'Merdivenaltı dershanecilik başlar 100 bin öğretmen işsiz kalır'
Sektörün önde gelen isimleri VATAN’a konuştu
Dershanelerin kapatılması gündeme gelirken, bu sektörün önde gelen isimleri VATAN’a durumu değerlendirdi. Dershanecilere göre ‘Kapatmak son derece yanlış. Sorunu çözmez, tersine, büyütür.’
4+4+4 eğitim sistemi etrafında başlayan tartışmalar bitmeden, bu kez de özel dershanelerin kapatılması gündeme geldi. Başbakan Erdoğan’ın “Dershanecilik olayını kaldıracağız. Bundan kim gücenirse gücensin kusura bakmasınlar. Bu benim halkımın, vatandaşımın ortak talebidir” açıklamasının ardından özel dershane sahipleri endişeledi bir bekleyişe geçti.
- Erol Boy (İstanbul Sevinç Dershaneleri Kurucusu ve Sahibi)
“Dershanelerin okullara dönüştürülmesi söz konusu olamaz. Özel dershanelerin sadece yüzde 5’lik bölümü okula dönüşebilir. Binaların fiziki altyapıları, okul niteliğine sahip değil. Binlerce insan işsiz kalacak. Aileler mağdur olacak. Mevcut dersliklerin bir kısmında, sınıf kiralama modeli ara formül olabilir.”
“Sınavcı sistem dershaneleri doğurdu”
“Dershaneler eğitimdeki sınavcı anlayış sonucu ortaya çıktı. Her yıl 2 milyon öğrenci sınavlara giriyor. Bu eğitim modeli dershaneleri doğurdu. Devletin resmi gözetimde eğitim vermekteyiz. Kapatma olursa 2 milyon çocuğu sınavlara kim hazırlayacak? Hangi standartlarda, kimler tarafından, nerede eğitim verileceği belirsiz. Denetim dışı yapılar ortaya çıkabilir.”
“4 bin 100 dershanede 125 bin kişi çalışıyor”
- Kurtuluş Arıkan (Fen Bilimleri Dershanesi Genel Müdürü)
“Türkiye genelinde resmi rakamlara göre 4 bin 100 civarında özel dershane bulunuyor. Bu kurumlarda 100 bin öğretmen, 25 bin personel olmak üzere toplam 125 bin kişi çalışıyor. Dershaneler ya Anayasa’da yapılacak düzenlemeyle kaldırılacak, ya da eğitim sisteminde sınavlar kaldırılıp dershaneler işlevsiz kalacak. Bizler de ne olup bittiğini anlamış değiliz.”
“4 bin dershaneden 80’i okula dönüşecek durumda”
“4 bin 100 özel dershane arasından sadece 80 dershane okula dönüşecek durumda. Mevcut kurumları fiziken okula dönüştürmek mümkün değil. Sınıfların kiralanması gündeme getirildi. Milli Eğitim Bakanlığı, öğrenci başına bin 400 lira masraf bedeli ödendiğini açıkladı. ‘Bu ücreti size verelim, hizmeti de sizden alalım’ teklifi sunuyor. Uygun ortam yaratılırsa olumlu yaklaşırız. Ancak hiçbir veli Bakırköy’de bahçesi olmayan bir binada çocuğunun eğitim almasını istemez.”
“Dershane sahiplerinin kredi borçları ne olacak?”
“Devlet bizden yüzde 5 oranında burs kontenjanı ayırmamızı şart koşuyor. Kontenjan açığı nedeniyle burs oranı yüzde 25’ler civarında. Birçok dersane sahibi uzun vadeli, yüklü kredi çekti. Kapatılma süreci en azından uzun vadeye yayılmalı.”
“4 milyar dolarlık ekonomisi var”
“Bu işin bir de yayın boyutu var. Kırtasiye malzemeleri ve kağıt sektörüyle parelel işleyen bir sistem söz konusu. Sadece bizim dershanemizin İstanbul şubelerindeki yıllık temizlik malzemelerine harcanan tutar 1 milyon lira. Özel dershaneleri kapama kağıtçılık sektörünü de olumsuz etkiler. Yan sektörlerle birlikte 4 milyar dolarlık bir ekonomiden söz ediyoruz.”
“Merdivenaltı dershane tehlikesi”
“Özel dershanelerin tümden kapanması merdiven altı dediğimiz kurumların mantar gibi türemesi riskini orataya çıkarır. Apartman dairlerinde, vergi ödemeyen, devlet denetiminde olmayan yapılar olarak ortaya çıkar. Bu işin ucu çok açık.”
İstanbul başı çekiyor
Dershanelerde, kayıt ücretleri ortalama olarak bin liradan başlayıp, 6-7 bin liraya kadar çıkıyor. Doğu’dan batıya geldikçe fiyatlar artıyor. Türkiye’de 4 bini aşkın özel dersanenin 689’u İstanbul’da, 444’ü Ankara’da, 225’i de İzmir’de. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tamamındaki sayı ise sadece 248.”
AVRUPA DERSHANELER BİRLİĞİ’NDEN UYARI GELDİ
‘Eğitim özgürlüğüne aykırı’
Avrupa Dershaneler Birliği Başkanı George Hagitegas, Türkiye’de dershanelerin kapatılması düşüncesinin bütün dünyada var olan eğitim özgürlüğü prensibine aykırı olduğunu iddia etti.
Avrupa Dershaneler Birliği Başkanı George Hagitegas, dershanelerin kapatılması planıyla ilgili yazılı açıklamasında, Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği’nin de (TÖDER) kurucu üyelerinden olduğu ENESCO’nun, böyle bir uygulamanın sonuçlarının olumlu olmayacağı düşüncesini taşıdığını kaydetti.
Dershanelerin ekonomik olarak dezavantajlı durumda olan öğrencilerin daha iyi eğitim alabilmelerine katkıda bulunduğunu savunan Hagitegas, ”Bu tür bir uygulama, durumları zaten zor olan öğrencileri daha da zor bir durumda bırakacaktır, eğitimde başarılı olma şanslarını tamamen ortadan kaldıracaktır. En önemlisi eğitimde eşitlik ilkesini ihlal etmiş olacaktır. Türkiye’de dershanelerin kapatılması düşüncesi, bütün dünyada var olan eğitim özgürlüğü prensibine aykırıdır” görüşünü dile getirdi.
Almanya gibi bazı Avrupa ülkelerinde düşük gelirli ailelerin çocuklarına eğitim desteğinin hükümet yardımı ile dershanelerde verildiğine dikkati çeken Hagitegas, şunları kaydetti:
”Eğitimde dershanelerin katkısı, bunun önemi ve gerekliliği, AB tarafından kabul edilmiş bir gerçektir. Avrupa Dershaneciler Birliği, Avrupa Birliği Eğitim Komitesi ve UNESCO başta olmak üzere ilgili bütün resmi kuruluşlara ve kurumumuzun üyelerine dershanelerin kapatılması ile ilgili düşüncelerini bildirecektir. Dershanecilik çok eski ve evrensel bir olgudur ve gerekliliği defalarca kanıtlanmıştır. Bu tür kararlar daha önce de alınıp uygulanmıştır, ancak uzun süreli olmamıştır.
‘Dünyada ihtiyaç’
Üniversite giriş sınavı gibi önemli bir sınava en iyi şekilde hazırlanabilme ihtiyacı ve kaygısı dershaneciliği sadece Avrupa’da değil, bütün dünyada ihtiyaç duyulan bir sektör haline getirmiştir. AB’nin Avrupa ülkelerinde yapmış olduğu araştırmalar, paralel eğitim diye tanımlayabileceğimiz bu çok yaygın olan sektörün inkar edilemez varlığını bir kez daha ortaya koymuştur. Birçok ülke, bu olguyu ortadan kaldırma düşüncesiyle harekete geçmiş, ancak bu sektörün modern dünyanın bir gereksinimi olduğu sonucuna varmıştır. Daha da önemlisi kamu sektöründe verilen eğitimin seviyesini yükseltmenin dershanelere duyulan ihtiyacı ortadan kaldıracağı gibi düşüncelerle harekete geçilmiş, fakat neticede en iyi okullara girebilmek adına var olan rekabetin her koşul altında devam ettiği görülmüştür. Sınavları kaldırarak şampiyon nesiller değil ancak cahil nesiller yetiştirebiliriz” ifadesini kullandı.