Müteahhitler hem tazminat ödeyecek hem hapis yatacak
Türkiye'nin yüreğini yakan deprem sonrası sorumlular hakkında harekete geçildi. Bina sorumluları için yurt dışına çıkma yasağı talep edildi. Bazı müteahhitler ise farklı şehirlerde gözaltına alındı. Avukat Rafet Ersöz konuyla ilgili detaylardan bahsederek çöken binalardan sorumlu olanların yargılanma süreciyle ilgili bilgi verdi.
ALİCAN YILDIRIM / alican.yildirim@gazetevatan.com
6 Şubat sabahı saat 04:17'de Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 7.7; saat 13.24'te Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde meydana gelen iki deprem, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya ve Kilis gibi birçok ilde yıkıma yol açtı.
Depremde yıkılan binalar için müteahhitleri hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunuldu. Aynı zamanda bu kişilerin kaçmaması için haklarında acilen yurt dışı çıkış yasağı alınmasını talep edildi. Bunun yanında yıkılan binaların müteahhitleri, yapı ruhsatı veren, iskân ruhsatı veren, yıkımın yaşandığı il ve ilçelerdeki belediye başkanları, denetim görevini yerine getiren kişiler şüpheli olarak yer alırken bu kişilerin tespit edilip “bilinçli taksirle öldürme” suçundan yargılanmaları talep edildi.
Avukat Rafet Ersöz konuyla ilgili detaylardan bahsederek çöken binalardan kimlerin sorumlu olduğunu vurguladı. Ersöz bunun yanında mağdur olan vatandaşların ne gibi tazminat taleplerinde bulunabileceğini anlattı.
"GÖREVLİLER HAKKINDA DA SORUŞTURMA AÇILABİLİR"
Ersöz çöken bina sorumlularının nasıl yargılanacağı hakkında bilgi vererek, "Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olay yerinde inceleme yapılmalı. Projeler incelenmeli, zemin çalışması yapılmalı, örnek alınmalı. Mühendis bilirkişilerce hazırlanan raporlar doğrultusunda soruşturma ve kovuşturma sürdürülecektir. Müteahhittin Türk Ceza Kanunu madde 85’e göre taksirle öldürmeden sorumluluğu doğacaktır. Yine hukuka aykırı bir şekilde bu binalara ruhsat verilmesi süreçlerinde kusuru, ihmali kastı olan kamu görevlileri için İçişleri Bakanlığı’nın izin vermesi halinde soruşturma yapılabilecektir. Yaralı vatandaşlar veya ölen vatandaşlarımızın mirasçıları bu davalara müdahil olabileceklerdir." dedi.
"1 YIL İÇERİSİNDE TAZMİNAT DAVASI AÇILABİLİR"
Çöken binaların bağlı olduğu idare hakkında da dava açılabileceğini ifade eden Ersöz, "İdarenin hizmet kusurunun olup olmadığı değerlendirilmelidir. İdarenin mevzuata göre denetim ve kontrol görevini gerçekleştirip gerçekleştirmediği araştırılacaktır. Dava, Belediye ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na karşı açılabilir. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 13. Maddesine göre idareye karşı tazminat istemli dava açmadan önce depremden dolayı meydana gelen zararın giderilmesi için idareye başvurmak gerekmektedir. İdareye başvuru süresi depremin gerçekleştiği tarihten itibaren 1 yıldır. İdare bu talebi reddettiğinde 60 gün içinde idare mahkemesinde belediyeye ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na karşı tazminat davası açılabilir." dedi.
"HAKSIZ FİİL SORUMLULUKLARI VAR"
Ersöz, depremde zarar gören binalar için müteahhitlerin tazminat ödemesi gerektiğini vurgulayarak, "Müteahhit, yapı denetim sorumluları ve yükleniciler; fen ve sanat kurullarına ve deprem yönetmeliğine aykırı bina yaptıklarından haksız fiil sorumlulukları vardır. Binaları hasar gören ve yıkılan vatandaşlar meydana gelen maddi ve manevi zararları için bu kişilere karşı tazminat davası açabilirler. Dava açma süresi depremin gerçekleştiği tarihten itibaren kural olarak 2 yıldır. Öte yandan Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında sigortası bulunan bina sahipleri DASK’a başvurarak zararlarının tazminini isteyebileceklerdir." şeklinde konuştu.