Meclis'te yemin günü
TBMM’nin ilk oturumunu yönetecek olan Deniz Baykal’ın açılış konuşmasını yaptı. Yeni milletvekilleri Genel Kurul'da yemin ediyor.
TBMM'de ilk olarak Geçici Meclis Başkanı CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal yemin etti.
BAYKAL'IN DİLİ SÜRÇTÜ
TBMM açılışı ve milletvekili yemin törenini 'en yaşlı vekil' olması nedeniyle 'geçici TBMM Başkanı' sıfatıyla CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal yönetti. Baykal açılış konuşması sırasında kendisini yanlışlıkla 'geçici genel başkan' olarak takdim etti. Milletvekillerinin konuya dikkat çekmesi üzerine Baykal, ifadesini 'geçici başkan' olarak düzeltti.
İŞTE VEKİLLERİN EDECEĞİ YEMİN METNİ
"Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim."
İŞTE BAYKAL'IN KONUŞMASININ TAM METNİ
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal en yaşlı üye sıfatıyla TBMM Başkanı olarak Meclis'i açtı.
Baykal açılış konuşmasında, "Yeni bir meclis ile karşı karşıyayız. Birbirini anlamak birbirine saygı göstermek zorunda olan insanlardan oluşan bir Meclis. Ancak el ele verirlerse ayağa kalkabilecek olan ancak kol kola girerlerse ilerleyebilecek olan insanlardan oluşan bir Meclis. Milletimizin takdiri böyle oldu. Şimdi bunu işletmek zorundayız. Uzun bir tek parti yönetimine dayanan iktidar döneminin acı tatlı deneyimleri sonucunda milletimizin kararı, uzlaşmak elbirliği işbirliği yaparak yönetmek doğrultusunda olmuştur. Elbette uzlaşma temelinde hukuk olacaktır, ahlak olacaktır, yurtseverlik olacaktır. Elbette siyasi partilerimizin temel ilkeleri barış içinde yaşamamızı imkansız kılmayacaktır" diye konuştu. Deniz Baykal, " Geçici Başkanınız olarak eminim çok zorlu bir mücadelenin ardından milletvekili seçilerek milletin temsilcisi olma hakkını kazanan siz değerli üyeleri saygıyla selamlıyorum. Burada görev yapacak olan milletvekilleri, sadece seçildikleri illerin üyesi oldukları siyasi partilerin değil, kendilerine oy vermiş olan ya da olmayan, bütün milletin temsilcileri olacaklardır. Burada görev yapacak bütün milletvekilleri, artık milli siyasi kimliğimizin ayrılmaz birer parçasıdır. Bu bilinç ve sorumluluk duygusu içerisinde yapacağınız çalışmalarda, hepinize başarılar diliyorum" dedi.
"1999 YILINDAN BERİ DÜNYANIN EN BÜYÜK YİRMİ EKONOMİSİNDEN BİRİYİZ"
Deniz Baykal, "Bu gün üyesi olmaktan onur duyduğumuz TBMM iki ay önce 95. Kuruluş yıl dönümünü kutlamıştır. Dünyanın en eski en köklü parlamentolarından birisidir. Milli mücadeleyi gerçekleştirmiş, savaşlar isyanlar yaşamış bir Gazi Meclistir. Dünyanın pek çok yerinde millet meclislerini devletler kurmuştur. Bizde ise devleti de orduyu da Millet Meclisi kurmuştur. TBMM anayasayı yaptığı için değil, devleti kurduğu için Kurucu Meclistir. TBMM bu bir asra yaklaşan tarihi içinde misakı milli kapsamında egemen bağımsız bir devlet kurmuş, cumhuriyet devrimlerini gerçekleştirmiş, tek partili rejimden çok partili rejime geçişi sağlamış, eğitim, hukuk, kadın erkek eşitliği, sanayileşme, ekonomik kalkınma alanlarında büyük ilerlemeler sağlamıştır. 1999 yılından beri dünyanın en büyük yirmi ekonomisinden biriyiz. Bu tablo, milletimizin ve onu temsil eden TBMM'nin iftihar tablosudur. Türkiye'yi bu noktaya taşımakta kuşaklar boyunca hakkı ve emeği geçen, bütün insanlarımızı şükranla anmak manevi borcumuzdur" diye konuştu.
"UZLAŞMA TEMELİNDE HUKUK OLACAKTIR, AHLAK OLACAKTIR, YURTSEVERLİK OLACAKTIR"
Deniz Baykal, "Şimdi yeni bir meclis ile karşı karşıyayız. Birbirini anlamak birbirine saygı göstermek zorunda olan insanlardan oluşan bir Meclis. Ancak el ele verirlerse ayağa kalkabilecek olan ancak kol kola girerlerse ilerleyebilecek olan insanlardan oluşan bir Meclis. Milletimizin takdiri böyle oldu. Şimdi bunu işletmek zorundayız. Uzun bir tek parti yönetimine dayanan iktidar döneminin acı tatlı deneyimleri sonucunda milletimizin kararı, uzlaşmak elbirliği işbirliği yaparak yönetmek doğrultusunda olmuştur. Elbette uzlaşma temelinde hukuk olacaktır, ahlak olacaktır, yurtseverlik olacaktır. Elbette siyasi partilerimizin temel ilkeleri barış içinde yaşamamızı imkansız kılmayacaktır" dedi.
"TBMM YENİ BİR DEMOKRASİ İNŞA ETMENİN ÇOĞULCU ALT YAPI ŞARTLARINA SAHİPTİR"
Deniz Baykal, "Demokrasi çeşitli güç merkezlerini kapsayan çoğulcu bir güç yapısının ortaya çıkışıyla ve herkesin birbirine ihtiyacı olduğunu kavramasıyla gerçekleşir. Demokrasi, kudret sahiplerinin lütfu değil mecburiyetidir. TBMM yeni bir demokrasi inşa etmenin çoğulcu alt yapı şartlarına sahiptir. Geçmişte yaşanan gerginliklerin çatışmaların dayatmaların sonucunda ortaya çıkan kutuplaşmayı sürdürmenin şartları artık kalmamıştır. TBMM'nin bunu en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyorum. Meclisin bu yapısını iktidar kullanmanın önünde bir engel gibi düşünmemeliyiz. Belki de tam tersine bu Meclis yapısı birbirimizi anlamanın birbirimize saygı göstermenin işbirliği yaparak katılımcı bir demokrasiyi hayata geçirmenin bir fırsatı olarak değerlendirilmelidir Birbirinden farklı din inanç ve mezhep kimliklerine farklı etnik kimliklere sahip olmamız, bizi tek ve ortak bir milli siyasi kimlikte birleşip bütünleşmekten alıkoymamıştır, bundan sonra da alıkoymayacaktır" diye konuştu.
"GÖREVİMİZİ EN İYİ ŞEKİLDE YAPACAĞIMIZDAN HİÇ KİMSENİN KUŞKUSU OLMAMALIDIR"
Deniz Baykal, "Din ve inanç özgürlüğü demokratik bir toplumda doğal olarak din ve inanç örgütlenmelerinin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Ama bu durum din ve inanç örgütlerinin sıcak siyaset ve bürokrasi alanlarında mevzilenmeleri sonucunu doğurmamalıdır. Türkiye de yaşanan acı olaylar ve çevremizdeki savaşlar çatışmalar bizi bir kere daha laikliğin önemini keşfetmek durumunda bırakmıştır. Aynı şekilde hukuku ve adaleti de siyaset dünyasının dışında tutma zorunluluğu bir başka temel noktamızdır. Birinci TBMM'nden başlayarak bugüne kadar bu kutsal çatı altında görev yapmış Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün vatan evlatlarını saygıyla selamlıyor aramızdan ayrılmış olanlara Allah'tan rahmet diliyorum. Böyle bir parlamentoda bulunmanın sorumluluğu içinde görevimizi en iyi şekilde yapacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Anadolu'nun derin tarih, kültür ve inanç birikiminden Mevlana'dan Hacıbektaş'ı Veli'den Yunus Emre'den yola çıkarak sürdürmekte olduğumuz medeniyet yolculuğunda bu gün yeni bir aşamadayız. Eğer Cumhuriyetimizi demokrasi ile çatıştırmayı değil birleştirip bütünleştirmeyi başarırsak, eğer tarihimizden husumet değil, ders çıkarıp barış ve kardeşlik üretebilirsek, eğer siyasetimizin temeline, hukuku bağımsız ve tarafsız yargıyı yerleştirebilirsek Türkiye'miz 21. Yüzyılın en güçlü en saygın en parlak ülkelerinden birisi olacaktır. Bize insanımıza ve tarihimize yakışan da budur" dedi.