Meral Akşener: Cumhurbaşkanı adayı ben olacaktım ama…
MHP'li eski milletvekili Meral Akşener, MHP'de yaşanan liderlik yarışına dair önemli açıklamalar yaptı.
MHP eski İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Adayı Meral Akşener, “Bahçeli’nin benimle ilgili tedbir süreci Cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde başladı. Bütün kamuoyu araştırmaları, Cumhurbaşkanlığı için MHP ile CHP’nin ayrı ayrı aday göstermesi ve benim de MHP adayı olmam durumunda kesinlikle ikinci tura kalabileceğimi gösteriyordu. İşte bu durum ortaya çıkınca Sayın Bahçeli, “çatı aday” formülünü ortaya attı” dedi.
MHP’de olağanüstü kurultay tartışmaları sürüyor. Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin kurultay çağrısı yapan adaylara rest çekmesi ve bir ismin Fetullah Gülen Cemaati ile bağlantılı olduğunu açıklaması sonrası gözler Genel Başkan Adayı olan Meral Akşener’e çevrildi. Adaylar içinde en güçlü isim olarak görülen eski İstanbul Milletvekili Meral Akşener, Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan’a konuştu. Akşener milletvekili adayı yapılmaması ve genel başkan adaylığı sürecine ilişkin şunları anlattı:
SÜREÇ CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE BAŞLADI
Bizim sistemde potansiyel olarak yarının rakibi olarak görülen kişilerle ilgili olarak mutlaka tedbir alınır. Benimle ilgili de durum böyle oldu. Benimle ilgili tedbir süreci Cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde başladı.Bütün kamuoyu araştırmaları, Cumhurbaşkanlığı için MHP ile CHP’nin ayrı ayrı aday göstermesi ve benim de MHP adayı olmam durumunda kesinlikle ikinci tura kalabileceğimi gösteriyordu. Eğer böyle bir durum olsaydı yüzde 50.5/yüzde 49.5 gibi bir sonuçla ya benim ya da Sayın Erdoğan’ın seçilebileceği kanaati oluşmuştu. Araştırmalar bunu söylüyordu. İşte bu durum ortaya çıkınca Sayın Bahçeli, “çatı aday” formülünü ortaya attı. Ve Ekmeleddin İhsanoğlu iki partinin ortak adayı oldu. İhsanoğlu seçilemedi.
‘BASINDA NEDEN FAZLA GÖRÜNDÜNÜZ KARDEŞİM’
Geldik 7 Haziran’a… Bahçeli, beni aday gösterdi. Halkla bütünleşmeyi seven bir taban politikacısı olarak çok ciddi bir çalışma yaptım bölgemde. Diğer aday arkadaşların ve teşkilatların katkılarıyla yüz güldüren, utandırmayacak bir sonuç aldık. Basın-yayın kuruluşlarını iyi değerlendirmiş olmam, bir problem yarattı. ‘Niçin bu kadar basın-yayın kuruluşlarında siz göründünüz kardeşim’ dendi. Sonra Sayın Bahçeli, seçim boyunca yapmadığı ziyaretleri yapmaya karar verdi ve birden Hürriyet gazetesinin Ankara bürosunu ziyaret etti. Orada Hürriyet Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek ve arkadaşları, Sayın Bahçeli’ye “Meral Akşener Meclis başkan adayınız olacak mı?” diye sorunca… Bahçeli “Hep Meral Akşener, hep Meral Akşener derseniz… Kendisini çizerim” dedi. Evet. Arkasından başka gazeteleri ziyaretinde de bu çıkışı tekrarladı.
NEDEN 1 KASIM’DA ADAY GÖSTERİLMEDİ?
1 Kasım’da neden aday gösterilmediğimi bilmiyorum. Herhalde benim 7 Haziran seçiminde gösterdiğim performans, kendilerine biraz fazla gelmiş olabilir. Sayın Bahçeli, benim yaşça büyüğümdür. Türk töresinde büyüklerin sözü dinlenir. Ama ben birazcık törenin dışına çıktım. Seçim döneminde çalıştım, partim için gayretim oldu. Üzgünüm, “Hanımefendi dinlenecek” sözünü, birazcık çiğnedim.
‘KAYBIN SORUMLULUĞUNU ALACAK’
1 Kasım’da aldığımız netice ortada. Yüzde 11.9. Bu açık başarısızlıktır. 40 milletvekilini kaybetmiş, 40 milletvekili kalmış bir MHP… HDP’nin yan tarafında tek sıraya sıkışmış bir MHP… Bunun sorumluluğunun alınması lazım. Eğer bir tek kişi çıkıp da “Hanımefendi biraz dinlenecek”, “Onu ben aday yapmadım”, “Şu kişiyi partiden attım”, “Bu kişiyi atmadım” gibi sözler söylüyorsa bunun sorumluluğunu alacak. Almak zorunda. Yetkileri sonsuz kullanacaksınız ama iş sorumluluğu üstlenmeye gelince kaçacaksınız. Bu olmaz. Ben Bahçeli’nin yüzde 11.9’u gördüğü anda derhal olağanüstü kurultayı toplayacağını düşünmüştüm. Bahçeli’yi kafamda öyle tarif etmiştim. Yanıldım.
‘KURULTAY İÇİN İMZA TOPLUYORUZ’
Koray Aydın, Sinan Oğan Hepimizin önceliği aynı: Olağanüstü kurultay. Aynı hukuki metin üzerinden hem Sayın Aydın hem Sayın Oğan hem de ben delegelerimizden imza topluyoruz.Çok umutluyum. Partimizin iradesi delegelerimize emanet edilmiştir. Delegelerimiz bunu çok iyi bilirler. Emaneti özenle korurlar. Bizim yaptığımız bir parti içi muhalefet değildir. Bu bir tercih değil, bir mecburiyet oldu hepimiz için.
TALİMAT VE TEKMİL İLE PARTİ YÖNETİLMEZ
Türkiye’de yüzde 70 / yüzde 30 seçmen ayrışması var. MHP hem yüzde 70’den hem de yüzde 30’dan oy alabilecek yegâne parti. MHP bu potansiyelini doğru dürüst değerlendiremiyor. Bizde problem şu: Çok dikey bir hiyerarşi var partide… Ta, fi tarihinden kalma “teşkilatlara talimat verilir, tekmil alınır” türü bir dikey hiyerarşi. Oysa ortak aklın öne çıkarıldığı yatay ilişkiye geçmemiz lazım bizim. İstişare mekanizmasını çalıştırarak teşkilatlarımız üzerinden doğru bilgilere ulaşmamız gerekir.