Mizah güzel birşey değil mi Allah aşkına?
Lavaş için Mansur Yavaş, lahmacun için Selahattin Demirtaş...
Köşk adayı İhsanoğlu, ‘Ekmek için Ekmeleddin’ şeklindeki seçim sloganıyla ilgili yorumlara karşılık “Biraz da milletin eğlenmesi lazım. Benim hoşuma gidiyor. Güzel şeyler bunlar” dedi.
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim çalışmaları kapsamında dün Bursa’daydı. Tarihi Kozahan’da basın toplatısı düzenleyen İhsanoğlu, bazı kişilerin, ismine takıldığını, sosyal medyada paylaşımlarda bulunduğunu belirterek şöyle dedi: “Her tarafıma takıldılar ama hiçbir şey olmadı. Orhan Gazi’nin lakabı Şücaeddin. ‘Dinin yiğidi’ demektir. Şücaeddin, Bahattin, Kudbettin, Necmettin, dilimizde kültürümüzde çok var. Şücaeddin’e ‘Şüca’ derler, Ekmeleddin’e de ‘Ekmel’ derler.”
‘Benim hoşuma gidiyor’
İhsanoğlu, ‘Ekmek için Ekmeleddin’ olarak belirlenen seçim sloganına yönelik eleştiriler hatırlatılınca şunları söyledi: “Mizah güzel bir şey değil mi, Allah aşkına! Biraz da milletin eğlenmesi lazım. Mesela; ’Ekmek istiyorsan, Ekmeleddin’, lavaş istiyorsan; Mansur Yavaş, lahmacun istiyorsan; Selahattin Demirtaş. Çok güzel bunlar. Benim hoşuma gidiyor. Yeter ki zarif ve seviyeli olsun. Ekmek’ fiilinden hareket ediyoruz. Sevgi ekersen sevgi, saygı ekersen saygı elde edersin. ”
6. şart: Haddini bilmek
Filistin davasında çok büyük hizmetler yaptığını anlatan İhsanoğlu, şöyle devam etti: “Giriniz internette, ‘Abbas, İhsanoğlu, Kudüs, nişan’ diye girin, ikinci resmin ne olduğunu göreceksiniz. Bu iftiraları atanlar, Allah’tan korkmuyor mu? Tabi ki namazı kılacağız, orucu tutacağız, zekatı vereceğiz, hacca gideceğiz, şehadetin gereğini yerine getireceğiz ama İslamın altıncı şartı haddini bilmektir. Haddini bilmeyen, ahlaka riayet etmeyen, yalan söyleyen insanlar, iftira eden insanlar. Bunların hali nedir?”
Hapiste çürütmek reva mıdır?
Ekmeleddin İhsanoğlu konuşmasında, Türkiye’de öncelikle basın özgürlüğü, kanun hakimiyeti ve adaletin insanlara eşit götürülmesinin sağlanması gerektiğini söyledi. Ergenekon, Balyoz gibi son yıllardaki önemli davaları hatırlatan İhsanoğlu, “O büyük davalar ne oldu? Anayasa Mahkemesi sonunda her şeyi sıfır noktasına getirdi. Bu, doğru mu? Bu reva mıdır; insanları bu kadar yıllarca hapislerde çürütmek ve bunlara zulmetmek?” diye konuştu.