Mukataa Nedir? Mukataa Düzeni İltizamı Nedir, Osmanlı'da Nasıl Uygulanmıştır?
Kamu mali idareleri söz konusu olduğunda en önemli hususlardan birisi devlet harcamalarında sürekliliği sağlayabilmek amacıyla finansal kaynak temin edilmesidir. Devletin yapacağı güvenlik, adalet, alt yapı veya sosyal harcamalar için nakdi kaynak gereklidir. Bu kaynak, ihtiyaç olduğu dönemlerde mevcut değilse vergilendirme veya borçlanma yöntemlerine başvurulur.
Bir diğer yöntemde gelecekte sağlanacak gelirlerin devredilmesi ve cari dönem için kaynak yaratılmasıdır. Bu yöntem Osmanlı Devleti'nde uygulanmış ve devletin sahip olduğu gelir getirici varlıklar belirli usullerle bazı kimselere devredilmiştir. Elde edilen kaynaklar ise farklı giderlerin finansmanında kullanılmıştır. Söz konusu yöntem Osmanlı zamanında mukataa olarak nitelendirilmiştir.
Mukataa Nedir?
Osmanlı devletinin birçok döneminde cari giderlerin karşılanması ve müteşebbislerin finansman bulmaya dâhil edilmesi amacıyla mukataa yöntemi kullanılmıştır. Mukataa yöntemi ile hem kamu iç borçlanmasına gidilmiş hem kamu harcamalarının finansmanına özel sektör de dâhil edilmek istenmiştir. Mukataa devlet hazinesinin gelir kaynaklarından biri olup devletin mülkiyetinde olan arazi ve akarların bir bedel karşılığında geçici olarak farklı şahıslara devredilmesidir.
Mukataa uygulamasına konu varlığın veya gelirin önemi/büyüklüğü oranında birden fazla şahıs ortaklık kurabilir. Buna karşılık birden fazla mukataa da tek bir şahsa devredilebilir. Varlıkları kiralayan kişiler mültezim olarak nitelendirilmekte; mültezimlerden alınacak kaynaklar ise doğrudan devlet hazinesine aktarılmaktadır.
Mukataa Düzeni İltizamı Nedir?
Mukataa sisteminden yararlanılarak devletin gelecekte toplayacağı vergi gelirlerinin bugünden nakde çevrilmesi amacıyla farklı kişilere devredilmesi iltizam usulüdür. Mukataa işletilmesinde kullanılan yöntemlerden birisi olan mukataa düzeni iltizamı Osmanlı döneminde uzun süre uygulanmıştır. Ayrıca bahse konu yöntem tımar sistemi ile bir bütünlük içerisinde yürütülmüştür.
Mukataaya konu varlıklar çeşitlilik gösterebilir. Tuzla, maden, ispençe ve dalyan, darphane bu çeşitliliği oluşturmaktadır. Mukataa düzeni iltizamda gelir getiren varlıkların ortalama değeri maliye yetkilileri tarafından belirlenip hazine defterlerine geçirilir. Sonrasında mukataalardan yıllık bazda elde edilebilecek gelirler artırma yöntemiyle veya kısmen taksit kısmen peşin olarak iltizama devredileceği duyurulurdu.
Diğer taraftan iltizamları almayı düşünen mültezimler ilgili mukataa için gelir, gider ve kar noktasında değerlendirme yaparlardı. Değerlendirme sonucunda mültezimler kendileri için en uygun olan teklifi verirlerdi. Verilen bu teklifler arasından en yüksek tutar seçilir ve o kişiye çoğunlukla 3 yıllık bir süre için mukataa devri yapılırdı.
Mukataa Düzeni Osmanlı'da Nasıl Uygulanmıştır?
Oldukça eski bir tarihi olan mukataa sisteminin Osmanlı dönemindeki uygulamasında devlet tüm zirai, ticari ve sınai kaynakları/kuruluşları iltizama konu edebilirdi. İlgili varlığın veya kaynağın sağlayacağı vergi ve resim gelirleri yanında büyüklüğü, önemi, kiralama süresi de mukataa hesaplamasına dahil edilirdi.
Osmanlı devletinin geniş sınırları içerisinde farklı bölgelerde yer alana mukataaların gelirleri İstanbul defterdarlığına bağlı olarak Bursa, Eğriboz, Avlonya gibi gelir bürolarında kayıt ve kontrol edilirdi. Bahse konu bürolara kaydı bulunan mukataaların 17.YY sonlarında 400-500 civarında olduğu bilinirdi.