Marttan sonra büyük savaş riski var
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali birinci yılına yaklaşırken Almanya ve ABD’nin Kiev yönetimine tank sevkiyatı uzmanları endişelendirdi. 150 tankla savaşın kaderinin değişmeyeceğini belirten uzmanlar “Ancak Polonya ve Baltık ülkeleri üzerinden dünya savaşına evirilebilir” uyarısı yaptı.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimiyle başlayan savaşta binlerce insan yaşamını yitirirken, iki ülke arasındaki çatışmaların Mart’tan sonra şiddetlenerek başka ülkelere sıçrayabileceği gündeme geldi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un Leopard 2 tanklarının Ukrayna’ya gönderilmesine onay vermesinden sonra, ABD Başkanı Joe Biden’ın, Ukrayna’ya 31 adet M1 Abrams tipi tank ve sekiz adet M88 tank kurtarma aracı göndereceklerini açıklaması Rusya’da tepki doğurdu. Kremlin tarafından yapılan açıklamada ise, “ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya tank dahil silah sevkiyatını çatışmaya doğrudan müdahil olma şeklinde değerlendiriyoruz” ifadesi kullanılırken, gelişmeleri uzmanlar ise Mart’tan sonra savaşın Polonya başta olmak üzere Avrupa’ya sıçrama riski olduğuna dikkat çekerek, “Endişeliyiz” açıklamasında bulundular.
Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre; Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Prof. Dr. Hasan Ünal, savaş sahasında Ruslar’ın köşeye sıkıştığına dair bir emare olmadığına değinirken, “Ukrayna’ya gönderilecek toplam tank sayısı 150 olarak tahmin ediliyor. Ruslar’ın elinde ise 5 binden fazla gelişmiş özelliklere sahip tank var. Dolayısıyla 150 tank ile savaşın kaderinin değişeceğini düşünmek Batı açısından fazlaca iyimser bir düşünce. Rus birliklerin, Ukrayna’nın sıkı savunma yaptığı bölgelerde ilerleme kaydettiklerini de takip ediyoruz. Ukrayna’nın yüz binden fazla askerini kaybettiği savaşta Rusya’nın temel hedefi, Ukrayna’yı tarafsız bir ülkeye dönüştürüp, Baltık ülkeleri, Polonya ve Romanya’ya, ABD silah sistemlerinin yerleştirilmesinin önüne geçmek” dedi.
ABD yönetiminin ABD’li silah şirketlerinin etkisinde olduğunu da dile getiren Prof. Dr. Ünal, “ABD yönetimi, hem ekonomik getirisi, hem de Avrupa’yı kendisine daha da bağımlı hale getirdiği savaşın uzamasından yana. ABD Başkanı Biden, bir yıl önce Ukrayna’ya tank gönderilmesini 3. Dünya Savaşı’nın fitili olarak yorumlamıştı. Ne oldu da, Ukrayna’ya tank sevkiyatına karar kıldı” diye konuştu.
Tankı kim kullanacak?
Leopard veya Abrams tanklarını kullanacak Ukraynalı askeri personelin olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Ünal, şu saptamalarda bulundu: “Bu tankları Amerikan, Alman veya İngiliz askerleri mi kullanacak? Tank yardımından sonraki aşamanın F-16 yardımı olacağı belirtiliyor. Bu uçakları kullanacak Ukraynalı pilot var mı? Şayet yoksa bu tank ve uçakları kimler kullanacak? Tüm bu girişimler batının doğrudan savaşa müdahil olması anlamına geliyor. ABD ve Almanya tarafından yollanacağı açıklanan tanklarda uranyum içerikli mühimmat olduğu dile getiriliyor. Bu durumda Rusya nükleer silah kullanacaktır. Nükleer savaş Ukrayna’nın büyük bölümünün haritadan silinmesi anlamına gelir. Böylesi bir durum dünya savaşı demektir. Artık Avrupa’yı sanayileşmiş, gelişmiş değil, Baltık ile Doğu Avrupa ülkelerinin kararları yönetir duruma geldi. Bu durum çok tehlikeli bir sürecin içine girildiğini gösteriyor.”
Nükleer silah tehdidi
Uluslararası ilişkiler uzmanı, Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Köni de Batı basınından yansıyan haberlerin yanlı olduğuna değinerek, “Ukrayna’nın kayıpları çok fazla. Ukrayna’ya yapılacak 150 tank sevkiyatı savaşın kaderini değiştirmez. ABD ve Avrupa, Ukrayna’nın gözünü boyamaya devam ediyor. Üstelik ABD tanklarının Ukrayna bir yıl sonra geleceği ifade ediliyor. Putin ve Rusya yönetimi, tank sevkiyatının ‘savaşa müdahil olmak’ anlamına geldiğini söyledi. Endişem, Rusya’nın tank sevkiyatının yapılacağı Almanya ve Polonya topraklarından geçen yolları vurması. İkmal yollarının bombalanması savaşı başka boyuta taşır” ifadelerini kullandı. ABD ve batılı ülkelerin, Ukrayna’ya nükleer içerikli mühimmat göndermesi durumunda, Rusya’nın tereddüt etmeden nükleer silaha başvuracağını dile getiren Prof. Dr. Köni, şöyle konuştu: “Nükleer silah kullanmak felaketi getireceği gibi savaşın her yere sıçramasına neden olur. Önümüzdeki süreçte Finlandiya’nın tutumu çok önemli. Finlandiya’nın Ukrayna’ya tank yollaması ve ABD’den silah tedarikine yönelmesi durumunda Rusya’nın hedefi olabilir. Finlandiya Körfezi’ne kıyısı olan Baltık ülkeleri var. Körfez kıyısı, St. Petersburg şehrine 50 kilometre mesafede. Ruslar, bu bölgeyi vurabilir. Savaşın Polonya ve Baltık ülkeleri üzerinden küresel boyuta evrilmesi riski söz konusu. Rusya önümüzdeki Mart ayından itibaren Ukrayna’ya yönelik büyük taarruza geçmeye hazırlanıyor. Rusya ayrıca Beyaz Rusya’nın da ikinci cephe olarak Ukrayna’ya girmesini talep ediyor. Beyaz Rusya böyle bir hamle yaparsa, Polonya’da savaşa girer. Polonya’nın savaşa girmesi Almanya ve NATO’nun da savaşa müdahil olması anlamına gelir. Umarım savaş 2023’de küresel boyutlu olmasın.”
Şiddetli vekâlet savaşları
Doç. Dr. İkbal Düre (Moskova Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler öğretim üyesi): “Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın büyüyerek devam edeceğine dair emareler var. Kirli nükleer silah kullanılması riskine karşı Rusya teyakkuza geçmiş durumda. Tank yardımı gündeme geldi ancak unutulmaması gereken nokta, kirli nükleer silahlar tank savaşlarına karşı geliştirildi. Rusya böyle bir tehlike sezdiği takdirde çok sert karşılık verir. Batının göndereceği tankların Ukrayna’ya ulaşması belli bir süreyi alacak. Bu süre içinde Ruslar, atağa geçerek daha ağır bir şekilde Ukrayna üzerine yüklenecektir. Rusya’nın bir stratejisi de ikmal ve lojistik yollarını kesmek. Karadeniz’de yeni hipersonik füzelerle donatılmış gemilerini bile bu amaçla kullanabilir. Şayet Ukrayna’ya karşı Beyaz Rusya tarafından ikinci cephe açılırsa, vekalet savaşının çok daha şiddetlenmesi söz konusu olacaktır. 3. Dünya Savaşı’nın birinci ve ikinci savaştan farklı olarak çok şiddetli vekalet savaşları şeklinde gelişeceğini düşünüyorum. Ancak bir noktada ipler koparsa kürsel boyutlu savaş riski de doğabilir.”
Ruslar agresif politikalar üretebilir
Emekli Kurmay Albay Ünal Atabay (21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Strateji Kurulu Üyesi): “Tank sevkiyatı, nükleer füze yüklü Rus muhriplerinin Atlantik Okyanusu’na çıkması savaşın şiddetleneceğini gösteriyor. Ukrayna’ya hafif silah ve mühimmat gönderilmesi ile Leopard ve Abrams takları gönderilmesi arasında ciddi fark var. ABD ve batılı ülkelerin bir sonraki aşamada savaş jetleri göndermeyi planlıyor. Tüm bu gelişmeler tansiyonu yükselteceği gibi Rusya’nın agresifleşmesine yol açacaktır. Şayet Rusya, Batı’nın Ukrayna’ya desteğine rağmen sahada üstünlük sağlarsa, Avrupa üzerindeki güvenlik hattına ulaşmak isterler. Tersi olur ve Rusya sahada darbe almaya başlarsa, Ruslar bu durumu varoluşsal tehdit olarak algılayıp nükleer silah kullanımına yönelebilir. Özetle her iki durumda da savaşın şiddetleneceği aşikar. Önümüzdeki bahar dönemiyle çatışmaların boyutu genişleyecektir. Ukrayna’ya lojistik akış sekteye uğrarsa Ruslar cesaretlenip Batı’ya yönelik daha agresif politikalar üretebilir.”