MHP lideri Bahçeli: Tarihi yürüyüş yarıda kalmamalıdır
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yarın yapılacak olan Cumhurbaşkanı ikinci tur seçimi öncesi Etimesgut'ta önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, "Tarihi yürüyüş yarıda kalmamalıdır. Eğer eser ve hizmet siyaseti yol kazasına uğramamalıdır. Muhakkak suretiyle bir denge ve uyumun olması lazımdır. Kemal Kılıçdaroğlu'nun TBMM'de desteği yoktur. Türkiye'yi güven ve istikrar içinde yönetmesi imkansızdır. Bu zihniyet siyasi çıkar uğruna Türkiye'yi bile pazarlamaya hazırdır." ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle;
Demokrasinin olmadığı ülkede gayri meşru siyasi ve ideolojik akımların seçimlere katılması mümkün müdür? Özgürlüklerin olmadığı bir ülkede iktidara sabah akşam küfür edenlerin varlığında nasıl bahsedilecektir? Sosyalist Güç Birliği İttifakı ile Emek Özgürlük İttifakı, zillet ittifakının yıkım rotalarıdır. Bunların alayı birden Türkiye'nin karşısında mevzilenmişlerdir. İşte bu zillet koalisyonunun Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'nun en ciddi karın ağrısı savunma sanayiindeki muhteşem atılımlar, ülkemizin her alanda gösterdiği muazzez ilerleyiştir.
Bundan dolayı çıldırıyorlar, her çirkeflikten medet umuyorlar. Öyle ki 14 Mayıs'tan sonra tahammülsüzlüklerini deşifre ettiler. Depremzede vatandaşlarımıza demokratik tercihlerinden dolayı ağır hakaret ettiler. İnsaf ve vicdanlarını hepten kaybettiklerini tescillediler. CHP'li belediyelerin depremzedelerimizin haysiyetlerine ve demokratik haklarına dil uzatmasını adilik ve edepsizliktir. Sosyal medyada deprem mağduru insanlarımıza küfür savuranlara insan denilmesi de bizatihi insanlık değerlerine iftiradır. Gerçek manada kimin demokrasiye bağlı olduğu kimin demokrasi karşısında konuşlandığı ayyuka çıkmıştır.
Tarihi yürüyüş yarıda kalmamalıdır. Eğer eser ve hizmet siyaseti yol kazasına uğramamalıdır. Muhakkak suretiyle bir denge ve uyumun olması lazımdır. Kemal Kılıçdaroğlu'nun TBMM'de desteği yoktur. Türkiye'yi güven ve istikrar içinde yönetmesi imkansızdır. Bu zihniyet siyasi çıkar uğruna Türkiye'yi bile pazarlamaya hazırdır.