Milletimiz ‘Başkanlık Sistemi’ne evet der!..
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TV’de gündemdeki konuları değerlendirdi: Dünya ülkelerinin Türkiye’ye bakışı değişti. G-20’de bunu gördük. Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi Meclis’ten geçerse, referandumda milletimiz bunu onaylayacaktır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan’ın konuşmasında satır başları şöyle:
7 Haziran’la 1 Kasım arasındaki farkı iyi analiz etmek lazım. 7 Haziran’da koalisyon sonucu çıkıyor ama bu koalisyon nasıl olacak. Koalisyon bir kültürdür. Batıdaki bu kültür dışarıya olumsuz yansımıyor ama yaptığımız görüşmelerde liderler “siz iyi bir ivme yakalandınız” diyorlar. Bunlarda koalisyon kültürü oluştuğu halde bunu böyle ifade ediyorlar. Koalisyon dönemlerinde Türkiye hep geriye gitti. Bizimle tek partili iktidar dönemini yakaladık. 3 Kasım 2002’deki bütün parametreleri masaya yatırın. Türkiye neredeydi, şimdi nere ye geldi? Koalisyon görüntüsü bir anda ülkemizde bir duraksama havası estirdi. Yapılan koalisyon görüşmelerinde de belli ki bazı dayatmalar çıktı ki bir neticeye ulaşmadı. Demek ki parlamento bu işi kendi içerisinde çözemedi, biz de bu işi en iyi çözecek yere gittik. Milletin tercihi yeniden güven ve istikrar oldu. Ben de partimizi bıraktığımda yüzde 49 civarındaydı, milletimiz yine böyle bir tabloyla istikrar güven ortamını seçti. Milletimiz ve ülkemiz için hayırlı olsun diyorum. Dünya ülkelerinin Türkiye’ye bakışı değişti. Bunu G20’de de gördük.
Yeni kabine nasıl olacak?
Sayın Başbakan çalışmalarını yapar. Bize de çalışmalarını sunar. Burada bir Cumhurbaşkanı olarak benim de tek derdim geleceğe yönelik başarılı bir kabine oluşmasıdır. Cumhurbaşkanı başka telden çalarsa, başbakan başka telden çalarsa biz bir netice alamayız. Şuanda kendileri çalışmalarını yapacaklar, kendileri de ifade ettiler. Kısa zamanda kabine oluşacaktır. Pazartesi Meclis Başkanlığı seçimi de yapıldıktan sonra yürütmenin çalışmaları hızlanacaktır.
Yeni anayasa ve başkanlık...
Ben şuna inanıyorum, eğer Meclis’ten geçerse milletimiz referandumda bunu onaylayacaktır. Sadece ana muhalefet partisinin vereceği destekle bile milli iradenin temsilcileriyle bu iş parlamentoda Giderse bile ben milletime güveniyorum, onaylayacaktır. Milletin adeta bir hakkı durumuna gelen anayasa konusunda parlamentodaki partiler, kaldıkları yerden devam etsinler. Ben başkanlık konusunu gündeme getiriyorum, getireceğim de. Bunu bırakalım milletimiz tartışsın, akademisyenler tartışsın. Bundan çekinmeye gerek yok. Sorunların altında aslında bir sistem problemi var. Sanki bu “Erdoğan’ın şahsi meselesi” diye görüyorlar. Bu benim şahsi meselem değil, bu milletimin meselesidir. Milletimin önüne götürelim, ne derse millet “baş göz üstüne” diyelim. Dünya istikrara giden yol nerededen geçiyorsa, bunlara bakıyor. Yeni anayasayı millete sunma zamanı gelmiştir.
Viyana Zirvesi ve Suriye...
Viyana Zirveleri süresi içerisinde buraya doğru yönlendirildi. Suriyelilerin önüne sandık getirilmesi konusunda mutabakata varıldı. Seçimlerde de Esed’in katılmaması konusunda mutabakata varıldı. Suriye halkı “ben sandığa gidiyorum, kendi irademle oyumu kullanıyorum” diyecek. Temennimiz odur ki içeride ve dışarıda bütün Suriyelilerin oyunu kullanması, bunlar da Türkiye, Lübnan, Ürdün’de ağırlıklı olarak var.
G20 zirvesinin ardından
Bütün personelimize teşekkür ediyorum, adeta yorulmak bilmediler. Bütünüyle ele aldığımız zaman 40 bin civarında hizmet veren insan vardı. Bunları yapmak kolay değildi. Dünyayı dolaştığımız için nerede ne var bunları iyi biliyoruz. Bizim hizmet sektörümüz bu işte çok çok iyi. Biz Azerbaycan’ı ev sahibi olarak davet ettik, kendilerinin de katkıları oldu.
Paralel yapıyla mücadele
Şu anda orada (ABD) bir hukuk bürosu ile hükümet, devlet olarak çok ciddi bir anlaşmamız var. Öyle zannediyorum ki, çok kısa bir zaman içinde neticesini vermeye başlayacak. Burada şu anda açıklamam doğru değil. Attığımız bazı özel adımlar var ki, bu adımlar da onlara çok daha farklı herhalde geleceği yaşatacak. Şunu bir defa çok açık net söylemem lazım. Onlar Tayyip Erdoğan’a ihanet ettiler, ben onlara ihanet etmiyorum. Ben sadece milletin hakkını onlardan geri alma mücadelesini veriyorum. ABD’de ciddi paralar söğüşlüyorlar. Hukuki anlamda ciddi çalışma yapılıyor. Oraya doğru işleyen çok ciddi birzekaları var. ABD’de mafya yapılanmasına gidilmiş.
Yunan marşının ıslıklanması
Birkaç yüz kendini bilmez ıslıklamaya başlıyor. Biz bir milletin milli marşının ıslıklanmasına tahammül edilemeyecek bir millet değiliz. Kaldı ki bir dostluk maçı yapıyoruz ve onlar misafir. Bu tür şeylerde asla duygusallığa yer olamaz. Bunları yanlış buluyorum, bunları yapanlar da sadece nefislerini tatmin etmiştir.
DAİŞ ülkemiz için de tehdit...
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, terör örgütü DAİŞ’e operasyonlar için de konuştu: DAİŞ olayı zaten şu anda böyle bir hedef noktasında, hedefte. Niye hedefte? Çünkü DAİŞ şu anda ülkemiz için bir tehdit unsuru. Ülkemizin içinde ve dışında, sınırlarımızda. Dolayısıyla buna karşı bizim de koalisyon güçleriyle bir adım atmamız söz konusu. Bu yapılacak. Neden? Çünkü bir tehdit unsuru. Ne zaman yapılır o ayrı konu. Üç başlık çok önem arzediyor. Uçuşa yasak bölge, terörden arındırılmış bölge ve eğit donat. İlgili birimlerimiz çalışmalarını yapıyor. Ne zaman olacak konusu ayrı. Süreç kontrol altında. Görüştüğüm dostlara şunu söylüyorum. Suriye’den çıkışı engelleyeceksek, bizdekilerin dönüşüne imkan hazırlayacaksak, terörden arındırılmış bölgede onların yerel mimarisine uygun konutlar inşa edip oraya bu insanları yerleştirmeliyiz. Uçuşa yasak bölge olacağı için orada güven tesis edilecek. Şu anda kara harekatını yapacak güçler var. Bu noktada sıkıntı yok. Eğit donat zaten sürüyor, yapılıyor. Dolayısıyla bu iş çözülür.
‘IŞİD demeyin, yanlış’
Ben daha önce de söylemiştim, IŞİD demeyin, Irak Şam İslam Devleti tabiri yanlıştır. İslam’a terörü yakınlaştıramazsınız. Sayın Obama da bunu yakaladı. Bir de koalisyon güçleri olarak beraber hareket ediyoruz. Aynı şeyi sayın Putin’le de görüştük. Bu çalışmalara ara veremeyiz.