Marmara Depremi’nin 17. yıldönümünde hayatını kaybedenler anıldı
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 17. yıldönümünde, depremde hayatını kaybeden vatandaşları anmak için yüzlerce vatandaş bir araya geldi.
Merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan 7.4 şiddetindeki 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde hayatını kaybeden 17 bin 480 kişi, depremin merkezi olan Gölcük’te anıldı. Kavaklı sahilinde düzenlenen programa Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Gölcük Kaymakamı Adem Yazıcı, Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş ve yüzlerce vatandaş katıldı.
“Depremden sonra tam bir karamsarlık hakimdi”
Ankara Kocatepe Camii İmamı İsmail Coşar’ın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan anma programı, Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cengiz Kurtuluş’un deprem hakkında bilinçlendirme sunumu ile devam etti. Prof. Dr. Kurtuluş’un sunumunun ardından konuşan Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, “Asrın felaketinin üzerinden tam 117 yıl geçti. Aslında o felaketi birebir yaşayan her birimizin hafızalarında o an capcanlı duruyor. Unutmamız mümkün değil. Deprem felaketinin ne anlam ifade ettiğini birçoğumuz o tarihe kadar bilmiyorduk. 1999’da, hemen burada Kavaklı’da, denize bakan 6 katlı bir binanın ikinci katında yaşıyordum. Depremi orada yaşadım. Sadece 45 saniye süren ama her yönden gelen bir sarsıntı. Evimiz yıkılmadı ama kendimizi suyun içerisinde bulduk. Rıhtım çökmüş ve deniz 150-200 metre içeriye gelmişti. O felaket sonrası Gölcük’ü her birimiz hatırlıyoruz. Geride kalanlar, her birimiz burada bir daha hayat devam eder mi diye soruyorduk. Tam bir karamsarlık hakimdi. Bu depremin bir gerçeği, aslı. Bunun birçok nedenleri var. Biz o nedenleri sorgulamayacağız ama o nedenlerin ışığında geleceğimizi şekillendirirken ders alarak yolumuza devam edeceğiz. İşte bizler bu dersleri alarak yolumuza devam ettik. Depremin enkazından filiz gibi yeni bir Gölcük’ün doğması adına yeni bir yapılanma sürecini başlattık ve sürdürüyoruz. Ama her şey bitmedi. Bitmedi ki her yıl buradayız. Burada her yıl haykırıyoruz. Biz hazırlıksız yakalandık. Yaşadık ve şimdi başkaları da bunu yaşamasın, bizim yaşadıklarımızdan ders alsın diye haykırıyoruz. Şu an Gölcük’te önemli bir sorun var. 17 Ağustos 1999 depreminden önce var olan bütün bina stokları bizim için bir tehdit. Bir tabutun içerisinde mi yaşıyoruz yoksa geleceğe gideceğimiz bir evde mi yaşıyoruz sorusunu sormalıyız kendimize. Bizler 5 bölgede kentsel dönüşüm kararı aldık. Bu hususta Çevre Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ marifetiyle, kamu eliyle bu dönüşümü başlattık. Vatandaşımızın destek ve katkısıyla da nihayetinde onları daha mutlu, daha güvenli yaşayabilecekleri binalarla buluşturacağız” dedi.
“17 Ağustos ülkemiz için bir milattır”
Gölcük Kaymakamı Adem Yazıcı, “Asrın felaketinin 17. yılında bir kez daha şehitlerimizi anmak adına burada toplanmış bulunuyoruz. Hiç kuşku yok 17 Ağustos ülkemiz için bir milattır. 17 Ağustos ülkemizin bir deprem ülkesi olduğunu bir kez daha gösterdi. Dolayısıyla her 17 Ağustos’ta bizler depremle yaşmayı öğrenmenin ve bilinçlenmenin gerekliliğini bir kez daha haykırıyoruz. Özellikle son 10 yılda Gölcük’te yaşanan depremin hemen akabinde hiç kuşku yok pek çok can kaybı oldu ama bu deprem bir kez daha gösterdi ki millet devletiyle el ele vererek bütün dünyaya bir dayanışma örneği gösterdi” şeklinde konuştu.
“1999 depremi herkesin ders alması gereken bir yaşanmışlıktır”
Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, “O deprem gecesinden bugüne vücudtlarının uzuvlarını kaybeden ama yaşam savaşını kazanıp bugün de aramızda olan bütün kardeşlerime sabır ve sağlık diliyorum. O gece en yakınlarını 45 saniye içerisinde kaybeden, sahip olduğu maddi ve manevi değerleri, başta hayat arkadaşı, annesi, eşi olmak üzere kaybeden bütün Gölcüklülere de Allahtan rahmet diliyorum. Sabır imanın yarısıdır. Sabretmek inanan için en büyük erdem ve fazilettir. Sizler bu imtihana tabi oldunuz ve inanıyorum ki sabrınızla bu imtihanı da geçtiniz inşallah. Deprem insanoğlunun ön belirtilerini ve emarelerini tespit etse de önleyemediği yaradılışısın bir gerçeği ve içerisinde bulunulduğunuz coğrafya eğer bu gerçekle buluşmuş bir nokta ise kaçınılmaz bir gerçeğidir. Şüphesiz her afetin bedeli ağır olur. Ama cenabı Allah her insana aklı bahşetmiştir. Aklımızla hareket edeceğiz. Akıllar hareket edersek de bu acıları bu bedelleri belki de hiç ödemeyeceğiz. Çünkü deprem öldürmüyor. Aklı kullanmamak akılla hareket etmemek ve aklın öngördüğü şekilde depreme karşı tedbir almamak öldürüyor. Bunlar binalar. Sadece Gölcük’te 13 bin bina, 2 bin 500 iş yeri yıkıldı ve 6 bin insan hayatını kaybetti. Evet 45 saniye sürdü evet 7.4tü ama dünyadaki en uzun ve en büyük deprem değildi. Bizi öldüren imarsız, güvensiz, sağlıksız ve akılsız binalardı. Herkesin ders alması gereken bir yaşanmışlıktır 1999 depremi. Şunu açıkça belirtmek gerekir ki çok güçlü bir şekilde de tedbirlerimizi aldık. Ama eksik olanları, alınması gerekenleri ve yapılmasında hala boşluk olanları tamamlamamız lazım” dedi.