MHP lideri Devlet Bahçeli'den yerel seçim mesajı! 'İstanbul muradına erecek'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP'nin 31 Mart seçimleri için 'ya Bismillah' diyerek yola koyulduğunu söyleyerek, "Sosyal medya belediyeciliğinin sonu gelmiştir. Yalan ve iftiranın sonu gelmiştir. Kaybolan, heba ve israf edilen yılların sonu görünmüştür. Şehremini görevine kastetmekle kalmayıp ikinci iş görenlerin, hatta sözde cumhurbaşkanı yardımcılığı vaadine kanıp şehirlerini yüzüstü bırakıp kaçanların hesabı da 31 Mart 2024 tarihinde muhakkak görülecektir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, 31 Mart mahalli idareler seçimleriyle yerel yönetimlere vurulan paslı zincirlerin kırılıp atılacağını söyleyerek, "30 büyükşehir, 51 il, 922 ilçe, 386 belde olmak üzere, toplamda bin 389 belediyenin önümüzdeki 5 yıllık yol haritası Türk milleti tarafından belirlenecek; bu belediyelerden zillete düşenler arınacak, cumhurda olanlar da şahlanacaktır. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine yerel yönetimler kanalıyla baraj oluşturup engel çıkaranlar inanıyorum ki, kaybedenler kulübünde sıra sıra toplanacaklardır. DEM’lenmiş CHP, Anadolu irfanı karşısında mağlup olacaktır. Yeminli Türkiye düşmanları millet iradesi karşısında hayal kırıklığına uğrayacaktır. Terör örgütleri, bölücü maşalar, ekonomik tetikçiler, sözde aydınlar, emperyalizmin piyonları, demokrasi muhalifleri, Cumhuriyet karşıtları; hakkın ve halkın aleyhinde kulis yapan iç ve dış bütün mihraklar 31 Mart’ta hiç unutamayacakları bir ders alacaklardır. Yeni yüzyılın umutlarını zedelemeye, heyecanlarını lekelemeye, yürüyüş ve yükselişini kösteklemeye hiç kimse muvaffak olamayacaktır. Cumhur İttifakı, 31 Mart seçimleriyle Türkiye’nin geleceğini hem inşa edecek hem de demokrasi meşalesiyle aydınlatacaktır" dedi.
'TÜRKİYE'DE DERSİM DİYE BİR YER YOKTUR'
Bahçeli, şu ana kadar MHP'nin 385 belediye başkan adayının kamuoyuna ilan edildiğini hatırlatarak, "DEM’lenmiş CHP’nin kimlere servis edildiği, kimlerin emellerine hizmet ettiği, yönetimi altındaki belediyelerde dönen rüşvet çarklarının nerelere kadar dayandığı, ayak oyunlarının ve yolsuzluk vakalarının nasıl volkan ağzı gibi patladığı artık herkesin bildiği ve gördüğü skandallardan yalnızca bir kısmıdır. İstanbul Büyükçekmece Belediyesi’nde vuku bulan şaibeler, bu belediyenin CHP’li yöneticileri tarafından basın mensuplarına ve yaşlı bir hanımefendiye yönelik utanç verici kaba güç gösterileri elbette her vicdan sahibi tarafından telin edilmiştir. DEM’lenmiş ve devrilmiş CHP’nin siyasi ayarları bozulmakla kalmamış, bu garabet ve köhne zihniyet milletle arasına duvar çekmiştir. Bunların demokratlığı köprüden geçene kadardır. Bunların halkçılığı ve insan sevgileri kelebeğin ömrü kadardır. CHP’nin dikişi yama tutmayan Genel Başkanına bir hususu hatırlatmak isterim ki, Türkiye’de 'Dersim' diye bir yer yoktur, olan ise tunç yüreklilerin yaşadığı Tunceli’dir. İstanbul’u CHP’den ve DEM’ci bölücülerin tasallutundan kurtarmak bihakkın vatan borcu, fetih namusudur. Ankara’yı, İzmir’i ve diğer belediyeleri CHP’den kurtarmak istiklalin şeref bahsi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e vefa gereğidir. Ankara’da DEM’lenip Kandil’de dökülen CHP gidecek, yerel yönetimlerde hasretle beklenen huzur gelecektir. DEM’lenmiş CHP gidecek, milli birlik ve kardeşlik güçlenecektir. DEM’lenmiş CHP gidecek, Türk ve Türkiye Yüzyılı gerçekleşecektir" diye konuştu.
'İSTANBUL MURAD'INA ERECEK'
Bahçeli, 31 Mart seçimlerinin tarihi önemde olduğunu düşündüklerini vurgulayarak, "31 Mart, 14 ve 28 Mayıs 2023 seçimlerinin tamamlayıcı üçüncü halkası, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yerel yönetimlerle tam manasıyla eklemlenip kökleşmesinin temin fırsatıdır. CHP’de çatlak sesler, çarpık hedefler, çamur hesaplar öne çıkmıştır. İç karışıklık ve tansiyon yüksekliği hat safhadadır. Bünyesinde dirlik ve düzeni sağlayamamış bir partiye, davul ile tokmağın ayrı ayrı kişilerde bulunduğu bir siyasi acziyete güven duyulamaz, itibar edilemez, yerel yönetimlerde sorumluluk verilemez. İstanbul Murad’ına erecek, Ankara’ya 'altı ok' değil 'Altınok' mühür vuracak, İzmir’de de 'Dağ’ın sıcaklığı 'Tunç’u eritip savuracaktır. Cumhur İttifakı 31 Mart’ta, milli haklarımızın müdafaası için başarılı olmalıdır. Cumhur İttifakı 31 Mart’ta, Türkiye’ye karşı sahnelenen beşinci kol faaliyetlerini kırmak için başarılı olmalıdır. Cumhur İttifakı, siyaset ve diplomasi denklemlerinin Türkiye olmadan kurulamayacağının gösterilmesinin yanında, bölgesel ve küresel planda oyun kurucu vasfımızın devamı için başarılı olmalıdır" ifadelerini kullandı.
'SOSYAL MEDYA BELEDİYECİLİĞİNİN SONU GELMİŞTİR'
Bahçeli, 31 Mart seçimlerine hazırlık sürecinde 28 Ocak'ta Mersin, 4 Şubat'ta Manisa'da miting yapacaklarını belirterek, "Milliyetçi Hareket Partisi kolları sıvamış, 'ya Bismillah' diyerek yola koyulmuştur. Sosyal medya belediyeciliğinin sonu gelmiştir. Yalan ve iftiranın sonu gelmiştir. Kaybolan, heba ve israf edilen yılların sonu görünmüştür. Şehremini görevine kastetmekle kalmayıp ikinci iş görenlerin, hatta sözde cumhurbaşkanı yardımcılığı vaadine kanıp şehirlerini yüzüstü bırakıp kaçanların hesabı da 31 Mart 2024 tarihinde muhakkak görülecektir" dedi.
'GAZZE'DE ATEŞKES SAĞLANMALI'
Bahçeli, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinerek, "Gazze’de derhal ateşkes sağlanmalı, barış görüşmeleri için masa kurulmalı, başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde bağımsız ve egemen Filistin devleti kabul edilmelidir. Ağır insan hakkı ihlallerine son verilmelidir. Bebekleri, çocukları, kadınları öldüren barbarların yakasından tutulmalı, burunlarından fitil fitil getirilmelidir. Dileğimiz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bugün yapacağı Filistin konulu toplantısından bağlayıcı, uzlaştırıcı ve barışa hizmet eden bir kararın çıkmasıdır. Gazze’de insani facia son sürat devam ediyorken, Yemen huzursuz ve sancılıdır, Çin-Tayvan ilişkisi gergindir, Rusya-Ukrayna krizi canlı ve dirençlidir. Irak, İran ve Pakistan arasında çok ciddi gelişmelere yol açma ihtimali olan silahlı ve siyasi kutuplaşma yaşanmaktadır. Bizim temennimiz dost ve kardeş ülkeler arasında sükunet ve iyi ilişkilerin hakim olması, bölgesel savaşa dönüşebilecek provokasyonlardan mutlak surette kaçınılmasıdır. Irak’taki bazı hedeflere yönelik İran saldırıları, hitamında İran’ın 16 Ocak’ta Pakistan’a, Pakistan’ın da 18 Ocak’ta İran’a yönelik füzeli saldırıları hiçbir şekilde meşru görülemeyecek, bu restleşmenin kazanını da sadece emperyalist unsurlar olacaktır" dedi.
'TÜRK MİLLETİ ARTIK UZAYDADIR'
Bahçeli, ilk Türk astronot Alper Gezeravcı'yı uzaya uğurladıklarını belirterek, "Mazinin ihtişamlı devirlerinin tekrar dirilişe geçmeye başlamasından kuşkusuz bahtiyarlık duyduk. Mersin Silifke doğumlu Albay Alper Gezeravcı kardeşimizin de içinde bulunduğu 4 astronotu taşıyan kapsül yaklaşık 36 saatlik yolculuktan sonra geçtiğimiz cumartesi günü Uluslararası Uzay İstasyonu’na kenetlenmiştir. Bu gelişme Türkiye ve Türk milleti için tarihi değer ve önemdedir. İstikbalin göklerde olduğunun teyidi yapılmıştır. Bir gün gelecek uzayda çok daha büyük keşiflere, çok daha büyük mucizelere Türk çocukları imza atacaktır. Ümidim ve niyazım budur. Türk milleti artık uzaydadır, burada ben de varım demiştir. 14 gün boyunca uzayda kalacak Alper Gezeravcı kardeşimize çalışmalarında başarılar diliyor, sağ salim şekilde dönmesini temenni ediyorum. Bu süreçte en büyük desteği veren Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, emeği geçen herkese yürekten teşekkür ve tebriklerimi iletiyorum" dedi.
'KAYMAKAMIMIZIN ALNINDAN ÖPÜYORUM'
Bahçeli, Kulp Kaymakamı Burak Akeller ile hutbeyi eksik okuyan imam arasında yaşanan olaya değinerek, "İlçe kaymakamımız cuma namazını kılmak üzere Kuba Camii’ne gitmiş, cemaatin safına girmiştir. Minbere çıkan imam, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan hutbeyi okurken şehitlerimize rahmet içeren bölümü ne hikmetse atlamış ve es geçmiştir. Daha önceden hutbeyi internetten okuyan şuur sahibi Kulp Kaymakamımız, şehitlerimize rahmet dilenen kısmın okunmadığını fark edince imamı isabetle uyarmış ve hutbenin doğru okunmasını sağlamıştır. Namazın hemen sonrasında, Kaymakamımız, bu imama neden mezkur bölümü okumadığını sorunca, 'Bana baskı yapılıyor, o yüzden okumadım' cevabını almış, bunun üzerine de 'sen devletin imamısın, kim baskı yapabilir' diye çıkışmıştır. Kuldan korkanın Allah’tan korkusu olmaz, olamaz. Baskı ve dayatmayla şehitlere rahmet dilememek, sorasında 'kaymakam şiddet uyguladı' bahanesiyle küçücük bir çizikten darp raporu almaya tevessül etmek Müslümanca bir tavır değildir. Müslüman yalan söyleyemez, Müslüman iftira atmaz, Müslüman nefret saçmaz, Müslüman Allah’tan başkasına asla eğilmez. Şehitlerimizin tarifi Kur’an-ı Kerim’de, köşkleri cennette, yerleri de Müslüman Türk milletinin gönlündedir. Huzurlarınızda Kulp Kaymakamımız Burak Akeller’in tertemiz alnından öpüyor, onu yetiştiren anasına, babasına şükranlarımı sunuyor, Müslüman Türk duruşundan dolayı tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Konuyla ilgili hassasiyet gösteren İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’ya da teşekkür ediyorum. Kaymakamımızın haklı ve haysiyetli tavrına kim destek vermişse Allah razı olsun diyorum" ifadelerini kullandı.
'KENDİLERİNİ ELE VERMİŞLERDİR'
Bahçeli, bu olayı fırsat bilip kaymakama saldıranları bildiklerini söyleyerek, "FETÖ’nün kundağında sallanan, maklube sofralarında kaşık sallayan alçaklar tek tek ortalığa dökülmüşlerdir. DEVA’cılar, Serokçular, terör örgütü yandaşları, bölücüler, müfteriler, bayraksızlar, FETÖ’cüler, kriptocular, devlete ve millete diş bileyen namertler hemen kendilerini ele vermişlerdir. Mesele sadece bir kaymakam ile bir imam arasında geçen tatsız bir olay değildir. Pusuda bekleyip el ovuşturanların, milli birlik ve kardeşliğimizi bozmayı hedefleyenlerin provokasyonları bu tespitimizi iyice netleştirmiştir. Serok Ahmet sana gelince; imamın darpedildiği yalanını servis edip peşine takılman, kaymakamımızı önyargılarının esiri olarak suçlaman şahsın ve zihniyetin adına münafıklık alametidir ve tövbe etmen temennimizdir" dedi.
Bahçeli, hutbede imamın okumadığı bölümü okuyarak, şehitleri rahmetle andı. Bahçeli, emekli maaşlarıyla ilgili iyileştirmeleri desteklemekle birlikte, emeklilerin daha fazlasını hak ettiklerine samimiyetle inandığını kaydetti.
Bahçeli, konuşmasının ardından çıkışta basın mensuplarının sorusu üzerine İsveç'in NATO'ya üyeliğine ilişkin yasa teklifine TBMM Dışişleri Komisyonu'nda verdikleri desteğin genel kurulda da devam edeceğini bildirdi.