Mimar Sinan'ın yapıtlarındaki sırrı ortaya çıktı! İşte depreme karşı aldığı önlemler
Kahramanmaraş merkezli depremlerde binlerce bina yıkıldı ve ağır hasar alırken Mimar Sinan’ın eserleri ‘asrın felaketi’ne de meydan okudu. Hatay’da Mimar Sinan tarafından 1574 yılında hacı ve ticaret kervanlarının konaklaması için yaptırılan Payas Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi ile Kanuni Sultan Süleyman’ın 1553 Mısır seferi sırasında yaptığı Belen Kanuni Külliyesi, son depremde de ayakta kaldı. İşte büyük ustanın yapılarında depreme karşı aldığı önlemler.
Büyük usta Mimar Sinan'ın yapmış olduğu eserler, onlarca yaşanan depreme rağmen günümüze kadar sağlam bir şekilde gelmeyi başarmıştır. İşte büyük ustanın yapılarında depreme karşı aldığı önlemler... Mimar Sinan'ın eserlerinden örnek verecek olursak Süleymaniye Camii'yi inceleyebiliriz. Mimar Sinan, Süleymaniye Camii'nin duvarlarını tıpkı Şehzade Camii'nde olduğu gibi Roma betonundan 4 kat daha dayanıklı bir harçla yükseltir. Ancak Şehzade Camii'nin kubbesi 37 metre yüksekken Süleymaniye'nin kubbesi 54 metre yüksekliğe ulaşacaktır. Mimar Sinan böyle bir büyüklüğün ihtiyaç duyduğu sağlamlığın yapının en küçük birimi duvar örgüsünde saklı olduğunu biliyordu.
Klasik Horasan harcının içinde kil ve kum karışımından elde edilen "agrega" bulunur ve yapıya sertliğini kazandırır. Dolgu malzemesi olarak da kireç ve su kullanılır. Karbonlaştırmayı hızlandırmak ve esneklik kazandırmak içinse organik bileşenler kullanılır. Bunlar o çağlarda bulunabilen peynir, süt, pamuk ve yumurta akıdır. Mimar Sinan ise kendi harcında, proteini daha fazla olan devekuşu yumurtasının akını kullandı. Sinan, Roma betonu olarak bilinen ve volkan tüfünden yapılan bir harcı da biliyordu. Bu harcın kükürt oranı fazla olduğu için tutunumu da fazlaydı. Fakat volkan tüfü, Anadolu'da kolaylıkla bulunan bir malzeme değil.
'SOĞAN' EKLEYEREK 2 KAT DAHA DAYANIKLI HALE GETİRDİİ
şte bu noktada Mimar Sinan'ın dehası devreye girdi ve harcına "soğan" ekledi. Yani doğal kükürt bileşeni! İşte bu özel karışım sayesinde klasik Horasan harcından neredeyse iki kat dayanıklı özel bir harç elde etti. Mimar Sinan, opus caementicium da denilen Roma betonunun farkındaydı. Muhtemelen bu efsanevi harçla ilk kez çocukluğunun geçtiği Kayseri'de tanıştı.Kurşun kenetlerle birbirine bağlanan kesme taşlar olası bir sallantıda hareket eder.
Yığma taştan oluşan dev yapı anti sismik bir davranış gösterir.
Tokyo'daki gökdelenlerde kullanılan hareketli eklemlerden 500 yıl önce Mimar Sinan depreme dayanıklı bir yapı tasarlar.
Mimar Sinan depreme karşı aldığı önlemlerden bir tanesi de döner sütunlardır. Bu sütunlar Şemsi Paşa Camii'nde görülebilir. Sütunlar döndüğü sürece binanın statiğinde bozulma yok demektir.