Marmaris'te, Osmanlı'da da kullanılan kantaron yağına büyük ilgi
Muğla'nın Marmaris ilçesinde, Osmanlı İmparatorluğu döneminde savaşa giden askerlerin bir an olsun yanında ayırmadığı, zor yaraları hızlı şekilde iyileştirildiği kantaron yağı ilgi görüyor.
Marmaris ilçesinin 27 kilometre kırsalındaki Bayır Mahallesi'nde, ürettiği doğal ürünleri ve şifalı otları 30 yıldır satan Hasan Ali Vural'a (50) en çok talep kantaron yağından geliyor. Nisan ve mayıs aylarında mahallenin dağlarında Hasan Ali Vural, eşi Gülben Vural ile kantaron çiçeği aramaya çıkıyor. Sarp kayalıkların bulunduğu zor koşullarda çıkılan dağ eteklerinde bir hafta süreyle kantaron topluyor. Tamamen doğal olarak elde edilen kantaron yağı özellikle de iyileşmesi zor yara ve yanıkların destekleyici tedavisinde kullanılıyor. Kantaron yağıyla yaralar daha hızlı şekilde kapanıyor. Osmanlı Dönemi'nde savaşa giden askerlerin bir an olsun yanlarından ayırmadıkları kantaron yağının, kılıç kesiği ve çeşitli yaralanmalarda kullanıldığı biliniyor. Hasan Ali Vural'ın eşi ile Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalan tarifle hazırladığı kantaron yağı büyük ilgi görüyor.
'YAPIMI ALTI AY SÜRÜYOR'
Özellikle ünlü iş insanı, sanatçı ve futbolcuların rağbet gösterdiği yağın yapılışı hakkında bilgi veren Hasan Ali Vural, şunları söyledi:
"Kantaron yağı kesinlikle bir ilaç değil, ancak doktor tedavisinde önerilen destekleyici özelliğe sahiptir. Dedelerimden babama, babamdan da bana kalan 2 asır önceki tariflere göre kantaron yağını yapıyoruz. Kantaron, mahallemizin sarp kayalıkları bulunan dağlarında yetişmektedir. Mahallemizde bu bitki türünü bilen kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Nisan ve mayıs aylarında, bu dağlara çıkarak bir hafta süreyle bu bitkiyi topluyoruz. Bu bir haftalık süre içinde en fazla 10 kilogram toplayabiliyoruz. Toplanan bitkiyi bir ay güneşte doğal olarak kurutuyoruz. Sonra bıçak ve makas gibi kesici aletler kullanmadan ellerimizle bölerek bidon ile toprak kaplara yerleştiriyoruz. Kendi tarlamızda yetiştirdiğimiz zeytinlerden yapılan doğal zeytinyağı ilave ediyoruz. Bir hafta güneşte mayalanmasını bekliyoruz. Mayalandıktan sonra bidonların veya toprak kapların ağzını sıkıca bağlayıp hava almamasını sağlayarak 4 ay güneşte bırakıyoruz. Bu süreçte bitki ve zeytinyağı özünü salmakta. Özünü salan karışım bordo veya kırmızı bir renk almaktadır. Toplam 6 ay sonunda oluşan kantaron yağını karanlık ortamda süzgeçten geçirerek kavanozlara veya şişelere alarak ışık girmeyen mahzenlerimizde saklıyoruz. Müşterilerimizin isteklerine göre özel olarak paketleyip, kargo ile gönderiyoruz. Koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında turist ve tatilciler gelmediği için Türkiye ve yurt dışında bulunan bine yakın müşterimize kargo ile doğal ürünlerimizi gönderiyoruz. Hiçbir katkı maddesi kullanmadan tamamen doğada yetişen ve doğal ortamlarda ürettiğimiz bu yağı Sabancı ailesi ve ismini vermek istemediğim ünlü sanatçı ve futbolcular büyük ilgi gösteriyor. Halk arasında yara otu olarak bilinir" dedi.
'UZMANA DANIŞMADAN KULLANMAYIN'
Zor şartlarda dağ eteklerinden kantaron toplanması ve 6 aylık yapım sürecinde eşine büyük destek veren Gülben Varol, "Kantaron otundan sadece yağı elde edilmiyor, aynı zamanda kantaron otunun çayı yapılıp, içiliyor. Yapımı zor ve sabır istiyor. Tabii ki her şeyde olduğu gibi bu yağın da sahtesini yapıyorlar. Bildikleri ve güvendikleri yerlerden alınması gereken bir yağ. En bilinen iyileştirici etkisi yara ve yanıklar üzerindedir. Yanıklar ve yaraların üzerine sürüldüğü takdirde hızlı bir hücre yenileyici görevi görür. Ani kan kayıplarının yaşanabileceği durumlarda kanamaların azalmasına yardımcı olur. Demir eksikliğinden kaynaklanan el ve ayak üşümeleri için birebirdir. Ellerinize ve ayak altlarınıza sürerseniz vücut ısısını arttıracaktır. Kadınların muayyen günlerinden tutun da bebeklerin rahatsızlıklarına kadar 30'un üzerinde farklı hastalıkları iyileştirme özelliğine sahiptir" dedi. Bitkisel yağ ve ilaçları uzman kişilere veya doktorlara danışmadan kullanılmaması konusunda uyarıda da bulunan Varol, kantaronun doğada az bulunan bir bitki türü olması ve yağının çıkartılmasının uzun süre alması nedeniyle 250 mililitresinin 80 liradan satıldığını kaydetti.
ÜNLÜLERİN DOĞAL GIDA DÜKKANI
Vural çifti, şifalı otların yanı sıra kendi yetiştirdikleri keçiboynuzundan yaptıkları pekmez, doğal bal, arı sütü, propolisi de müşterilerine kargo ile gönderiyor. Vural'ın sattığı organik ürünlerin tadına bakan yabancı turistler de kargo ile ülkelerine gönderilmek üzere sipariş veriyor. Vural, Kanada, İngiltere, Katar, Rusya, Almanya, Hollanda, Bulgaristan, İtalya ve Fransa gibi ülkelere de bu ürünleri kargo ile gönderiyor.
Organik gıda maddelerinin yanı sıra Vural, ballı sabun, sivilce, akne, güneş yanığı ve lekeye iyi gelen yabani zeytinyağı, otları karıştırarak yapılan 'Yörük kızı yağı', deniz tuzu, egzama kremive romatizma yağları, hayıt ve bitki çayları satışı da yapıyor.