‘Milletiyle barışık aydınlara ihtiyaç var’
2016 Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nin verildiği törende Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletine tepeden bakan saplantılı aydınlara değil; gerçekten hür düşünceli ama aynı zamanda kendi tarihi ve milletiyle barışık münevverlere ihtiyacımız var” dedi.
Cumhurbaşkanlığı 2016 Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu. Ödülleri takdim eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kültür sanat alanında gelişemeyen bir ülkenin, gerçek anlamda bağımsız olabilmesinin mümkün olamayacağını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
‘Kopya çektik’
“Son 2 asırdır arka arkaya maruz kaldığımız travmalar bizi beka sorunumuza öylesine odakladı ki diğer hususlara yeteri kadar zaman ayıramadık. Enerji sarf edemedik. Yeni devletimizi dışarıdan kurarken, pek çok alan gibi kültür sanat konusunda da bana göre, yanlış bir stratejiyi tercih ettik. Kendimizi bir cam fanusun içine hapsedemeyiz. Tarihin bir noktasında dondurup, bırakamayız. Karşılıklı etkileşim mutlaka olacaktır; ama biz bu etkileşimi tek taraflı yaptık. Diğer alanlarla birlikte kültür sanatta da sadece, üzülerek söylüyorum, kopya çektik. Taklit ettik. Üstelik onları da kötü bir şekilde yaptık. Kendimize ait olanları geliştirmek şöyle dursun mevcuda dahi sahip çıkamadık. Bu sürecin sonunda ise ne özü ne şekilde itibariyle dünyaya söyleyecek sözü olmayan bir ülke ve toplum haline dönüşme tehlikesi ile karşı karşıya kaldık.”
‘Öyle yoruyor ki...’
“Hayatın dinamizmi hiçbir alanı boş bırakmıyor. Siz kendi mimarinize sahip çıkmazsanız, bu yönde bir vizyon ve model ortaya koymazsanız kendinizi gecekondulara, çirkin betonarme binalara, son zamanlarda olduğu gibi modern görünümlü çelik ve cam yığınlarına mahkum olmuş bulursunuz. Bunları konuştuğumuz, görüştüğümüz kişilerin bize karşı tezleri inanın bizi öyle yoruyor ki artık ‘illallah’ der noktasına geliyorsunuz. Çünkü tek şey para, para, para. Siz kendi edebiyatınızı, sinemanızı, müziğinizi üretecek zemini inşa edemezseniz bireysel gayretlerle sınırlı, kurumsallaşamamış, dar bir alana sıkışıp, kalmış bir kültür sanat ikliminin ötesine de geçemezsiniz. Maalesef bu acı gerçekler her yerde tüm çıplaklığıyla karşımıza çıkıyor. Kalıcı olana, baki olana kültürü ve sanatı irfan ve hikmetle yoğurarak, ulaşabiliriz. Bunun için milletine tepeden bakan, onu hor gören saplantılı aydınlara değil; gerçekten hür düşünceli ama aynı zamanda kendi tarihi ve milletiyle barışık münevverlere ihtiyacımız vardır. Yaşadığımız diğer krizler gibi kültür, sanat, ilim üretimi krizinden de ancak bu şekilde kurtulabiliriz.”
‘Barışa katkı umuduyla...’
Türk sinemasına kazandırdıklarından ötürü ödüle layık görülen usta oyuncu Şener Şen, hikayelerin “hayatın nasıl yaşanacağı konusunda ışık tutan yol göstericiler” olduğunu belirterek, canlandırdığı karakterlerin, iyiye, doğruya ve güzele hizmet etmesi için rol aldığı hikayeleri özenle seçmeye çalıştığını ifade etti. Şen, şöyle devam etti: “Bir aktör için intihar sayılabilecek kadar uzun yıllar, beğeneceğim bir hikayede o rolü bekledim. Çok değerli, yaratıcı yol arkadaşlarım oldu. Birlikte Türk halkına mal olan hikayeler anlattık, halkımızın kendinden bir şeyler bulacağı karakterler yarattık. İyiyi, doğruyu ve güzeli arayan toplumların her zaman barış içerisinde yaşayacağına inandım. Aynı şekilde, doğru hikayelerin de toplumda çatışma yerine sevgi ve saygıyı hakim kılacağını inanıyorum. 75 yaşında hâlâ bu inanış doğrultusunda yürüyorum. Bu inanç beni ayakta tutuyor. Bu ödülü toplumsal barışımıza bir katkısı olması umuduyla kabul ediyorum.”
İki alanda eksiklik
“Türkiye’nin geçtiğimiz 14 yılı alt yapıdan ekonomiye, dış politikadan sağlığa kadar pek çok alanda tarihi başarı hikayeleriyle doludur. Sadece iki alanda arzu ettiğimiz seviyeye ulaşamamış olmaktan dolayı fevkalade üzgünüm. Bunlardan biri eğitimdir diğeri kültür sanattır. Önümüzdeki dönem bu iki alanı önceliklerimizin en başına çıkarmak mecburiyetinde olduğumuza inanıyorum. Eğitimle kalıcı hale getirilmemiş, kültür sanatla tahkim edilmemiş bir kalkınmanın bizi götüreceği yer zevksizliktir, sevgisizliktir, karanlıktır. Nitekim bunun sancılarını her alanda yaşıyoruz.”
Kimler ödül aldı?
2016 yılında edebiyat alanında yazar Mustafa Kutlu, sosyal bilimler alanında Prof. Dr. Kemal Haşim Karpat, müzik alanında Prof. Dr. Erol Parlak, sinema alanında Şener Şen ve geleneksel sanatlar alanında Feridun Özgören Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün sahibi oldu. Kültür ve Sanat Vefa Ödülü ise bu yıl Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver’e verildi. Rahatlızlığı nedeniyle törene katılamayan Kutlu’nun ödülünü oğlu Murat Kutlu, Karpat’ın ödülünü asistanı Prof. Dr. Hakan Kırımlı, Özgören’in ödülünü Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Ünver’in ödülünü öğrencilerinden Prof. Dr. Ahmet Güner Sayar aldı.