Merkez Bankası faiz artırdı mı? Merkez Bankası faiz kararı açıklaması!
Küresel piyasalardaki hareketlik devam ederken milyonların gözü Merkez Bankası toplantısına ve toplantı sonrası açıklanacak faiz kararlarına çevrildi. Merkez Bankası faiz kararı ne oldu? Merkez Bankası politika faizi arttı mı? Euro, dolar, altın kurları belli oldu mu? sorularının ardı arkası kesilmiyor. AA Finans Para Politikası Kurulu Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistlerin büyük çoğunluğu geçtiğimiz günlerde yaptıkları açıklamada politika faizinin sabit bırakılacağını öngörüyordu. İşte Merkez Bankası faiz kararları ile ilgili merak edilenler…
AA Finans'ın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 24 Eylül Perşembe günü gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin anketine katılan ekonomistlerin büyük çoğunluğu politika faizinin sabit bırakılacağını tahmin ediyor. AA Finans'ın PPK toplantısına yönelik piyasa beklenti anketi, 27 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı. Buna göre, 23 ekonomist politika faizinde (bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı) değişiklik beklemezken, 4 ekonomist faizlerin artırılacağı öngörüsünde bulundu. Faiz artışı bekleyen ekonomistlerin beklentileri 50 baz puan ila 150 baz puan arasında yer aldı. Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı yüzde 9 olurken, beklentiler yüzde 8,25 ila yüzde 9,75 arasında yer aldı. 20 Ağustos'taki son PPK toplantısında, politika faizi değiştirilmeyerek yüzde 8,25'te sabit bırakılmıştı. Merkez Bankası faiz kararı açıklandı. Merkez Bankası faiz kararı ne oldu?
MERKEZ BANKASI FAİZ KARARI AÇIKLANDI MI?
Ekonomistlerin çoğu Eylül ayı faiz kararı için gözlerini Merkez Bankası'na çevirdi. Küresel piyasalar pozitif görünümünü korurken, yurt içinde bugün gerçekleştirilecek olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantısı takip edilirken karar açıklandı.
Merkez Bankası, piyasaların merakla beklediği faiz kararını açıkladı. Merkez Bankası politika faizini yüzde 8,25'ten yüzde 10,25'e yükseltti.
Toplantı sonrasında yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Küresel ekonomide, ülkelerin attığı normalleşme adımlarıyla üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri gözlenmekle beraber toparlanmaya ilişkin belirsizlikler yüksek seyretmektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler genişleyici parasal ve mali duruşlarını sürdürmektedir. Salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir. İktisadi faaliyette kademeli normalleşme adımları ve güçlü kredi ivmesinin desteğiyle üçüncü çeyrekte belirgin bir toparlanma gözlenmektedir.
"REEL KUR DÜZEYİ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE CARİ İŞLEMLER DENGESİNİ DESTEKLEYECEKTİR"
Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirler, ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine katkıda bulunmuştur. Son dönemde ticari kredilerde gözlenen normalleşme eğilimi bireysel kredilerde de başlamıştır. Ertelenmiş talebe ve salgın tedbirleri kapsamında uygulanan likidite ve kredi politikalarına bağlı olarak ithalatta gözlenen canlanmanın, bu politika tedbirlerinin kademeli olarak azaltılmasıyla dengelenmesi beklenmektedir. Turizm gelirlerinde salgın hastalığa bağlı olarak gözlenen düşüşe rağmen seyahat kısıtlamalarının hafifletilmesiyle kısmi bir iyileşme başlamıştır. Mal ihracatındaki toparlanma, emtia fiyatlarının görece düşük seviyeleri ve reel kur düzeyi önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyecektir.
"SIKILAŞTIRMA ADIMLARININ GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKTİĞİ DEĞERLENDİRİLMİŞTİR"
Enflasyon üzerinde etkili olan salgına bağlı arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinde kademeli olarak ortadan kalkacağı ve talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği öngörülmüştü. Ancak, güçlü kredi ivmesiyle ekonomide sağlanan hızlı toparlanma ve finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler neticesinde enflasyon öngörülenden daha yüksek bir seyir izlemiştir. Enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve enflasyon görünümüne yönelik risklerin sınırlanması amacıyla Ağustos ayından itibaren atılan sıkılaştırma adımlarının güçlendirilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Bu doğrultuda Kurul, dezenflasyon sürecini yeniden tesis etmek ve fiyat istikrarını desteklemek amacıyla politika faizinin 200 baz puan yükseltilmesine karar vermiştir.
Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir."
AA FİNANS PPK BEKLENTİ ANKETİ SONUCU
AA Finans'ın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 24 Eylül Perşembe günü gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin anketine katılan ekonomistlerin büyük çoğunluğu politika faizinin sabit bırakılacağını tahmin etti.
AA Finans'ın PPK toplantısına yönelik piyasa beklenti anketi, 27 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı. Buna göre, 23 ekonomist politika faizinde (bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı) değişiklik beklemezken, 4 ekonomist faizlerin artırılacağı öngörüsünde bulundu. Faiz artışı bekleyen ekonomistlerin beklentileri 50 baz puan ila 150 baz puan arasında yer aldı.
Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı yüzde 9 olurken, beklentiler yüzde 8,25 ila yüzde 9,75 arasında yer aldı.
20 Ağustos'taki son PPK toplantısında, politika faizi değiştirilmeyerek yüzde 8,25'te sabit bırakılmıştı.