 Aralık operasyonlarını engellediği için dönemin savcılarından Muammer Akkaş’ın kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirten Mutlu, dönemin Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı’nın da ifadesinde kendisi için ‘18 Aralık hukuka darbe örgütünün üyesi’ dediğini ileri sürdü. 17-25 Aralık operasyonları ile 7 Şubat MİT krizine ilişkin öncesinden bilgisinin olmadığını savunan Mutlu, “Şayet 15 Temmuz darbesi gerçekleşseydi, bu yapı beni Silivri Cezaevine kapatacaktı. Bundan tereddütüm yok. Bugün bu mahkemede bu iddialarla yargılanacaktım. Ne Musa’ya ne İsa’ya yaranabiliyorum. Bu durumda ne yapmam gerekiyor Allah’a dua ediyorum ve sizin vicdanınıza teslim olmam gerekiyor. Samimiletle sizin vicdanınıza teslim oluyorum” diye konuştu.
Ağlayarak anlattı
Silopi’de ve Şırnak’taki vali yardımcılıkları döneminde terörle mücadelede geçirdiği günleri ve çocuklarının travma yaşadığını anlatırken göz yaşlarına hakim olamadı. Mutlu cezaevindeki koğuşun üstündeki projektörlerin yoğun aydınlatması sonucu gece uyuyamadığını, siyah çorapla yaptığı göz bandıyla uyumaya çalıştığını anlattı. Sesinin güzel olduğunu belirten Mutlu, cezaevinde “Aldırma gönül” ve “Akşam oldu hüzünlendim ben yine” şarkılarını severek söylediğini ifade etti.
‘Gezi toplantısı habersiz değildi’
Gezi eylemleri sırasında attığı tweet’lerin aleyhine delil olmasına da değinen Mutlu, galeyana gelenleri bu tuzaktan çekip almak için barışçı ifadeler kullandığını söyledi. Mutlu, “Gençlerle dolmabahçe de görüşürken İçişleri Bakanı’nı aradım. Gençlerle görüşeceğimi söyledim. O da hay hay iyi olur dedi. Devletten habersiz gençlerle toplantı yapmış değiliz. 11 Haziran’da da Başbakan grup toplantısında çalışmalarımızdan ötürü bize de teşekkür etti” diye konuştu. Mahkeme başkanının, “Gezi olaylarında FETÖ’nün bir ilgisinin olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna Mutlu, böyle bir bilgi ve istihbarat gelmediğini söyledi.
‘Gülen’le görüşme Dumanlı kumpası’
FETÖ Lideri Fetullah Gülen ile 2012 yılında bir kez irtibatının olduğunu kaydeden Mutlu, “Bir sivil toplum kuruluşunun Amerika’ya gideceğini ve Fetullah Gülen’in de hasta olduğunu söylemesi üzerine ‘Ben de geçmiş olsun’ dileklerimi iletin dedim. O dönemde Gülen ile ilgili olumsuz bir durum yoktu. Ekrem Dumanlı (Kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni) beni Amerika’dan aradı ve telefonu Fetullah Gülen’e verdi. Konuşmamız yarım dakika bile sürmemiştir. Gülen teşekkür etti. Dumanlı beni kumpasa getirerek, beni aradı ve bu görüşme gerçekleşti” diye konuştu. Mutlu, evindeki Gülen kitapları için de “Kütüphanemde her yelpazeden yaklaşık 2 bin kitabım var” dedi.