Meral Akşener, 'Bu bir savaş ilanı' dedi, açık açık meydan okudu
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı sert sözlerle eleştirdi. Akşener, "Saraçhane'ye ikinci kere gittim. Ve bugün sövenler o gün rahmetli anama kadar götürdüler işi. N'aptım boyumu eğdim, kazanalım diye ağzımı açmadım, millet bu arkadaşları istiyor diye o masaya götürdüm. O masadan kovuldum. Ve ikisi de korktu, kabul etmedi. Ben değil, milletin istediğini kabul etmediler" ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, aday tanıtım toplantısı için geldiği Uşak'ta partisinin il başkanlığında açıklamalarda bulundu.
İşte Akşener'in açıklamalarından satır başları:
"Yalnız başımıza, hür ve müstakil olarak, özgür ve bağımsız olarak seçimlere girmeye karar verdik. Yahu arkadaş bu nasıl bir iştir? Yemediğimiz hakaret, işitmediğimiz iftira, söylenmedik söz kalmadı. Ben 3 gün ağır bir grip geçirdim, evden çıkmam yasaklandı. Televizyona baktım, uzun zamandır bakmamıştım.
"KIRARIM O ELİ"
İlk defa Türkiye'yi bir konuda birleştirmişiz ne mutlu bize. Önce bana sövmek konusunda, sonra size hakaret etme konusunda birleştirmişiz. Biz başkalarını bir şey yapmak için bir parti kurmadık. Herhangi bir şey elde etmek için de bir parti kurmadık. Yahu arkadaş ne olmuşuz biz böyle? Herkesin elini bir şekilde parmağının ucunu soktuğu bir alan oluşmuş. Rahmetli Muhsin başkan demişti ki, bizim tarlamızı ekmişler, henüz tarlamıza el uzatan yok ama kırarım o eli.
"BİR EL DEVREYE GİRDİ"
Bize işlerine geldiği için tahammül etmişler. Şimdi zorla dediklerini yapmaya çalışıyorlar. Ne Cumhuriyet, ne Atatürk umurlarında, o kadar üzüldüm ki. Anlaşıldı ki bir el devreye girmiş durumda. İlçe başkanlarımız aranıyor, belediye meclis üyelerimiz aranıyor, il kurulu üyelerimiz aranıyor, gençlik kollarımız aranıyor, herkesler aranıyor. "Ayrılın" deniyor, niçin? GİK'in aldığı o kararın ortadan kaldırılması için. GİK'e kararı ben aldırtmadım, açık net arkadaşlarım kendileri aldılar kararları. Her biriyle ayrı ayrı gurur duyuyorum.
"ANKARA'DA DA İSTANBUL'DA DA TEK BAŞINA GİRİYORUZ"
Şimdi buradan ilan ediyorum. Bu benim fikrim, benim talimatım. Tek başına giriyoruz, her yerde tek başına giriyoruz, Ankara'da da tek başına giriyoruz, İstanbul'da da tek başına giriyoruz. Her ilçede de tek başına giriyoruz. Bu işin sonunda ben başaracağımıza inanıyorum. Sonucunda bu başarı hepimizindir. Başarısızlık olduğu takdirde de benimdir, o sorumluluğu yerine getireceğim.
Hiç fikrimi söylememiştim şimdi söylüyorum. İYİ Parti'nin Genel Başkanı olarak söylüyorum. Grupta demiştim, parmak sallayanların parmaklarını teker teker kırarım diye. Dün yapılan TV programlarında yapılan konuşmalardan sonra gördüm ki, dostumuz Türk milletidir. Gördüm ki, müttefikimiz Türk milletidir.
İMAMOĞLU VE YAVAŞ'A: İKİSİ DE KORKTU, KABUL ETMEDİ
Saraçhane'ye ikinci kere gittim. Ve bugün sövenler o gün rahmetli anama kadar götürdüler işi. N'aptım boyumu eğdim, kazanalım diye ağzımı açmadım, millet bu arkadaşları istiyor diye o masaya götürdüm. O masadan kovuldum. Ve ikisi de korktu, kabul etmedi. Ben değil, milletin istediğini kabul etmediler.
"SAVAŞ İLANIYSA, KABULÜMDÜR"
Dün benim için bir milattır. Bugüne kadar hiçbir siyasi partinin içişlerine ahlaki olarak biz karışmadık. Dün anlatılanlara baktığımda, sözler veriliyor, insanlar istifa ettiriliyor. E tamam, şimdi bu bir eğer savaş ilanıysa dedim; kabulümdür, can baş üstüne."