MHP'de durum: Hukuki keşmekeş
1 Kasım seçim sonuçları Milliyetçi Hareket Partisi’nde 19 yıldır Genel Başkanlık koltuğunda oturan Devlet Bahçeli yönetiminin değişmesine ilişkin talepleri de beraberinde getirdi. Değişim isteyen 548 delegeden imza toplanmasıyla başlayan süreç bugün itibarıyla tam anlamıyla bir “hukuki karmaşaya” dönüştü.
Genel Merkez ile muhaliflerin karşılıklı olarak mahkeme kararlarıyla birbirine yönelik hamleleri bu karmaşayı beraberinde getirdi.
Bu noktaya nasıl gelindi?
Toplanan imzalara rağmen Genel Merkez kurultay kararı almayınca, MHP mahkemelik oldu. 8 Nisan’da kararını veren Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi, kurultayın yapılması için bir çağrı heyeti görevlendirdi. Çağrı heyeti, kurultay için 15 Mayıs tarihini ilan etti.
Bu karara karşı Genel Merkez iki hamle yaptı. Hem temyiz için Yargıtay’a gitti hem de çok gizli tutulan bir kararla bazı ilçelerde delegeleri harekete geçirdi. Delegelerin başvurusu üzerine Kastamonu Tosya ve Sivas Gemerek’te Asliye Hukuk Mahkemeleri Ankara Mahkemesi’nin kararı için yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Muhalifler bu kararların hukuken geçerli olmadığını, kurultayın yapılacağını savunurken Genel Merkez kurultayın durdurulması için bu kararları ilgili devlet birimlerine göndermeye başladı.
Hukuk savaşı bununla da sınırlı kalmadı. Muhalifler Tosya mahkemesinin kararı için “karar kaldırma” çıkarttı. Ancak Genel Merkez Gemerek Mahkemesi’nin kararının uygulanması için Ankara 25. İcra Dairesi’nin kapısını çaldı. 25. İcra aralarında Ankara Valiliği’nin de bulunduğu devlet dairelerine “MHP kurultayının düzenlenmesine ilişkin girişimlere engel olunması” için yazı gönderdi.
Yargıtay top çevirdi
Tüm bu karmaşayı sona erdirmesi için gözler Yargıtay’daydı. Muhalif kanattan verilen bilgilerde Yargıtay’ın bu hafta Salı ya da Çarşamba günü kararını açıklayacağı belirtiliyordu. Ancak Çarşamba günü sabah saatlerinde Yargıtay’dan yapılan açıklamada, “Temyiz için ön incelemenin tamamlandığı kararın Mayıs içinde müzakere edildikten sonra açıklanacağı” belirtildi.
Yargıtay’ın kararını açıklaması MHP’de karmaşayı sona erdirecek, karar onanırsa Genel Merkez de kurultaya katılacaktı. Kararın bozulması durumunda ise 2018’de yapılacağı duyurulan olağan kurultay beklenecekti.
Ancak Yargıtay’ın durumu “ortada” bırakması, bir anlamda “top çevirmesi” hukuki keşmekeşi körükleyen bir faktör oldu.
Aydın: Yargıtay buna müsaade etmemeli
Al Jazeera’nin görüştüğü muhalif adaylardan Koray Aydın, “Yargıtay kararını bir an önce açıklamalı” dedi.
“Mayıs ayının içinde bugün de var yarın da var. Yargıtay’ın yapması gereken bu konuyu ivedilikle karar altına alınması. Bu adımın atılması zorunluluk, bu görevden kaçılamazAyrıca ön incelemenin yapıldığını söylüyor. Bu tetkik hakimi konuyu inceledi demektir. Sunumunu kurula yapıp karar aşamasına geldi demektir. Toplansınlar karar versinler. Aksi halde bu konu Türkiye’nin tartışmalı konularından biri haline gelecektir. . Yakın bir tarihte Yargıtay Başkanı hukuka olan güvenin yerlerde süründüğünü söylemişti. Bu durum, Türkiye’de yargı üzerinde yaratılmış güvensizliğin sıfırın altına inmesi anlamına gelir. Yargıtay buna müsaade etmemeli.”
Aydın, Yargıtay kararı beklenmesi için kurultayın ertelenip ertelenmeyeceğine ilişkin soruya ise “Çağrı heyetinin vereceği karar önemli. Çünkü mahkeme onları görevlendirdi. Kongrenin yapılacağını ilan ederlerse, biz 15 Mayıs’ta orada olacağız.” yanıtını verdi.
Oğan: 22’sini bekleyecekler gibi görünüyor
Sinan Oğan ise kurultay ile ilgili çağrı heyetinin karar vermesini beklediklerini söyledi. Al Jazeera’nin sorularını yanıtlayan Oğan’a göre, Yargıtay’ın kararını açıklamaması “Olağan bir durum değil.”
“Bütün Türkiye bu habere kilitlenmişken ön incelemesi tamamlanmış bir kararın nihai şeklinin verilmemesi anormal bir durum. Bizim beklentimiz bir an önce bu kararın verilmesi idi. Öyle anlaşılıyor ki kararın verilmemesi yönünde baskı oluştu. Dolayısıyla 22’sini bekleyecekler gibi görünüyor. AKP kongresi sonrasına bırakacaklar gibi duruyor. Hoş bir durum değil. Yarın öbür gün bir olay, bir sıkıntı olsa Yargıtay buna ne diyecek? Bu tarihten önce bu kararın verilmesi gerekirdi.”
Sinan Oğan’ın kurultayın yapılıp yapılmayacağına ilişkin soruya yanıtı ise “Bunun kararını tek başına vermem mümkün değil. Toplantı yapacağız. Orada olup olmama kararını adaylardan birinin tek başına vermesi doğru değil. Resmi görevli bir çağrı heyeti var. Benim şahsi görüşüm orada olmaktan yana”oldu.
Muhalefete yakın isimler gelinen noktayı kendi aralarında değerlendirecek. 15 Mayıs’ta kurultayın yapılması durumunda en büyük endişe güvenlik güçleri ile MHP’lilerin karşı karşıya gelmesi. Genel Merkez’e yakın olanlar ile muhalefete yakın ülkücülerin kendi aralarında karşı karşıya gelmesi de endişeleri artıran bir ihtimal olarak değerlendiriliyor.
Kaynak: Al Jazeera