Mustafa Fehmi Kubilay kimdir, kaç yaşında, neden ve nasıl öldü? Asteğmen Kubilay Menemen Olayı…
Atatürk’ün Cumhuriyete karşı bir suikast olarak tanımladığı, Mustafa Fehim Kubilay’ın şehit edilmesiyle sonuçlanan Menemen olayının üzerinden 31 yıl geçti. Kubilay 23 Aralık 1930’da İzmir’in Menemen ilçesinde öldürüldü. 92 yıldır, her 23 Aralık’ta Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Şevki Bey anılıyor. Peki, Mustafa Fehmi Kubilay kimdir, kaç yaşında, neden ve nasıl öldü? Asteğmen Kubilay menemen olayı…
Mustafa Fehmi Kubilay kimdir, Kubilay neden ve nasıl öldü? Şeriat ile laiklik arasındaki mücadeleyi vurgulaması açısından Cumhuriyet tarihinin önemli olaylarından biri kabul edilen Menemen olayında askerliğini yedek subay olarak yapmakta olan Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki'nin şeriat isteyen bir grup tarafından öldürülüyor. İşte Asteğmen Kubilay menemen olayı…
Mustafa Fehmi Kubilay kimdir?
Mustafa Fehmi Kubilay, Türk öğretmen ve asteğmen. Kubilay Olayı olarak tanımlanan ve Menemen'de Mustafa Fehmi Kubilay, bekçi Hasan ve bekçi Şevki'nin 23 Aralık 1930'da öldürülüyor. Türkiye tarihinin simge isimlerinden bir Türk askeridir.
1906'da Kozan'da, Giritli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Baba adı Hüseyin, ana adı Zeynep'tir. Mustafa Fehmi Kubilay 1930 yılında öğretmen olarak İzmir'in Menemen İlçesi'nde asteğmen rütbesiyle askerlik görevini yaparken 23 Aralık 1930’da Derviş Mehmet'in başında olduğu bir grup şeriatçı tarafından öldürüldü. Olay, Cumhuriyet rejiminin 1925 yılındaki Şeyh Sait isyanından sonra tanık olduğu ikinci önemli irtica girişimidir, tarihe "Menemen Olayı" ve "Kubilay Olayı" olarak geçmiştir. Atatürk'ün Silahlı Kuvvetlere mesajı, Genelkurmay Başkanı'nın mesajı, TBMM'de soru önergesi ve Başbakan İsmet İnönü'nün konuşması, Bakanlar Kurulu'nun sıkıyönetim ilanı kararı, Sıkıyönetim ilanının TBMM görüşmeleri, yargılamanın ilk günkü tutanakları, Savcılığın Esas Hakkındaki İddianamesi, Divan-ı Harp Kararnamesi, TBMM Adliye Encümeni Mazbatası ve TBMM Genel Kurul kararları, tam metin olarak yer almaktadır.
Asteğmen Kubilay nasıl ve neden öldü?
23 Aralık 1930 günü, İzmir'in Menemen ilçesinde, askerliğini yedek subay olarak yapmakta olan Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki'nin şeriat isteyen bir grup tarafından öldürülmesi. Şeriat ile laiklik arasındaki mücadeleyi vurgulaması açısından Cumhuriyet tarihinin önemli olaylarından biri kabul edilen olayın ardından, sıkıyönetim ilan edilmiş, General Mustafa Muğlalı başkanlığında kurulan Divanıharp'te failler -idam dâhil- çeşitli cezalara çarptırılmıştır.
Menemen Kubilay olayı nedir?
23 Aralık 1930 sabahı Manisa'dan Menemen'e gelen dördü silahlı altı kişi tarafından Cumhuriyette karşı başlatılan isyan kısa sürede büyür.
Olayların ilçedeki askeri birlikte duyulması üzerine alay komutanı, yedek subay Kubilay'ı bir manga askerle birlikte olay yerine gönderdi. Kubilay askerlerin yanından ayrılarak tek başına eylemcileri arasına girdi ve teslim olmaya ikna etmeye çalıştı. Silahlı eylemcilerden biri ateş ederek Kubilay’ı yaraladı. Bunu gören askerler ateşle karşılık verdiler ancak tüfeklerinde öldürücü etkisi olmayan manevra fişekleri vardı. Elebaşlarından Derviş Mehmet "Bana kurşun işlemiyor.” diyerek halkı kutsal bir vazifesi olduğuna ikna etmeye çalıştı.
Kubilay yaralı halde uzaklaşarak cami avlusuna sığındı ancak Derviş Mehmet ve arkadaşları peşinden geldiler. Derviş Mehmet, çantasını açıp testere ağızlı bağ bıçağını çıkardı ve Kubilay'ın başını bedeninden ayırdı.
Kesik başı yeşil bayrağın sopasına dikmeye çalıştılar ancak başaramadılar. Bunun üzerine kesik başı bayrağın sopasına iple bağladılar. Olay yerine sonradan gelen Bekçi Hasan ateş edip gruptan birini yaraladı ancak açılan ateş sonucu o da öldü. Arkadaşının yardımına koşan Bekçi Şevki de açılan ateş sonucu öldü.
Olay yerine gelen takviye birliklerin "Teslim ol!" çağrısına uymayan eylemciler ile askerler arasında çatışma çıktı. Göstericilerden Derviş Mehmet de dâhil bazıları öldü. Kaçmaya çalışan elebaşları ve eylemcilerin hepsi tutuklandı.
Olayın Ankara'dan ilk tepki
Kubilay Olayı, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin 1925'teki Şeyh Said İsyanı'ndan sonra tanık olduğu önemli olaylardan biridir.
Dört gün sonra, 27 Aralık 1930 günü Dolmabahçe Sarayı’nda Mustafa Kemal Atatürk'ün başkanlığında bu konuda bir toplantı yapıldı. 28 Aralık 1930'da orduya gönderdiği başsağlığı telgrafında, "mürtecilerin gösterdiği vahşet karşısında Menemen’deki ahaliden bazılarının alkışla tasvipkâr bulunmalarının bütün cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir hadise" olduğunu belirtti.
31 Aralık 1930 günü Menemen ilçesi ile Manisa ve Balıkesir’in merkez ilçelerinde 1 Ocak 1931’den itibaren 1 ay süre ile Fahrettin Altay komutasında sıkıyönetim ilan edildi ve 1. Kolordu Komutan Vekili General Mustafa Muğlalı başkanlığında bir Divanıharp kuruldu.
7 Ocak 1931'de bu kez İzmir'de yine Mustafa Kemal Paşa başkanlığında ikinci bir toplantı yapıldı. Olaya doğrudan veya dolaylı katılan 105 sanık; anayasayı cebren tağyir, eyleme iştirak ve azmettirme; Derviş Mehmet'in mehdilik iddiasıyla harekete geçtiğini bildikleri halde zamanında hükümete haber vermeme veya tekkelerin seddinden sonra tarikat ayini icra ettikleri suçlamalarıyla 15 Ocak 1931'den itibaren Divanıharp'te yargılanmaya başlandı.
24 Ocak 1931 günü iddianame okundu ve 29 Ocak'ta mahkeme 36 (ölmüş olan bir sanık ile birlikte 37) kişinin idama mahkûm edilmesine, 40 kişinin sorumsuzluğu nedeniyle salıverilmesine, 27 sanığın beraatine, 41 kişiye çeşitli hapis cezaları verilmesine hükmetti ve karar Meclis’in onayına sunuldu. İdam hükümlülerinin altısı küçük yaşta olduğundan cezaları ağır hapse çevrildi. TBMM Adalet Divanı ayrıca iki idamlığın cezasını iki yıl hapse çevirdi.
Diğer 28 idam mahkûmu, 3 Şubat 1931 gecesi Menemen'de idam edildi. Bazıları Kubilay'ın başının kesildiği yerde asıldı. Mahkûmlardan biri idam sehpasının önünden kaçtı. İki hafta sonra yakalandı ve ertesi gün idam edildi.
26 Aralık 1934 tarihinde Menemen'de iki bekçi ve Kubilay için anıt dikildi. Anıtın üzerinde şöyle yazar: "İnandılar, dövüştüler, öldüler. Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz."
Sıkıyönetim, 28 Şubat 1931’de Manisa ve Balıkesir’den, 8 Mart 1931'de de Menemen’den kaldırıldı