Memleketinde oy istemedi!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, memleketi Tunceli'de her ortamda yaşasın Cumhuriyet dediğini ve demeye de devam edeceğini belirterek, "Özgür bir Türkiye'yi kuracağız. Bize oy verin diye talepte bulunmayacağım. Sizden sadece bir şeyi düşünmenizi isteyeceğim. Türkiye'nin içinde bulunduğu baskıcı yöntemden, sistemden kurtulması özgürlüğe kavuşması lazım" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim mitinglerini bugün memleketi Tunceli' sürdürdü. Tunceli Seyit Rıza Meydanı'nda toplanan kalabalığı eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte selamlayan Kılıçdaroğlu, için "Başbakan Kemal" sloganları atılırken, alana Hz.Ali ve Hacı Bektaşi Veli'nin büyük posterleri ile 'İncinsen de incitme' yazılı pankart asıldı.
"DERSİMLİ KEMAL BAŞBAKAN OLACAK"
Kılıçdaroğlu, "Sizinle beraber olmaktan sizlerle beraber olmaktan baba ocağında olmaktan onur ve gurur duyuyorum" diyerek başladığı konuşmasında şöyle dedi:
"Dersimli olmanın ayrıcalıkları vardır. İncinsen de inceltme demektir. Bu toprakların çocuğu olmaktan her zaman gurur duydum.
Hiç endişeniz olmasın Allah'ın izniyle bir Dersimli olarak Başbakan görecektir Türkiye. İnşallah Dersimli Kemal, Başbakan olacaktır. Zorunlu göç sonrası çekilen mağduriyetleri biliyorum. Bunları asla unutmuş değiliz. Sizin haklarınızın teslim edilmesi için sadece CHP kanun teklifi vermiş ve kapı gibi arkasında durmuştur. CHP iktidarında Kılıçdaroğlu Başbakanlığında, huzurlu demokratikleşmiş, bir Türkiye, yani yaşanacak bir Türkiye'yi el birliğiyle kuracağız. Hiçbir ayırım yapmadan, bu ülkeye barışı getireceğim. Size şu sözü veriyorum; Türkiye'de barışın güvencesi biziz. Türkiye'de demokrasinin güvencesi biziz. Türkiye'ye barışı getireceğim. Ortadoğu'ya barışı getireceğim, dünya'da barış, yurtta barış diyeceğim. Bu toprakların Evliyaların toprağıdır, burası bereketlidir. Burada yetişenler 70 türlü millete aynı bakan milletindir. Bu topraklar barışın toprağıdır. Bu topraklar dünyaya barışı getirecek topraklardır. Bir Tuncelilinin Başbakan olması barışın güvencesidir. Bir Dersimlinin Başbakan olması Ortadoğu'ya barışın getirilmesi demektir. Sadece bu bölgeye değil Türkiye'ye huzurun gelmesi demektir. Anadolu'nun kuş uçmaz kervan geçmez bir köyünde doğdum ama Cumhuriyete minnet borçluyum, öğretmenlerimize büyüklerime minnet borçluyum. Onlar öğrettiler. Ankara'ya, İstanbul'a gittim 81 ile gittim. Her zaman her ortamda yaşasın Cumhuriyet dedim ve diyeceğim de."
"TUNCELİLİ OLDUĞU İÇİN HAKİM OLAMADI"
Kılıçdaroğlu, işsizliğin temel sorun olduğunu bildiğini belirterek, "81 ilde nereye gitsem bir Tuncelili kardeşim geliyor iş istiyor. O zaman bir sorunumuz var, ciddi bir sorunumuz var. Ankara'da oturan beyler Tunceli'yi görmüyorlar, buradaki işsizliği görmüyorlar. Yandaşlarını düşünüyor, sizin çocuklarını değil kendi çocuklarını düşünüyorlar. Ama sözüm söz. Kılıçdaroğlu sözü Evliyalar diyarından söz veriyorum. Başbakanlığımda işsizlik derdi olmayacaktır. Şimdi biliyorum gene konvoy halinde itiraz edecekler vay efendim Tunceli'de işsizliği nasıl sıfırlayacaksın diye. Yahu Tunceli'nin 5-10 bin işsiz gencimizin sorunun halledemediniz. Tuncelili bir genç çocuk 3 sınavda da birinci oldu ama Tuncelili olduğu için hakkını yediler. İtiraz ettik bu çocuğun günahı nedir dedik. Bir yasa çıktı Danıştay kararı ile çocuğun elenmesine engel olacaktık. Bir kanun çıkardılar, hakim sınavına kamerayı çıkardılar ve o çocuk hakim olamadı. Böyle bir adaletsizliği sadece Tuncelili olduğu için, 81 ilde hiçbir gencimize yapmayacağız. Yaşanacak bir Türkiye vaadi vereceğim sözüm sözdür" dedi.
Tunceli'nin Munzur Vadisi'ne HES'ler ve barajlar yaptırmayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu ülkeye kimsenin ihanet etmesine izin vermeyeceğim. Bu güzel doğa Tuncelilerindir dünya mirasıdır, çocuklarımıza bırakacağımız en güzel mirastır. Burada baraj yapımına izin vermeyeceğiz. Munzur özgür akacak. Barajlara izin veremeyeceğiz, bir de siyasi barajlara izin vermeyeceğiz. 12 Eylül darbe hukukunu değiştireceğiz sözüm söz. 12 Eylül darbe hukukunu değiştireceğiz. Gençler üzerindeki baskıları kaldıracağız. Düşünce özgürlüğü önündeki engelleri kaldıracağız, hiç kimse düşüncesinden dolayı hapislere girmeyecek. Yüzde 10 barajı darbe hukuku sonucudur. Gelin kardeşim baraj seçimini kaldıralım dedim. Kanun teklifi verdik. Efendim yüzde 7 fazla, yüzde 5 verin. İstiyorsanız sıfır. Hiç gocunmam. Milletin iradesinin aynısını meclisine yansımasını istedim. Parlamentoda barajın kalkması için açık çağrı yapan parti biziz. Gelin barajı kaldıralım barajsız bir seçim yapalım diyen biziz. Biz emek, alın terinden gönülden, kardeşlikten barıştan yanayız.
Her yerde özgürlüğü demokrasiyi savunduk. İnsanların düşüncelerini özgürce açıklamasını savunduk. Baskıya karşıya çıktık, şiddete karşı çıktık. Sizin üzerinizde de iktidarın baskısı olabilir, Dersimli korkuya göğüs gerer asla teslim olmaz" dedi.
"TUVALET TEMİZLEYEN HIRSIZLIK YAPMIYOR"
Kılıçdaroğlu, seçim bildirgelerini, emekten, halktan, refah yana olduğunu ve asgari ücreti 1500 lira yapacaklarını söylediklerinde kendilerine saldırıldığını belirtti. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Evet söylüyorum, istediğiniz yere gidin, istediğiniz şikayeti yapın. Sözüm söz asgari ücreti 1500 yapacağım. Onlar her türlü baskıyı yapıyor, şikayeti yapıyorlar. 17 milyon yoksulumuz var. 17 milyonu yoksulu bitireceğim. Bu güzel ülkede, bu bölgede hiç kimse yoksul olmayacaktır. Türkiye kaynaklarını halkla paylaşmak zorunda. Ne ezen ne ezilen.
Bugün Nazım Hikmet'in ölüm yıldönümü. Bir dünya şairi. Nazım Hikmet büyük acılar çeken bir ozanımız. Allah rahmet eylesin diyoruz, bu duvarlar bize vız gelir diyor ya. Kimse endişe etmesin Ankara'da oturan beyler istedikleri kadar duvar örsünler bu duvarlar bize vız gelir. Yıkacağız o duvarları, özgür bir Türkiye'yi kuracağız. Bize oy verin diye talepte bulunmayacağım. Sizden sadece bir şeyi düşünmenizi isteyeceğim. Türkiye'nin içinde bulunduğu baskıcı yöntemden, sistemden kurtulması özgürlüğe kavuşması lazım.
Bakanların çocuklarının yatak odalarında, genel müdürlerimin ayakkabı kutularında milyonlarca dolar olmayacak. Çünkü şu topraklar, babam şunu öğretti bana. Oğlum sen doğru dur onurlu derdi. Hiçbir ayırım yapmadan. Onlar ayrıştırıyor ben yapmıyorum. Onlar inanç siyaseti yapıyor ben yapmıyorum. Onlar yaşam siyaseti yapıyorlar, ben yapmıyorum. İşin özeti şu ne düşünüyorsunuz Dersimli diye sorarsanız bana, Dersimlinin bir uygarlık arayışı, insan sevgisi, vicdanı vardır. Ben kendimi Dersimlinin vicdanına teslim ediyorum.
O Ankara'da oturan beylerden birisi dün annelere bir şey söylemiş. Ne söylediklerini şaşırıyorlar. Tuvalet temizlemekten bahsediyorlar. Tuvaleti temizleyen insan insan değil mi? Hırsızlık yapmıyor o. Tuvalet temizleyip çoluk çocuğunun rızkını kazanan o insanların hepsinin gözlerinden öpüyorum. Haramilerin iktidarını hep birlikte yıkacağız. Dersimli Kemal'in Başbakanlığı'nda Dersimi Evliyalar şehrini Türkiye'nin yıldızı yapacağım. Ülkem için, çocuklarımız için, torunlarımız için hiçbir ayırım yapmayacağım, bölücülük yapmayacağım. Kitabımda inancımda bölücülük yoktur. Alın teri dökeceğim. Dersim'e, Türkiye'ye, 77 milyon yurttaşıma helal olsun diyeceğim" dedi.
HALASI İLE HASRET GİDERDİ
Kılıçdaroğlu, mitingin ardından parti otobüsüne bindiği sırada halası Nimet Karabulut, otobüsün önüne gelerek konuşmak istedi.
Halasını gören Kılıçdaroğlu, otobüsten inerek selini öpüp, sarılırı. Halası Nimet Karabulut ile kısa bir süre sohbet eden Kılıçdaroğlu, "Halamın benim üzerimde emeği çoktur. Çocukluğumda, gençliğim döneminde bana büyük desteği olmuştur. Kendisiyle zaman zaman görüşürüz. Seçim çalışmaları nedeniyle uzun süre görüşememiştik. Şimdi hasret giderdik. Ama daha sonra görüşeceğiz" dedi.