Mayın kurbanı askerin feryadı!
Bağdat Caddesi’nde bu hale gelmedim
Mayınlı saldırı sonucu üç arkadaşı kucağında şehit düşen er Ersin Sisan’ın vazife malülü maaşı alma talebini SGK kabul etmedi. Sisan: Sol kulağım duymuyor. 6 yıldır mayın patlamasında duyduğum ‘tın’ sesiyle yaşıyorum. Ben Bağdat Caddesi’nde gezerken bu hale gelmedim. Gazı sayılmak istiyorum.”
Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde 5 Aralık 2006’da PKK tarafından yola döşenen uzaktan kumandalı mayınların patlatılması sonucu piyade er Ersin Sisan’ın kucağında üç yakın arakdaşı er şehit düştü. Askerliğinin bitmesine 75 gün kala ölümden dönen Sisan, GATA’da kulağından ameliyat oldu. İşitme kaybı raporu verilen Sisan, tedavisinin ardından 1,5 aylık hava değişimi sonrasında normal askerlik hizmet süresini dolduğundan 24 Şubat 2007’de terhis edildi. Terhisinden sonra işitme kaybı ve psikolojik sorunları nedeniyle çalıştığı işyerlerinden ayrılmak zorunda kaldı. Vazife malüllüğü maaşı almak talebiyle yaptığı başvuru üzerine, GATA’da tekrar kontrol geçirildi. GATA, “Askerliğe elverişlidir, komando olamaz, mevcut işitme kaybının askerlik hizmetinin sebep ve tesiriyle meydana geldiği kanaatine varıldı” şeklinde rapor düzenledi. Bu raporla yaptığı başvuruyu yeterli bulmayan SGK, vazife malüllüğü maaşı bağlanamaya-cağını Sisan’a bildirdi.
6 yıllık ‘tın’ sesi
VATAN’a konuşan Sisan, gazi statüsünde değerlendirilmesi gerektiğini ve mağdur olduğunu anlattı. Sisan, şöyle konuştu: “Girdiğim her işte işitme ve psikolojik problemlerin nedeniyle sorunlar yaşadım. Sol kulağım duymuyor. Olaydan bu yana geçen 6 yıllık sürede bir kere bile deliksiz uyuyamadım. 6 yıldır mayın patlamasında duyduğum ‘tın’ sesiyle yaşıyorum. Olaydan hemen sonra kucağımda şehit olan arkadaşlarımla helikopterle askeri hastaneye götürüldük. Arkadaşlarım o kadar kötü olmuşlardı ki, yüzleri tanınmayacak haldeydi. O görüntüler psikolojimi bozdu. Ben Bağdat Caddesi’nde gezerken bu hale gelmedim, gazi sayılmak istiyorum.”
Atış talimine giderken
Sisan olay gününde yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Yakın zamanda denetleme olacağı için taburun 4-5 km uzağındaki açık alana atış yapmaya gidiyorduk. Bizim bulunduğumuz araçta 18 kişi vardı. 3 ya da 4 araç ilerlerken keskin viraja indik, önümüzdeki araç malzeme ve silah yüklüydü, o geçtikten sonra patlamanın olduğu yerden biz, yani 2. araç geçerken ‘tın’ diye bir ses duydum yalnızca. Araçtan atladık, herkes bir yere dağıldı. Hepimiz feryat figan bağırıyorduk, telsiz anonsları, bağrışmalar çağrışmalar, silah sesleri derken arkadan bir patlama daha meydana geldi, üzerimize doğru roket attılar ama bize gelmedi, sonrasında ne kadar bir süre geçtiğini hatırlamıyorum, ambulans geldi. Apar topar ambulansa bindik ve tabura gittik, her yerim kan içinde, yüzüm yara bere dolu, gözlerimi zorla açıyordum. Şırnak Askeri Hastanesi’ne gittik, orada bir telaş, kulaklarımda hala o ses, yatırdılar sedyeye, herkes bağırıyor. Kafama dikiş attılar. Bir sürü komutan geldi gitti hepsi sarılıyor, öpüyor bizi. 2 gün sonra kimse kalmadı, her şey normale döndü, her şey unutuldu.”
‘Kimse sahip çıkmıyor’
Olaydan sonra Ankara GATA’da kulağından ameliyat olduğunu anlatan Sisan, şöyle konuştu: “Bana askerliğe elverişli raporu verildi. Ancak raporda terörle mücadelede mayın yüzünden işitme kaybına uğradığım yazmadı. Vazife malülü gösterilmemem nedeniyle dilekçe ile itirazda bulundum. Birliğimden hesap numaramı istediler ve bana 8 bin 900 TL tazminat yatırdılar.
Sol kulağımın duymaması ve psikolojimin bozuk olması nedeniyle hiçbir iş yerinde çalışamaz oldum. Başvurum üzerine 2010 yılında GATA’da tekrar kontrolden geçirildim. GATA, “Askerliğe elverişlidir, komando olamaz, mevcut işitme kaybının askerlik hizmetinin sebep ve tesiriyle meydana geldiği kanaatine varıldı” diye rapor verdi. Vazife malülü olabilmek için bu raporla SGK’ya başvurdum ama SGK bu raporu yeterli görmedi. Bana vazife malülü maaşı bağlamadı. Sol kulağım duymuyor, psikolojim normal değil. Ben sokakta gezerken bu duruma düşmedim ama kimse bana sahip çıkmıyor.”
SGK: Sakatlanma halinde malül maaşı bağlanır
Sisan’ın talebine SGK’dan verilen yanıtta şöyle denildi: 5434 Sayılı Kanun’un 56. maddesinde yer alan “Muvazzaf, yedek ve gönüllü erlerin silah altında bulundukları esnada veya celp ve terhislerinde sevkleri sırasında... vazife mamülü olmaları halinde kendilerine... aylık bağlanır ...” hükmü amirdir. Amir hükümden de anlaşılacağı üzere muvazzaf yedek ve gönüllü erlerin silah altında bulundukları sırada veya celp ve terhisleri sırasında görevlerinin sebep ve tesiri ile ölümleri veya sakatlanmalar halinde haklarında vazife malüllüğü hükümleri uygulanarak vazife malüllüğü aylığı bağlanacağını öngörülmektedir.”